C.B. yrd.

Her şey açık seçik ortada ama senaryo gereği sahneler devam ediyor!.. Kriptolu konuşmalar, muğlak ifadeler.. Sanki, ortada bir pazarlık görüşme trafiği varmış ama diğer taraftan dinlediğinizde de tam gaz mutabakat açıklamaları.

Kafam allak bullak oldu da yukarıdaki başlığı attığımı sanmayın!.. Her şey çok net. Ancak, her zaman olduğu gibi nereye sürüklendiğimizi anlatabilmem için bilgi merdivenlerini kullanacağım. Rutinden özele doğru;

MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli, dünkü grup toplantısı ve sonrasında yaptığı açıklamalar ile Başkanlık sistemine onayını yineledi. Ha! Bu arada, taslak da resmi olarak MHP'ye iletilmiş miş!.. Komisyon kurulacakmış mış!.. Metin üzerinde çalışılıp görüşmeler yapılacakmış mış!.. Kısa kısa fragmanları seyretmeye devam edeceksiniz. Gidecekler gelecekler.. Şu şunu dedi, bu bunu konuştu. Öyle olmadı böyle oldu. Çok sürmeyecek ama kısa zamanda dizi finaline geçecekler. Çünkü vaziyet çok sıkışık!.. Baskın basanındır stratejisinde inkıtalara yer yoktur. Gölbaşı mutabakatında, çok dikkatli çok detaylı ve kılı kırk yaran bir değerlendirme yapıldı. Metin, tas tamam hale getirildi.

Doktor Devlet Bahçeli, grup toplantısının ardından gazetecilerin çok ısrarlı soruları karşısında Anayasa değişikliği metninde "Cumhurbaşkanı" ifadesinin yer aldığını açık etti!.. Sakın oltaya gelmeyin!.. "Türk tipi"ni yutturma numarası!.. İşin özünde başkanlık sistemi var. Başkanlık net olarak önce Meclis'in önüne gelecek. Erdoğan ile Bahçeli arasında yapılan Gölbaşı mutabakatında değişiklik paketinin alt sınırı 12, üst sınırı ise 30 madde olarak belirlendi. Kısa paket değişikliği için "Cumhurbaşkanı" yazılması şart. Neden?.. "Başkan" yazarsanız, neredeyse Anayasa'nın tümünde düzeltme yapmanız gerekir. Vakit çok dar, kazaya uğrama riski var, aceleleri var!.. "Yerseniz yoğurt" demeye getiriyorlar.

Değişiklik paketinin ve işin aslının -Cumhurbaşkanlığı devam ediyor gibi gösterilmeye çalışılsa da- başkanlık olduğuna dair; teklifte, Başbakanlığın olmaması. Daha açıkçası; Başbakanlık Anayasa'dan çıkarılıyor. Bir de Anayasa 101'deki "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir" hükmü kaldırılıyor.

Başbakan Binali Yıldırım, AKP'nin dünkü grup toplantısında -size biraz kriptolu gelebilir- bunu açıkça anlattı; "Hükümet değişikliği ile sınırlı Anayasa değişikliği konusunu Meclis'e getirmeye karar verdik" diyerek. Yani; değişiklik kabul görürse bundan sonra Başbakan olmayacak. Bakanları "Cumhurbaşkanı" atayacak. Genel Başkanlar, sürekli olarak Anayasa değişiklik paketini birlikte Meclis'e sunmaya vurgu yapıyorlar. Her zaman olduğu gibi milletin zekasıyla dalga geçerken, ortaya karışık komisyon kurmayı da ihmal etmiyorlar!..

Aslında!.. Bir kez daha; 7 Haziran gecesinden itibaren olup bitenleri, şartların çok elverişli olmasına rağmen CHP veya MHP'den bir ismin Meclis Başkanı seçtirilmemesini, AKP-CHP veya AKP-MHP koalisyon Hükümetinin kurdurulmamasını hatırlamamız gerekiyor. Ve bir de; 1 Kasım seçimleri arifesinde gerçekleşen Erdoğan-Bahçeli gizli görüşmelerini... O günlerin sonuçlarını bugün yaşıyoruz.

Biliyorum! Gayet doğal olarak bu satırlara rağmen gözlerinizi AKP-MHP komisyon çalışmalarından ayıramayacaksınız. Ben yine de yazayım, sizi önceden haberdar edeyim;

Güvenilir sağlam saray kaynaklarından ulaştığım bilgilere göre; Erdoğan ile Bahçeli arasında referandum sonrasına ilişkin mutabakat da tamam. Saray kaynakları, "Başkanlığa referandumda onay alındıktan sonra en kısa sürede Başkanlık seçimine gidilecek. Erdoğan, seçime gidilmeden önce yardımcısının Devlet Bahçeli olacağına ilişkin açıklamasını yapacak. İki lider arasında anlaşma tamam." diyor..

Yani; Cumhurbaşkanı yardımcısı (C.B. yrd) Devlet Bahçeli.

Yeni sistemin resmi adı için, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sistemi" deniyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının 2 de olabileceğinden bahsediliyor.

"Ya sonrası" sorusuna gelince.. Saray kaynakları, "Başkanlık seçiminin yanı sıra parlamentonun yenilenmesi şart. Fakat, ülkedeki sıkıntı ve tehlikeleri tamamen bir an önce ortadan kaldırmak için tek başına milletvekili seçimine gitmek yetmiyor. Mahalli idarelerin de bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Birden fazla sandık seçmenin önüne konulabilir. Bunların nasıl ve ne zaman olacağına referandumdan sonra en kısa sürede karar verilecek" diyor.

Saraydaki en sıkı iddiaya gelince;

"AKP ile MHP, milletvekili genel seçimine de mahalli seçime de ortak listelerle girecek."

Hani derler ya!.. "Duy da inanma" diye..

Gerekçeleri aynı; "Erdoğan da Bahçeli de, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehlikeyi gördü. Mutabakat ve birliktelik şart oldu ve bu doğrultuda ortak hareket ediyorlar."

Sınırlı anayasa değişikliği paketinde seçim sistemi değişikliği ile ilgili bir husus bulunmayacağı, kapsamlı Anayasa değişikliğinin sonraki vadeye bırakıldığı kulislerine bakarsanız; "duyun da inanmaya başlayın" derim!..

Son satır; AKP'nin Anayasa değişikliği metninin resmen MHP'ye iletildiği bilgisi dün Meclis kulislerinde çok hararetli tartışmalara yol açtı. Gidişattan son derece kaygılı olan mebusların "yeni parti" arayışları yeni bir ivme kazandı.

Yazarın Diğer Yazıları