CHP iktidara kilitlenmiş...
Heyecanlı kitleleri bir arada tutmak, kurallara disiplin içinde uyulmasını beklemek zordur. Geçtiğimiz gün Ayasofya'da pandemi kurallarının hiçe sayıldığına tanık olduk. Erzurumspor'un süper lige yükselmesi kutlamalarıyla şehirde corona patladı. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulundan "Kongre yapılabilir" raporu aldıktan sonra kurultay hazırlıklarına başlayan CHP, sadece Türkiye'ye değil bütün dünyaya pandemi esnasında nasıl kurultay yapılır sorusunun cevabını verirken güzel bir örnek oluşturdu. Umarız kurultay sonuna kadar bu hassasiyet devam eder. Yıllarca "Kurultaylar partisi" olarak bilinen CHP'de olaylı-tartışmalı kongrelerden sonra bu defa Ankara'da "Böylesine kurultay gerçekleştiren CHP, iktidarı hak ediyor" tespitinde bulunduk.
Kılıçdaroğlu, salona izdiham olmadan girerken kravat takmadığı dikkat çekti. adalet yürüyüşüne başlarken de kravatı yoktu. Kemal Bey sahaya inmeye hazır görünüyordu. "İktidar Kurultayı"nın ilk ve çarpıcı mesajı Divan Başkanlığına Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun yakasındaki ay-yıldızlı broş da kararlılığın ifadesi olarak yansıdı. Cumhuriyet kadınları adına Atatürk'e minnettarlığını sunan Çerçioğlu ile beraber CHP kurultayına kadın ve gençlik damgası vurulacağının göstergesiydi.
Konuşmasına TBMM açılışının yüzüncü yılını yaşadığımızı hatırlatırken, Cumhuriyetin yüzüncü yılı olan 2023'te, Cumhuriyeti kuran irade olan CHP'nin iktidar olacağına vurgu yaptı.
"Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor" diyen Kılıçdaroğlu, herşeye rağmen: "Hiç bir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur" sözleri ile bütün duvarları parça parça yıkacaklarını ifade etti.
Cumhuriyetin 79 yılında harcanan paranın 5 katının 18 yılda harcandığını, 2 trilyon 400 milyar doların savrulduğunu üstelik torunlarımızın borçlandırıldığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, borçlarını Cumhuriyetin ödediği Osmanlı'daki duyun-u umumiyenin yerine bugün "Borçlar Genel Müdürlüğü"nün kurulduğunu belirtti. "Ekonomide ve siyasette bağımsızlığını yitirmiş bir ülkedeyiz" derken, Türkiye'nin sorunlarına parmak bastı. Eleştirilerinin yanında çözüm yöntemlerini de sıraladı. Kılıçdaroğlu ısrarla "Millet İttifakı"na dikkat çekerek, "Önümüzdeki seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız" dedi. "Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız" derken "Her firavunun bir Musa'sı, her nemrutun bir İbrahim'i vardır" özdeyişini hatırlattı.
Çağrı beyannamesine "Yeni anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme dönüş" ile başlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanının tarafsız, dürüst-namuslu, kandırılmamış olacağını söyledi. "Yargı bağımsızlığı, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün sağlanacağını, ülkenin bağımsızlığı-üniter yapısının güçlendirileceğini, kadın-erkek eşitliğinin sağlanacağını, terör örgütleri ile ödün verilmeksizin mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini, liyakat sisteminin esas alınacağını, hizmetin yandaşa değil vatandaşa olacağını, güreşçiden banka yöneticisi, akademik hırsızdan rektör, rüşvetçiden büyükelçi olmayacağını" belirten Kılıçdaroğlu, seçim barajının kaldırılacağını, seçim yasalarının değişeceğini, siyasi ahlak yasasının çıkarılıp, kamu ihale kanunlarının değiştirilerek şeffaflığın sağlanacağını, israfın önleneceğini vurguladı.
CHP'nin İktidar Kurultayı'nda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu konuşurken delegelerin gözlerindeki inancada tanık olduk. Önümüzdeki günlerde "İktidar Manifestosu"nun bir kitap olarak yayınlanacağını öğrendik. "Bu topraklarda hiç bir çocuk yatağa aç olarak girmeyecek" diyen Kılıçdaroğlu'nun "Sosyal devlet" vurgusu ve iktidar projelerini bir yazıya sığdırmak mümkün değil.
İktidar hedefine kilitlenen CHP'ye ve Sayın Kılıçdaroğlu'na siyasi hayatımıza nefes aldırdığı için teşekkür ediyorum. Ayrıntıları paylaşmaya devam edeceğiz.