ByLock skandalı!

Pardon...

Senaristliğini Ferhan Şensoy'un yaptığı, başrolünü yine kendisinin oynadığı bir filmdi.

Yayınlandığı 2004 yılında gişe rekorları kıramasa da günden güne izlenme oranı arttı.

Çünkü bizi anlatıyordu, herkesin kendinden bir parça gördüğü olayları resmediyordu.

Filmlere biraz merakı olan herkes bir yerlerden bulup, mutlaka izlemiştir.

Çekimleri Sinop Cezaevi'nde yapılan filmde Türkiye'deki hukuk garabeti hicvedilirken, haksızlıkların insan hayatlarını nasıl kararttığı ince ince işlenmişti.

Haksız yere hapse giren 3 arkadaşa isnat edilen suçlamaların hepsi gerçek dışıydı.

Ortada bir suç vardı ama işleyenler başkalarıydı. Yapanlar bulunamayınca dosyayı kapatmak için 3 masumun hayatı karartılmıştı.

Cezaevi müdürü "Gerçek suçlular bulundu ve tüm suçlarını itiraf etti, sizin suçsuz olduğunuz anlaşıldı, artık özgürsünüz gidebilirsiniz" dediğinde kahramanlarımızın 6 yıl 3 ayları cezaevinde geçmişti.

Suçlanmayı alışkanlık, içeride kalmayı ise öğrenilmiş çaresizlik haline getiren mahkûmlar "Yine bize tezgâh kuracaklar, kaçtı diyecekler, biz böyle iyiyiz" diyerek çıkmayı ilk aşamada reddediyorlardı. Korku zihinlerini esir almıştı.

Tahliye günü, cezaevi müdürünün söyledikleri son derece çarpıcıydı "ara sıra böyle şeyler olabiliyor, PARDON!"

11 bin 480 hatalı ByLock!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ByLock indirdiği tespit edilen 11 bin 480 kişinin aslında "masum" olduğunu açıkladı.

Başsavcılık yayınladığı kapsamlı açıklamada, "MİT ve BTK'da yapılan teknik incelemelerde, uygulama sunucularıyla bağlantısı tespit edilen bazı GSM hatlarının bu bağlantılarının hemen öncesinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca geliştirildiği değerlendirilen Mor Beyin gibi uygulama sunucularına yönlendirilmiş oldukları yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Gerçekleştirilen detaylı inceleme neticesinde, bağlantı veri parametreleri bakımından benzer özellikler taşıyan 11 bin 480 GSM numarasının kullanıcılarının iradeleri dışında ByLock IP'lerine yönlendirilmiş oldukları tespit edilmiştir."

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman ise, "FETÖ üyeliği konusunda ByLock hâlâ en büyük delil. Bu konuda hiçbir değişiklik yok. Mor Beyin yazılımıyla ByLock'a yönlendirildiği tespit edilen ve farklı illerde tutuklu bulunan yaklaşık bin kişinin, haklarında başka hiçbir delil yoksa tahliyesini talep edeceğiz" sözleriyle bine yakın kişinin haksız yere içeride tutulduğunu itiraf ediyor.

Savcılığın açıklamasına göre; ByLock içinden ByLock çıkıyor ve tam 11 bin 480 kişinin bu süreçte mağdur edildiği belirtiliyor.

Mağduriyet de o denli kötü ki "Darbeye karışıp FETÖ üyesi olmakla" itham ediliyorsunuz.

Şimdi binlerce insana devlet "Pardon" demeye hazırlanıyor.

Bu karar ciddi bir kırılma noktasıdır.

Çünkü bunu kullanmak isteyecek çok sayıda gerçek FETÖ'cü "Bana da tuzak kuruldu, telefonuma yönlendirme yapmışlar" diyerek tahliye talep edebilir. Suçlu ile masum arasında karar vermede ciddi soru işaretleri oluşabilir.

Her şeyden de ötesi gerçekten mağdur olan binlerce insanın hakkı nasıl ödenecek?

15 Temmuz'u takip eden günlerde ByLock kullandığı iddiasıyla hapse atılan ve FETÖ'nün kumpas kurduğu anlaşılan bine yakın vatandaşı hangi şartlarda rehabilite edip, topluma geri kazandıracağız?

Akıllı telefonu olmadığı halde ByLock kullandığı gerekçesiyle meslekten çıkarılan, yargılanan, tutuklanan insanlar olduğunu biliyoruz. Bunca zamandır böylesine önemli bir konu nasıl ortaya çıkarılamamıştır?

15 Temmuz'dan bu yana haksızca içeride tutulduğu belirtilen vatandaşların maddi ve manevi tazminat davaları açmaları durumunda bu konunun üstesinden nasıl gelinecektir?

Olası tazminat kararları ve davaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınması ihtimali karşısında ne gibi önlemler alınacak, hangi çözümler üretilecektir?

Başka mağduriyetler çıkmasın

Başsavcılığın açıklaması bugüne kadarki ByLock iddialarına ilişkin bazı tezleri de doğruluyor.

Bundan sonra atılacak adımlarda, yapılacak açıklamalarda, yeni mağduriyetler oluşmaması için kararların iki kere ölçülüp, tartılarak verilmesi gerekiyor.

Haksız yere hapis yatan "bine yakın" denilerek tam sayısı bile verilemeyen vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımızın gerçek FETÖ'cülerle bir arada hapiste kaldıklarını da unutmayalım.

Aylardır sapkın bir topluluğun arasında, darbeci muamelesi görerek ceza çektiler, hem de hiç hak etmedikleri yerde!

Yazarın Diğer Yazıları