Cumhurbaşkanı'nın, ABD'de, TÜRKEN Vakfı'nın yemeğinde, "İlim ve fen tahsili için Batı'ya gönderilenlerin çoğu zaman ülkelerine benliklerini de kaybederek döndüklerini, kendilerinden ülkeleri için kurtuluş reçetesi hazırlaması beklenenlerin Batı'nın gönüllü ajanları haline geldiklerini" söyleyip, bir de "... bunlar ülkesinin menfaatleri için çalışmak yerine yabancı şirketlerin, devletlerin, kurum ve kuruluşların çıkarlarına hizmet etmişlerdir. Geçmişte Türkiye'nin sanayi hamlelerini daha emekleme aşamasındayken sabote edenlerin bunlar olduğunu görüyoruz. Bu kesimlerin ülkemizin her açıdan dışa bağımlı olması için özel çaba harcadıklarına da şahit oluyoruz. Bunların ihanet edemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur" dediğini okuyunca, birçoğunuz gibi benim de ilk aklıma gelen, AKP'nin yıllarca Batı'da aldıkları eğitimi işaret edip övmelere doyamadığı kadroları oldu. Ve elbette çocukları, damatları...

***

Tam listelemeye başlamıştım ki, Müyesser Abla (Uğur)'nın notu düştü ekranıma... Aklın yolu bir tabii, o da yapmış aynı araştırmayı. İnternet gazeteciliğinin avantajı, yazdıklarını okura ulaştırmada her daim bizden bir gün önde olmaları...

Hepsini sıralamak için yerim dar; durumu anlamanıza yetecek kadarını özetliyorum:

Başbakan Binali Yıldırım ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,  İsveç Dünya Denizcilik Üniversiteli...

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Exeter'li, Maliye Bakanı Naci Ağbal da öyle, keza Cumhurbaşkanı'nın "kardeşi" eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de...

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Bilkent'ten sonraki adresi New York Üniversitesi...

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Harvard'lı...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York Long Island....

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Nottingham...

Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan, Leeds ve Delaware...

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Temple ve Cornell...

Millî Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Sheffield...

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Aberdeen... Cevdet Yılmaz, Denver... Ravza Kavakçı Kan, Texas ve Howard...

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, George Washington...

Cumhurbaşkanı'nın bugüne kadar herhalde arkasında en dik durduğu bürokrat, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Maryland...

Damadı da olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, New York Pace...

Diğer damadı Selçuk Bayraktar, Pensilvanya ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü...

Oğullarından Burak, Londra, Bilal, Harvard...

Kızları Esra ve Sümeyye, Indiana...

***

Şimdi gel de sorma:

Cumhurbaşkanı, tablo bu iken, "ilim ve fen tahsili için Batı'ya gidenler"i böyle kolayca "ajan"lıkla yaftalayabildiğine göre;

Yaşadıklarından öğrendiği bir şey mi var acaba?

Eğer öyleyse de bunu sormadan olmaz bu defa:

Eğitimden savunmaya, ekonomiden istihbarata kadar nasıl oluyor da memleketin bütün damarlarını, nasıl oluyor da aldıkları eğitim itibarıyla "risk" teşkil eden kimselere emanet edebiliyor hâlâ?

***

Bakanın bilmediğini onlar nereden bilsin?

Okul müdürlerini, öğretmenleri, sendika temsilcilerini filan televizyonlara çıkarıp, "TEOG kalktı, şimdi ne olacak" diye sorarak, iş açmayın başına insanların... Bakanın kendisinin bilmediğini, onlar nereden bilsinler ki!

***

Ders kitabı iflası

Türkçe kitabında 'el hareketi' çeken kutup ayısı, felsefe kitabında trafikte 'el hareketi' çeken adam, Hayat Bilgisi kitabında Alevileri ayaklandıran "semah oyunu" potu... Derken önce Türkçe, ardından İngilizce kitapları toplatıldı; şimdi de Sosyal Bilgiler kitabı!

Toplatılma gerekçesi, "tek başına iktidar olan partinin, yolsuzluk haberlerini gizlemek için basına sansür uygulaması"nın anlatıldığı bölümün "FETÖ kumpası" varsayılması?

Yazacak çok şey var da, uzatmayayım, hadi diyelim öyle...

İyi de kim bu kumpasçı? Kitabı hazırlayan komisyonda mı? Onay verenler arasında mı?

Kimse bulun, o ödesin toplatılıp, yeniden basılacak yüzbinlerce kitabın yarattığı zararı!

Aksi halde, çocuklarımızın eğitimine harcanması gereken bütçeyi matbaalara gömüp iflas ettireceksiniz koca Bakanlığı; bu kaçıncı!