CHP'den beklenen asıl anket...

Gazetelere yansımıştı, "imza" krizi büyürken CHP Genel Merkezi delegeleri aratarak "kurultay gerekli mi, imza verecek misiniz" diye anket yaptırmıştı...

Anketin sonucu "imza"larla net biçimde dışa vurdu zaten. 5-6 kentin dışında, tüm ülkedeki CHP örgütlerinden "kurultayı toplayın" çağrısı gelmiş...

600'den fazla delege noterden imza vermiş ve bunlar parti yönetimine teslim edilmiş ama kriz bitmemiş... Yani, AKP ülkeyi ele geçirirken ana muhalefet yıpranmaya devam ediyor...

CHP Genel Merkezi'nin önündeki en sağlıklı yol, kurultayı toplayarak, sorunları tartışmak, çözüm bulmak ve etkili kadrolarla yeni bir vizyon geliştirmek olmalı ama belli ki buna direnenler durmayacak...

Kimler direnmiyor ki kurultay isteyenlere karşı?.. CHP'li olmadan CHP'ye sızanlar, koltuk peşindekiler ya da şaibeli eski belediye başkanlarının el altından kurduğu "televizyon"larda program kapanlar!!! Kimsenin CHP'yi düşündüğü yok aslında...

Oysa memleket "rejim" ve gelecek kaygısı yaşarken ana muhalefetin çok güçlü olması gerekiyor bu ülkede... İşte bu yüzden de CHP yönetimi delege yerine, partiye oy veren seçmenler üzerinde "acilen bir anket" yaptırmalı, tabanın kurultay tartışmalarına nasıl öfkeli olduğunu görebilmeli...

Hiç kuşkunuz olmasın; CHP'de "partinin geleceği" yerine, "kişi" tartışmasına girişenler, sorunları kurultayda konuşmaktan kaçınanlar ve partinin yıpranmasına yol açanlar "taban"da yükselen ürkütücü tepkinin farkında değiller... Çok yazık oluyor CHP'ye çokkk...

***

İzmir'in ortasında bir karanlık!..

Tuhaf ama çok tuhaf!.. Koca Amerika'nın başkanı haftalardır bir "papaz"ın peşine düşmüş!.. "Papaz bu sadece" diyebilirsiniz ama Trump'a göre hiç de sıradan değil, çünkü iki devleti karşı karşıya getirebilen biri sıradan da olamaz!!!

Baksanıza; ABD gibi koca bir devlet, o zat için Türkiye'yi karşısına alabildiğine göre, kilisede çalışmaktan çok ama çok önemli görevleri de (!) olmalı bu gizemli "papaz"ın...

Hem zaten sıradan biri olsaydı, ABD başkanı tüm dünya işlerini bırakıp Twitter'dan sürekli "papazı serbest bırakınnnnn" diye bağırmazdı ki...

Baştan beri şu "papaz" meselesi bana gizemli ve karanlık geldiği için aklımdaki sorular da gün geçtikçe artıyor; Ne işi var bu papazın İzmir'de?.. Orada aslında ne yapar, neden yaşar İzmir'in ortasında?.. Asıl işi, mesleği, görevi nedir bu zatın?..

En vahim soru da memleketin "dış" güçlere karşı korunması açısından gerçekten kaygı vericidir; "Amerikalı bir papaz kilise işlerine yoğunlaşması gerekirken, terör örgütleriyle ilişkilendirilecek kadar nelerle uğraşmış olabilir ki?.."

Kimse bilmiyor, Amerikalı Papaz Andrew Craig Brunson'un asıl görevi nedir?.. İzmir'de, 9 Aralık 2016'da tutuklandığına göre olayın arkasında nasıl karanlık ilişkiler, bağlantılar, çalışmalar vardır acaba?..

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 15 yıl ve "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini 'casusluk' amacıyla temin etmek" suçundan 20 yıl olmak üzere, toplam 35 yıla kadar hapis cezası talep ettiğine göre kim bu rahip?..

***

Devletin habersiz olduğu 'ajan!..'

