Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

'Büyük Usta'nın gölge oyunu...'

Günlerdir anladığımız, lâkin anlamlandıramadığımız bir vaziyet hüküm sürmekte ülke sathında!
Karanlık mı güneşin tepesine binmeye çalışıyor, güneş mi gecenin surlarında bir gedik açmaya gayret ediyor, bilinmez..
Peki ya bildiklerimiz, bilmekle yetindirildiklerimiz!
Bir çocuk biliyoruz mesela; ilkokul çağında bir kız çocuğu, mâruz kaldığı gazdan gözlerini açamıyor, mâruz kaldığı aynı gazdan gözlerini açamayan baba kulak verecek durumda bile değil, “Baba, tuvalete gitmem lazım” diye yakaran evlâdına..
Bir de oğlan çocuğu var; ‘açılımın çocuğu’, dikilmiş Türk askerinin karşısına, “Burayı bırakın, burası hepsi bizim! Burası Kürdistan toprağıdır, burası T.C. toprakları değil!” diye haykırıyor karşısında sus pus olması emredilene..
Polisler var, yaptığının zulüm olduğunu idrâk ettiğinden midir bilinmez, yahut korktuğundan mı kaskının arkasında yazan rakamları kapatmış.. Nefsini müdafaa ediyor, tekmesinin uzanmadığı yerde silahını çekip zulme öfkelenmiş bir insanın kafasına kurşun sıkarken..
PKK’nın kurduğu polis teşkilatını da gördünüz mü Cizre’de? Üzerine bebek kâtilinin fotoğrafı basılı tişörtleriyle zılgıtlar eşliğinde gövde gösterisi yaparken bu memleketin topraklarında.. Lâkin onların da yüzleri peçeli, belli ki onlar da kimliklerini ifşâ edebilecek kadar cesâret sâhibi değil!
“Bunlar”, iktidârca “bunlar” zamirinin içine mahkûm edilenler, çapulcular var ya hani, bize gücün yalanının, bir garîb müezzinin dilinden dökülen hakîkati nasıl bastırabileceğini öğretirken camide içki içmekle yaftalananlar. Sidik kokanlar, dış mihrakların oyunlarına âlet olanlar.. Ve hatta vatan hâinleri..
Ellerinde sopayla insan avlayanlar var, bizâtihi hazretin emriyle vatandaşa saldıran alnı secdeli, göğsü îmanlılar.. Aklın ‘â’sını kuma gömüp ‘kıl’ olmayı tercih edinler..
Suriyeli dostlarımız var, yüzyıllarca, yüzlerce kez imdadına koşmasına rağmen genelde Türk milletini sırtında hançerlemekle nâm salmış; her seferinde Türk’ü İngiliz’e, Türk’ü Amerikan’a, Türk’ü Kürt’e tercih edenler, Suriyeli kelle avcısı mazlumlar var..
Bir memleketin başşehrinin belediyesinin iktidâr partili başkanı afişler astırmış şehrin dört bir yanına, pişkinliğin dibinde, ilkokul çağında bir kız çocuğuna zulmeden polisçiklere şükrânlarını sunuyor..
Ve Türkiye Cumhuriyeti’nde muhalefet partisi liderleri terörist başı kadar saygıyı hak etmiyor bu ülkede yine iktidâr tarafından!
Doğrudur hazretin söylediği, gençler o günleri pek bilmez, lâkin bilmelerine de lüzum yok o günleri aratmayan bugünlerde. Bir zaman bir partinin il başkanları vali vazifesi görürmüş ya bu ülkede, iktidârın valisinin aynı zamanda iktidârın parti il başkanı vazifesi görmesiyle eş değer bugünkü varyasyonuyla..
Âkil adamları unuttunuz mu? Milletin aklının yetmediği yerde elini taşın altına koyanlar var ya hani, geçtiğimiz günlerde Başbakana şehir gezmelerinin raporunu sunan naylon barışın tetikçileri..
Tek kusuru dün de, bugün de mazlumun yanına düşmek olan ve derdini “Bugün öfkesi olmayanın, imanı yoktur” diye izah eden ve derhal bel altı vuruşlarla alt edilmeye çalışan ilim adamı var akılsız..
İktidar öyle yoksun ki hâyâdan, gücünün zirvesinde bile mağdur edebiyatı yapabilmekte! Ait olmak zorunda olduğunuz bir taraf varmış gibi sanki; ya iktidârın tarafında olacaksınız, yani millet irâdesinin yanında, yahut dış mihrakların hizmetkârı olacaksınız, diğer bir ifâdeyle vatan hâini..
Bu ülkenin başında bir adam var: bütün bunların müsebbibi!
“Büyük Usta” diyorlar ona, “Büyük Usta..” .
Ve günlerdir meydanlarda insanların gözlerinin içine bakarak yalan söylüyor “Büyük Usta!” .
Onun kadar büyük olmasa da şöyle demiş Konfiçyüs: “Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.”
Ya güneş doğuyorsa!

Yazarın Diğer Yazıları