Cehennemin kapısı böyle açıldı. Binlerce insan kalpten öldü

Cehennemin kapısı böyle açıldı. Binlerce insan kalpten öldü
Türkiye’de en yaygın kullanılan gıda ürünlerinden biri katı yağlardır. Katı yağlar, bir dönem sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alsa da, son yıllarda itiraz edenlerin sayısı artmıştır. Katı yağlar ve zeytinyağı arasındaki farklı öyküyü bilmeyenler için işte detaylar:

Arka Güverte'de yer alan bilgilere göre, Türkiye’de en çok tartışılan ürünlerden biri de katı yağlardır. Katı yağların tarihi Türkiye’de oldukça eskilere dayanır. Bir nesil, Bakırköy-Ataköy sınırlarında kurulan ilk katı yağ fabrikasının ürünleriyle büyüdü. Usta gazeteci Ali Bilge Hasdemir, bu dönemin hikayesini şu sözlerle anlatır:

“Bizi zehirlemelerinin miladı!.. Koroner rahatsızlıklara, kalp ve damar hastalıklarına koskoca aslan gibi kuşaklar kurban edildi böylelikle!.. Her şey katı yağlar ile başladı! Yurda giren ilk yabancı sermayelerden…”

Katı yağlar, genellikle hayvansal gıdalardan ve işlenmiş kuruyemişlerden elde edilir. Tereyağı, süt yağı, ceviz yağı ve domuz yağı gibi örnekler verilebilir. Tereyağı, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olmuş bir katı yağdır. Ancak katı yağların sağlığa birçok zararı olduğu bilinmektedir. Özellikle LDL (kötü kolesterol) miktarının fazla olması, kalp ve damar hastalıklarının hızla ilerlemesine neden olabilir.

DENGELİ BESLENME ÇOK ÖNEMLİ

LDL, vücutta kötü kolesterol olarak bilinir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığında kan şekeri yükselmesi, kan seviyesinin düşmesi, ani kalp krizleri ve damar tıkanıklıkları genellikle çok yağlı besinlerin tüketilmesiyle ilişkilidir. Bu nedenle yağ tüketimini vücut indeksine göre ayarlamak önemlidir. Sağlığınızı korumak için dengeli bir beslenme alışkanlığına dikkat etmelisiniz.

OBEZİTENİN NEDENLERİ

Obezite, sağlık sorunları arasında önemli bir yer tutar. Obeziteye yol açan nedenlerden biri, kötü kolesterolün artması ve LDL seviyesinin hızla yükselmesidir. Bu durum, sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Ancak, obezite riskini azaltmak için bazı önlemler alabiliriz:

Sağlıklı beslenme: Lif açısından zengin meyve ve sebzeleri tüketmek önemlidir. Ayrıca, yağ seçiminde sıvı yağları tercih etmeliyiz.

Fiziksel aktivite: Yağ yakımını destekleyecek egzersizler yapmalıyız. Spor yapmak, kilo kontrolüne yardımcı olur.

Porsiyon kontrolü: Miktarı abartmamalıyız. Aşırı yağlı yiyecekler sağlığımıza zarar verebilir.
Türkiye’de ise katı yağlar, zeytinyağı ve tereyağının yerini almaya başlamıştır. 2005 yılında Türkiye’nin yıllık katı yağ üretimi 631.993 tonken, 2015’te bu miktar 786.483 tona çıkmıştır.

İç tüketim ve ihracat dengesine bakıldığında, 2005 yılında üretilen katı yağın 487.808 tonu iç tüketimde kullanılırken, 144.185 tonu ihraç edilmiştir. 2015 yılında ise 634.395 ton iç tüketim karşılığında 152.058 ton ihracat gerçekleşmiştir.

Zeytinyağının yerine katı yağların teşvik edilmesi için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Prof. Kenan Demirkol, “Zeytinyağlı yiyemem aman” adlı türkünün acı gerçeğini şu şekilde anlatıyor:

ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN TÜRKÜSÜ

Dillerden düşmeyen türkü Bursa yöresine aittir ve 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan’dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir.

Bunun yanı sıra, 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan Marshall Planı, ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir.

Türkiye de dahil olmak üzere 16 ülke, bu plan kapsamında ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır. ABD, dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir ve mısırözü yağı ihracatını bir çözüm olarak görmüştür.

Marshall yardımının koşullarından biri de Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır.

Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır. Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısır özü yağına ve margarine alıştırılır.

ZEYTİNYAĞI KANSER YAPAR YALANI

Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz.
Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek (en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.

Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.

Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir.
Ve basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılır…Zeytin yağlı yiyin, basma, fistan giyin…

whatsapp-image-2024-03-02-at-09-38-29.jpeg

ylag.jpg

İlgili Haberler