ABD'nin, iki Türk bakanın mal varlıklarına el koymasına dayanak yaptığı papaz Brunson meselesi anlaşılıyor ki Ankara'nın başını daha çok ağrıtacak... Belli ki olay "döviz" fiyatlarındaki patlamayla da kalmayacak!!!

Erdoğan önceki gün "Biz de ABD'li iki bakanın mal varlıklarına el koyacağız" diyerek Trump'un yaptırımlarına meydan okudu, misilleme çağrısı yaptı ama "papaz" meselesinde yanıt arayan sorular giderek çoğalıyor?..

Medyaya yansıdığı gibi, Brunson ve yardımcıları gerçekten "ABD özel kuvvetlerinde" mi çalışıyorlar?.. Bunlar Pentagon'un "papaz" kılığında Türkiye'ye gönderdiği subaylar mı?.. Türkiye'de "ajan" olarak nitelenen ve "din adamı" kılığında dolaşan böyle kaç kişi var acaba?..

ABD ile Türkiye'yi karşı karşıya getirebilecek kadar önemli görevleri olduğu anlaşıldığına göre, "papaz" kılığında dolaşan yabancıların tamamından haberdar mı AKP iktidarı?..

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Brunson'un tutuklandığından haberimiz yoktu, elçilik uyarınca anladık" dediğine göre, hükümet "papaz" kılığında, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla temin etmek"le suçlanan gizemli 'yabancı' görevlilerden habersiz mi gerçekten?..

Öyleyse vah memleketin haline... Öyleyse, memlekette su baskını olduğunda bile, neredeyse "dış güçlerin oyunu" diyebilen zavallıların da vay haline!!!

***

Şile'de devlet var mı?..

Bir ilçe düşünün, insanlar yazlığına taşınmış, tatilciler bölgenin keyfini çıkartmaya, huzur içinde yaşamaya çalışıyorlar...

Ancak "yaz" ayında dinlenmeye gelmiş insanlar denizin ve yeşilin ortasında huzuru ararken "gürültü" yüzünden nefes alamıyorlar... Sanki "kış" ayına kıran girmiş!!!

Çünkü yaz ortasında "gürültü terörü" koca ilçeyi esir almış, insanlar sosyal medyada infial halinde, ancak "devlet"in tek kurumu halkın huzurunu bozanlara müdahale etmiyor...

TOKİ'nin Şile Belediyesi ile birlikte Ahmetli Köyü'nde doğayı katletme, ormanları yok etme pahasına başlattığı inşaat çalışması bu kez gürültü "terör"üyle halkı isyan ettiriyor...

Bölgedeki ağaçları, yaban hayvanlarını kaybeden insanlar şimdi de "gürültü terörizmi" nedeniyle huzurlarını kaybettiler ama ortada ne yazık "devlet" yok!!!

"Cumartesi-pazar dahil", haftanın 7 günü, "sabah 08.00"den akşam 21.00'e kadar" inşaatçıların dehşet verici gürültüsü nedeniyle bebekler uyuyamıyor, hastalar dinlenemiyor ve başıboşluğa lanet yağdıran yurttaşlar bölgeyi terk ediyor.

Meclis kararıyla aldığı inşaat yasağını bizzat çiğneyen Şile Belediyesi şikayetleri görmüyor, jandarma halkın huzurunu kaçıran TOKİ taşeronlarına müdahale edemiyor!..

Peki, Şile'de "devlet"i temsil eden bir "kaymakam" var mı acaba?.. Soruya şaşırmayın, çünkü kaymakamlığı arayan yurttaşlar ve gazetecilere geri dönmüyor bir yetkili!!!

Belli ki denize nazır villada "gürültü terörizmi"nden muzdarip değil devleti yönetmesi gerekenler!!!

Yöre insanlarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yaptığı çağrıyı buradan duyurmakta yarar var; "Terörizmle mücadele eden sayın bakan, Şile'de- kaymakam yoksa- devleti temsil edecek, halkın huzurunu bozanlara 'dur' diyebilecek, gürültü 'terörizm'ine müdahale edecek bir yetkili gönderebilir misiniz?.."

Yazarın Diğer Yazıları