Cevaplandırabilmek akıl kadar yürek de istiyor: Bu gemi o gemi mi?

Eşim Işıner'in, benim genelde girmeye pek gönüllü olmadığım kavramsal tartışmalardan birine daha hazırlandığının işareti:

- Peki sana bir soru!..

***

Ramazan boyunca iftar sofralarının, bayram boyunca da eş-dost-akraba ziyaretlerinin -CHP liderinin "Adalet Yürüyüşü"nden sonraki- en çok konuşulan konusu MHP'de "muhalif" olarak anılan, kimi ihraç edilen, kimi istifa eden, kimi de halihazırda partide bulunup da, şu aşamada gelişmeleri takiple yetinen kişilerin "yeni bir parti" kurup kurmayacağı, kurdukları takdirde başarıya ulaşıp, ulaşamayacakları konusuydu. Geçenlerde, yine bu minvaldeki hararetli sohbetlere tanık olduğumuz bir günün sonunda sordu:

- Bütün parçaları değişmiş bir nesne, bu son haliyle de başlangıçtaki nesne midir; ikisi de -başlangıçta her ne iseler- o değişimden sonra da hâlâ aynı şey midirler?

***

Aslında, cevabı 17. Yüzyıldan bu yana aranan, literatüre geçmiş bir soru bu:

- Bir geminin bütün parçaları değişirse, o gemi hâlâ başlangıçtaki gemi olmayı sürdürür mü? Yoksa... O gemiden çıkan eski parçalarla inşa edilmiş ikinci gemi mi aslında ilk geminin başlangıçtaki halidir?

"Theseus'un gemisi" olarak anılan bu paradoksun kaynağı Yunan Mitolojisi.

***

Efsane o ki, Atina Kralı Theseus, halkını, her yıl yedi kız ve erkeği Minos'a kurban vermekten kurtarmak için Girit'e gider ve tek başına Minotaur adlı canavarı yenip öldürmeyi başarır.

Atinalılar bu muazzam zaferin anısına, bin yıl boyunca her yıl, Theseus'un, limanda gözleri gibi baktıkları gemisiyle aynı Girit yolculuğunu tekrarlarlar, kahramanlarını anar, gururlanırlar.

Ancak...

Gel zaman, git zaman, o görkemli, tarihi, kutlu gemi eskimeye, kimi parçaları çürümeye ve yola çıkılamaz, çıkılsa da dayanamaz hale gelmeye, Atinalılar da bu parçaları değiştirmeye başlar.

Gün gelir, Theseus'un gemisinde, Theseus'un Girit'e gittiği günden bir tek parça dahi kalmaz. Dümeninden çapasına, yelkenlerinden, direklerine her şeyi yenilenmiş, başkalaşmıştır.

Peki gemi, Theseus'tan, Girit zaferinden bir tek parça bulundurmayan bu yeni haliyle de Theseus'un gemisi midir?

Ya da Atinalılar, eski parçaları bir araya getirseler ve Theseus'a ait olan bu parçalarla bir gemi inşa etseler, o gemi Theseus'un gemisi mi olacaktır?

***

Türk Milliyetçilerinin de, bugün belki yüzleşmekten hâlâ korktukları ve fakat farkında olmadan cevabını aradıkları soru bu!

"Kutlu bir emanet", "şehitler mirası", "geçmiş", "tarih", "atalar yadigarı", "ocak", "yuva", "aile" varsayıp da her şeye rağmen bindikleri gemi gerçekten kendilerine emanet edilen o ilk gemi mi?

Şekli-şemaili aynı...

Rengi aynı...

Sancağı aynı...

Ya varlık nedeni?

Nihai hedefi?

İlk gemininki mi?

***

Bu vesileyse ben de size yöneltmiş olayım aynı soruyu...

Bu öyle rüzgâra kapılarak, anlık öfkelerle, duygusal tepkilerle cevap verilebilecek bir soru değil...

Ama...

Gerçeğe, olan bitene, gözünü-kulağını kapatarak, bugünden kopup dünün tatlı hatıralarıyla avunarak, kendi kendinizi kandırarak cevap verilebilecek bir soru da değil...

Onun için biraz düşünün bakalım...

Cevaplarınızı merakla bekliyor olacağım.

***

"Görüyor musunuz" değil "neden görmüyordunuz"

--------

Dünün "flaş haberi(!)"ydi...

Abdülkadir Selvi, Hürriyet'teki köşesinde, 17-25 Aralık sürecinde aktif olarak kullanılan, iktidarı sallayan birçok ses kaydının yayıldığı "bascalan" adlı sosyal medya hesabı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde açılmış!

Selvi diyor ki:

"...Turkcell Superonline tarafından 17.04.2014 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na gönderilen, 'IP Adresi Kullanıcı Tespiti Hakkındaki' yazıda, 'bascalan' hesabının açıldığı ve aktif olarak yönetildiği adresi olarak, 'Emniyet Genel Müdürlüğü' gösteriliyor.

FETÖ devlete nasıl sızmış görüyor musunuz?.."

Biz görüyoruz.

Biz o gün de görüyorduk.

Dolayısıyla bugün sorulması gereken soru önemli bir kesimin zaten gördüğü, gün gibi açık bir tehdit hakkında "görüyor musunuz" değil, "neden vaktinde görmediniz, görmüyordunuz" olmalı.

Bu soruyu sorup, bu sorgulamayı yapamadığımız müddetçe "mücadele" adına yapılan ne varsa gayrisamimi olarak algılanıyor toplumda.

Yazarın Diğer Yazıları