Çevrecilik diye buna derim ben (2)

Biz yazdığımızla kalmaya devam ediyoruz. Her şeyi bildiğini sana bürokratlar bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Bildiklerini sandıkları konuları aslında bilmediklerini yüzlerine vurduğunuz zaman da, bunu gurur meselesi yapıp yanlış kararları uygulamayı bir maharet sanıyorlar.
İşin şekli ile uğraşmayı bir başarı sayan zihniyet, son aldığım bilgiler doğrultusunda; vermiş görevlilerin eline metreyi, tekneleri ölçüyorlar ve eğer teknenin boyu 12 metreden uzun ise, arkasından önünden kestirerek boyunun 12 metreye düşmesini sağlıyorlar. Sanırım böyle bir uygulamayı ancak ülkemizde görebiliriz.
Bu her konuda böyle değil midir zaten, hiçbir kurum ve kuruluş binalar yapılıp bitinceye kadar ortalarda görünmez, ama bina biter elektriği, suyu, telefonu bağlanır ve bir de bakarsınız ki bir gün evinize bir tebligat gelir ve binanın kaçak olduğunu size duyurur. Bunun anlamı evinizin yıkılacağıdır. Burada hiç kimse kaçak olduğu bildirilen bu binaya elektriği, telefonu, suyu bağlayan diğer kurum görevlilerinin peşine düşmez. Herkes binanın sahibine suçu bulur.
Muğla İli Ortaca İlçesi’ne bağlı Dalyan Beldesi kanallarında işletilen teknelerde de aynı komediyi görüyoruz. Tekneler yapılmış, yıllardır tekne taşımacılık işinde kullanılıyor, tonalito belgesi denen ve teknelerin tüm özelliklerinin kaydedildiği evrakı da tekne sahiplerine bağlı olduğu liman başkanlığından vermişler. Bu belgelere göre Dalyan Belediyesi bu teknelere ticari tekne belgesi vermiş, maliye tekne sahiplerine evrakına bakıp ticari faaliyetlerini kayıt altında yapsınlar ve devlete vergi versinler diye, vergi sicil numarası vermiş, bu insanlar yıllarca teknelerinde binlerce insan taşımışlar.
Derken birilerinin gözüne bu teknelerin büyük olduğu çarpmış ve hemen metre ile görevlileri göndermiş, başlamışlar ölçmeye. Bu komediye yasal kılıf bulmak çok zor değil. Ama işin ilginç tarafı, bu teknelerin tüm özelliklerini kaydeden insanlar bu tekneleri görmeden mi kaydetmişler, kaydediliş sırasında boyu uygun görülen teknelerin aradan yıllar geçtikten sonra boyları mı uzamış?
Devlet vatandaşlarına eziyet etmez, devlet vatandaşının hayatını daha da kolaylaştırmak için elinden gelen bütün yasal değişiklikleri yapar. Yabancıların ülkemizde iş yapabilmeleri için neredeyse Türk vatandaşlarını koruyucu tüm yasaları yürürlükten kaldıranlar, yabancı ne derse onu hemen yürürlüğe koymaya başladılar. Kendi vatandaşına şahin yabancıya kuzu mantığı ile ülkenin nereye gittiğini biz görebiliyoruz ama sanıyorum bizi yönetenler henüz olayı idrak edemediler.
Dünyada bir benzeri daha zor bulunacak Dalyan Deltasını kurtarmak isteyen devlet görevlilerine önerim, öncelikle devlet eli ile tekneler için çekek yeri yapılmasına önderlik etmek olmalıdır. Siz yörede çalışan tüm teknelerin kontrolünü tek merkezde toplamazsanız, hiçbir şekilde standardı yakalamada başarılı olamazsınız.
Kendi iptidai koşullarında insanlar teknelerini üretmeye devam ettikleri sürece, bu aksaklıklar olacaktır. Devlet olarak her yere turizm lise ve meslek okulları açacağınıza, nesli tükenmekte olan “ahşap tekne yapımını” özendirici ve eğitici meslek okullarını bu bölgelerde açabilirsiniz. Bu ülkede turizme katkı sağlamak için illa da yabancı dil öğrenmeye gerek yok, turizm sektöründe kullanılan malzemelerin üretimini sağlamak da, turizme bir katkı olarak değerlendirilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları