Fatih ERBOZ/Ankara
CHP Milletvekili ve eski Musul Konsolosu Öztürk Yılmaz, Rusya ve ABD'nin başta kendi çıkarlarına dokunmama konusu olmak üzere, bölgesel yönetimlerden oluşan Suriye konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtti.
Yılmaz, "Ancak Suriye'de siyasi çözüm, alandaki hâkimiyetin etkisinde, bu nedenle bir taraftan da ciddi rekabet içindeler. Örneğin ABD Fırat'ın doğusu ile ilgilenirken, Rusya Fırat'ın batısı ile ilgileniyor. Bunların sonucunda anlaştıkları nokta Suriye'nin otonom bölgelerden oluşan bir ülke durumuna gelmesi" dedi.
Türkiye'nin Suriye'de artık bu duruma göre olitikalar üretmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi: "Rusya ve ABD kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederken, rekabet etmeyi de biliyor. Bunun nedeni artık siyasi çözüme göre şekillenen bir Suriye yok. Siyasi çözüm, alandaki kazanımlara göre şekilleniyor. Bu nedenle ABD ile Rusya arasında alan hâkimiyeti ve güç konusunda ciddi bir rekabet var. Ancak bu rekabeti gerçekleştirirken, birbirlerinin çıkarlarına zarar verecek bir adım da atmıyorlar."
ABD'nin özellikle Fırat'ın doğusu ile ilgilendiğini, bunun nedeninin ise orada Kürt bölgesinin oluşmasını istediklerinin bilindiğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Eğer Esad rejimi İran ve Rusya ile birlikte Suriye'nin çoğunluğuna tam anlamıyla hakim olur ve özellikle de İdlib'i ele geçirirse bu sefer Fırat'ın doğusunu ya da PYD'nin bulunduğu yerleri hedef tahtasına koyabilir. ABD'de de kendi kontrol altına almak istediği bu bölgelerin Esad'ın hedefine girmemesi için dikkatli davranıyor. Rusya ise özellikle Fırat'ın batısı ile ilgileniyor. Bu bölgelerde Suriye rejiminin daha etkin olmasını istiyor. Bunların içinde İdlib de var. Eğer İdlib'de Esad rejimi etkin olursa o zaman kenti içeriden ya da dışarıdan kontrol etmek zorlaşacak. Türkiye'nin varlığı son bulacak. O zaman yeni bir sorun başlayacak. Rusya ve Türkiye, ılımlı muhalefet ile İdlib'deki radikal unsurların birbirinden ayrılarak temizlenmesi konusunda hem fikir. Ancak bunun nasıl olacağı şimdilik muamma. Radikal unsurları ayıkladınız, bunlar nereye gidecek? Türkiye'nin tüm bunları dikkate alarak bir çözüm üretmesi gerekiyor."
