'Casusluk’ 1.5 yıldırsürünüyor

'Casusluk’ 1.5 yıldırsürünüyor
Casusluk Davası’ndaki başvuruların işleme alınmaması avukatları isyan ettirdi: Denizaltılarda görevli personelin hepsinin ciğerleri çürüdü. Artık görevlerini yapamayacaklar

İstanbul’daki Casusluk Davası’nda yapılan başvuruları Anayasa Mahkemesi’nin işleme almaması sanık avukatlarını da isyan ettirdi. Deniz Albay Necmi Yıldırım’ın avukatı Kemal Yener Saraçoğlu, davada umudun Anayasa Mahkemesi olduğunu belirterek, bu davanın, kumpasın da ötesinde alçakça bir kumpas olarak görülmesi gerektiğini kaydetti. Saraçoğlu, “Türk adaletindeki en büyük yaralardan biridir. Bunu kapatmak diye bir şey olamaz. Hiç olmazsa düzeltilmesi adına Anayasa Mahkemesi’nden insanların adil yargılanmadığı kararını bekliyoruz” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kadar vahim bir konuda tatil yapacağını düşünmediğini ifade eden Saraçoğlu, şöyle konuştu:

3 mahkeme dolaştı
“Cezaevinde olanların dışındakilerin haklarında yakalama kararı olanlar var. Bu dava dosyası 3 mahkemeyi dolaştı. Önce İstanbul Çağlayan’a gitti, yetkisizlik verdi. İzmit’te bir süre kaldı yine yetkisizlik çıktı, Kartal’a geldi. Kartal da dosyayı yetkili mercinin belirlenmesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Bu arada 1,5 yıldır dosyada işlem yapılamıyor. Bu bile başlı başına hak ihlali. Ümidimiz Anayasa Mahkemesi. Avukat arkadaşlarımızla birlikte başvurularımızda tek bir dosyada toplanması yönünde talebimiz oldu.” 
Bu davanın Balyoz Davası’nın gölgesinde kalmasından dolayı büyük sıkıntı yaşandığını dile getiren Saraçoğlu, “Böyle gölgede kalmasından dolayı ızdırap var. En büyük kumpas orada yapıldı. Poyrazköy, amirallere suikast, kafes ile başlayan süreçte askerlere hem ‘darbecidir’, hem de ‘fuhuşçudur’ damgası vurulmak istendi. Büyük bir kampanya yürütüldü. Kumpasın dahi en alçakça, en vicdansızca yapılan boyutunu gördük. Izdırap hâlâ sürüyor. Hayatları zehir oldu. Anayasa Mahkemesi’nin kararını bekliyorlar. Fuhuş olmadığı da çıktı ortaya. Sehven yükleme yapan polisler bile yargılanıyor şu anda” diye konuştu.

Akdeniz’in jandarması
Davanın sanıkları arasında denizaltı gemilerinde görev yapan personelin bilindiğini hatırlatan Saraçoğlu, “Hepsinin ciğerleri sönmüş. Artık görevlerini yapamayacaklar. Mesleği bırakın sağlıklarını kaybetmişler. İyi yetişmiş personel harcandı. Milli projelerde görev yapanlar tasfiye edildi. AP’nin raporlarında, ’Türk Deniz Kuvvetleri Akdeniz’in jandarması, göz açtırmıyor. Kıbrıs Rum kesimi petrol arayamıyor, engelleniyor’diye şikayet ediliyordu. Şimdi yapılan bu şikâyetler durdu. Neden durdu, takdirini Türk kamuoyuna bırakıyoruz” ifadelerini kullandı. Fatih Erboz

7+.jpg

“O çığlık hiç susmayacak” 
Ankara’daki “Sessiz Çığlık” eyleminde bu kez 4 askerin tutuklu olduğu, 43 asker için yakalama kararının bulunduğu İstanbul Askeri Casusluk Davası’ndaki haksızlık dile getirildi. Yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların ardından 6 ay geçmesine rağmen bir cevap verilmediğine dikkat çekildi. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Bizler duvarların arkasında yılmadan, başımızı eğmeden görevlerimize devam ettik. Bu görevden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. İzmir’deki eylemde “Vardiya Bizde Çandarlı Platformu” adına konuşan Media Demirağ da, AYM’ye çağrıda bulundu. Demirağ, “Görevi hak ve özgürlükleri korumak olan AYM’den, masum insanların sesine kulak vererek, Askeri Casusluk davası sanıklarının bireysel başvurularını daha fazla gecikmeden sonuçlandırmasıdır. Zirve Yayınevi davasına bakan mahkemeden de tahliye kararı bekliyoruz” dedi.