Büyük Kürdistan’a doğru

Her çocuğun gönlünde büyümek, her insanın gönlünde büyük adam olmak yattığı gibi her milletin gönlünde de cihan devleti olmak hayalleri yatmaktadır. Kürtlerin hayalleri olan Büyük Kürdistan ise gerçeğe dönüşmek üzeredir.
Bu duygu ve istekler ki milletlerin silahlanmasını, o silahlar ki insanların katlini, kadınların dul ve çocukların yetim kalmasını getirmektedir. Sonuçta tarih, bazı devletlerin yok oluşunu ve bazılarının da bir beylikten cihan devleti oluşunu yazmaktadır.
Bunun en canlı örneği ise Osmanlı gibi bir beylikten cihan devleti olması ve hiçbir zaman devlet kuramamış olan Kürtlerin bugün Büyük Kürdistan’a doğru hızla gitmeleridir. Bizim gibi gelişmekte olan devletlerde ise dirayetli yöneticileri olanlar yoluna devam ederken, başkaları tarafından makamlara getirilen yöneticilerin idaresi altındakiler ise parçalanıp ufalanarak köleleştirilip, ağa babaları önlerinde diz çöktürülmektedir.
Tarihin yazdığına göre biz güçlüyüz, kim bize ne yapabilir mantığı ile hareket eden Osmanlı devletinin yöneticileri; Türk milletini yok sayarak, devşirmeleri başa getirmesi, onlar eliyle azınlıklara tanıdıkları bazı üstünlükler ve peşkeşler sonucu çağ açıp çağ kapayan devletin kader defterini kapatmıştır.
O cihan devletinin son dönemlerindeki beceriksiz ve başkalarından emir alan yöneticiler sayesinde topraklarımız param parça edilerek onlarca yeni devletin kurulmasına neden olunmuştur. Büyük Atatürk’ün sayesinde ancak ön Asya’da yeni bir cumhuriyet kurabilmişizdir.
Dünyanın bu cennet köşesinde bile var olmamızı istemeyen, intikam hırsı ile yanıp tutuşan güruh, bugünkü durumumuzdan da faydalanarak burayı da parçalamak istemektedir. Her türlü argümanı kullanarak, bütün oyunlarını sergilemektedirler. Bu nedenledir ki atalarımız  “Türk’ün dostu Türk’ten başkası değildir” demişlerdir.
Dün Saddam, Kürtleri katlediyor teraneleriyle peşmergeleri ülkeye doldurup besleyen, aşiret reislerine kırmızı pasaport veren, onları koruma adına ‘Çekiç Güç’ü ülkede konuşlandıran ve Saddam diktatör diyerek devrilmesinde etkin rol alan Türk yöneticileri, Irak’ta bir Kürt devletini kurdurdular. Şimdi ise onların sözde başkanlarını, ayaklarına kırmızı halı sererek karşılayıp devlet protokolü uygulamaktadırlar.
Onlar devletlerinde refah içinde yaşarken, o bölgedeki Türkmenler katledilerek göçe zorlanmaktadır. PKK’yı bölgelerinde besleyerek Türkiye devamlı tehdit edip, bir kısım tavizler koparılmaktadır. Dün Müslüman kanı akmasına seyirci kalıp, hatta kadınların namusunu kirletenleri ve camileri yakanları alkışlayan zihniyet bugün, Suriye için aynı şeyi yapmaktadır.
Kardeşim dediği, ülkemizde tatil yaptırdığı ve birlikte bakanlar kurulları toplantıları yaptığı Esad’ıbugün birileri istemedi diyerek Suriye’deki iç savaşı destekleyip yüz binlerce Suriyeliyi besleyip kendi halkına zulüm eden yöneticiler orada yeni bir Kürt devletinin kurulmasına vesile olmaktadırlar. Sevdikleri tek şey ise çevremizde dalgalanan Kürt bayrakları altında poz vermektir. Suriye’de demokrasinin olmadığından, sınır güvenliğimize yönelik her türlü tehdide karşı önlem alacağız diyerek tel örgüler çektiriyor. Asker ise angajman kuralı uyguluyoruz diyerek piyade tüfekleriyle rast gele ateş etmek suretiyle iş yapıyor gözüküyor.
PYD, bölgeye bayrağını çekmiş seçim ve anayasa hazırlıkları yaparken, Türkiye’nin müdahalesi halinde cevabını alacağını söylüyor. Böylece Büyük Kürdistan’ın ikinci parçası da tamamlanmış oluyor.
Ülkemizde ise KCK, Kürtlere isyan çağrısında bulunup, Öcalan bir Kürt bölgesi isteyip, bölücüler oluşturdukları asayiş güçleriyle güvenlik noktaları oluşturarak yol kesip adam kaçırıyor. Aldıkları emir doğrultusunda Büyük Kürdistan’ın üçüncü parçasını oluşturuyorlar.
Başbakan ise çözüm sürecinin olumlu bir şekilde devam ettiğini söyleyerek PKK’nın güçlenmesine ortam oluşturuyor. İran’daki Kürtlerin devlet olması için de ABD formül arıyor. Yani kısa bir gelecekte dört parçadan oluşmuş Büyük Kürdistan kurulacak, kurulmasında görev alanlar ise mutlu olacaktır. Biz ise birileri sayesinde bir bölünme daha yaşayarak biraz daha küçüleceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları