Cep telefonları duygusal farkındalığı kısıtlıyor

Cep telefonları duygusal farkındalığı kısıtlıyor
Modern hayatın teknoloji gibi sunduğu nimetlerle yeni bağımlılıkları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, sıkılma halinde hemen akıllı telefonların devreye girdiğini söylüyor. Bu da duygusal farkındalığı kısıtlıyor.

Modern hayatın teknoloji gibi sunduğu nimetlerle yeni bağımlılıkları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, sıkılma halinde hemen akıllı telefonların devreye girdiğini söylüyor. Bu da duygusal farkındalığı kısıtlıyor. Dilbaz, bu konuda ebeveynlere “Çocuklarınızın biraz da canı sıkılsın bir şey olmaz” tavsiyesinde bulunuyor.

Sanal dünya tehdidi

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve NPİSTANBUL Hastanesi Bağımlılık Merkezi Koordinatörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, oyun ve internet bağımlılığının gelecekte karşımıza çok farklı bir yapıda çıkabileceğini belirterek “Kendimizin ve başkalarının sosyal medyadaki hayatlarına yüklediğimiz değerin kontrolsüz bir şekilde artması durumunda gelecekte insanlar sanal dünyadaki hayata adapte olabilmek için veya sadece orada yaşamış oldukları problemlerle ile ilgili olarak terapi almak zorunda kalabilecekler” dedi. Bundan 10-15 yıl önce oyunların sadece bilgisayardan oynanabildiği için hayatın sadece belli bir bölümünü etkilediğini ancak bugün akıllı telefonlar nedeniyle cepte bağımlılık yaratabilecek bir araçla yaşandığını anlatan Dilbaz, “Gelecekte belki gözümüze takılan bir çip ile sosyal medya ve oyunlara bağımlılığımız had safhaya ulaşacaktır” diye konuştu. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, teknolojinin gelişmesi ile birlikte bireyin yalnızlaşması, paylaşımlarının azalması, aile, arkadaşlık gibi kavramların değişmesi veya yok olmaya yüz tutması ile birlikte bireyin herhangi bir stres anında sığınma yolu olarak maddeyi tercih etmeye başladığını kaydederek, şöyle konuştu: “Hayatın bireye sunduğu değişiklik veya yeniliklere göre değişik bağımlılık alanları arasında köprüler kurarak farklı bağımlılıklara yöneliyor. Bilgisayardan telefon bağımlılığına, telefondan sosyal medya bağımlılığına geçişle yalnızlaşan bireyin madde bağımlılığına geçişi de kolaylaşıyor. ’’ Ailelerin başka evlere göndermeyecek kadar koruyucu ve kontrollü davrandığı çocukların, internet aracılığıyla istediği her yere gidebildiğine işaret eden Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, ebeveynlere önerileri şunlar oldu: “Çocuklarınız 18 yaşına gelene kadar bilgisayarı salonda bulundurun. Çünkü ön beyin yani empati yeteneği 21 yaşında gelişiyor. Üniversite öğrencilerinde yalnızlık, sosyal fobi ve bağımlılık el ele yürüyor. Öte yandan gençlerin tuvalette geçirdikleri 3 dakikada bile bahis oynayabildikleri göz önüne alındığında akıllı telefonlara her an ulaşmamaları da önemli. Ayrıca paralarını nereye harcadıklarını da mutlaka kontrol edin.”

Bağımlılık giderek artabilir

Sevgi ve onaylanma ihtiyacının bireyin en temel gereksinimlerinden biri olduğuna değinen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, özellikle otoriter ailelerin çocuklarının sevildiğini onaylandıklarında hissettiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bazı insanları onay sözcükleri mutlu eder. Sevildiklerini ancak böyle hissederler. Bunların çoğunluğunun otoriter ebeveynlere sahip olduğunu görüyoruz. Bunlar maalesef olgunlaşmayı tamamlayamıyor ve sevildiklerini ancak onaylandıklarında hissedebiliyorlar.”