CHP'den ürkütücü gençlik raporu

CHP'den ürkütücü gençlik raporu
CHP'nin hazırladığı gençlik raporunda gençlerin eğitim ve işsizlik sorunları gözler önüne serildi.

Fatih Erboz / Ankara

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'de genç kesimin borç, işsizlik ve güvencesizlik kıskacından olduğu belirtildi. Raporda şu tespitler yer aldı:

Ekonomik sorunlar: Gençliğin karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri, 2011 yılından bu yana düzenli olarak artan işsizliktir. Sayısı 6 milyonu geçen işsizlerin 1 milyondan fazlası gençlerden oluşmaktadır yani Türkiye'de her 5 gençten 1'i işsizdir. TÜİK'in 2018 yılı Mayıs ayı verilerine göre yüksek öğrenim işsizliği yüzde 11,4, genç işsizliği yüzde 19, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı ise yüzde 22,8 olarak açıklanmıştır. İşsizlik oranları mezun olunan bölümlere göre ise büyük değişim göstermektedir. En çok sosyal hizmet, iş güvenliği, sanat ve gazetecilik bölümlerinden mezun olanlar iş bulmakta zorlanmaktadırlar.

Üniversiteden mezun olduktan sonra uzun yıllar işsizlikle karşılaşan, iş bulduktan sonra da güvencesiz çalışma koşullarının içine sürüklenen gençler hayata borçla başlamakta, bunun başını da üniversitede alınan krediler çekmektedir. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu her yıl burs, öğrenim kredisi ve yurt başvurularını almaktadır. Başvuruların değerlendirilmesinin ardından bazı öğrenciler burs alırken bazı öğrenciler öğrenim kredisi almaktadır. Burs ödenen öğrenci sayısı tüm üniversite öğrencilerinin yüzde 10'u bile değildir. Mezuniyetten 2 yıl sonra öğrencilerin kredilerini geri ödemeye başlamaları gerekmektedir. Kredi ödemelerini erteleme imkanı yok ise aylık yüzde 1.40 oranında gecikme zammı uygulanmaktadır. Şu anda Türkiye'de öğrenim kredisi borcu olan 300 bin öğrencinin 3.9 milyar liralık kredi borcu mevcuttur. Sosyal devletin gereklerinden biri olan herkesin aynı kalitede, eşit seviyede eğitim almasının sağlanması koşulu bir kez de geri ödemeler ile çiğnenmektedir.

Eğitim sorunu: Ülkemizde gençler için üniversiteye girebilmek büyük bir sorun olduğu gibi sorunlar üniversiteyi kazandıktan sonra da devam etmektedir. Türkiye'de üniversite sayısı 200'e yaklaşırken, üniversitede öğrenim gören genç sayısı 7 milyona yaklaşmıştır. Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunlarından biri olan barınma ihtiyacının karşılanması konusunda AKP hükümetinin attığı adımlar yetersizdir. 2016 verilerine göre, Türkiye'de yüksek öğrenim öğrencileri için 592 devlet yurdu bulunmakta, bu yurtlarda 451 bin öğrenci kalmaktadır. Dernek ve Vakıflara ait 2 bin 160 yurt bulunurken, bu yurtlarda 112 bin 423 öğrenci kalmaktadır. Bu yurtların büyük çoğunluğu ise cemaatlere aittir.

Özgürlük: Haziran 2011 ve Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 50 oy oranına ulaşan AKP'nin genç kesimde yakaladığı oy oranı yüzde 40'ı geçememektedir. Yukarıda değinilen, işsizlik, güvencesizlik, borçla hayata başlama, eğitim sistemi gibi temel problemlerin yanında AKP'nin gençleri "potansiyel suçlu" olarak görme eğilimi ve özgürlüğü kısıtlayan baskıcı ve yasakçı politikaları gençleri AKP'den uzaklaştırmaktadır.  AKP iktidarı, ekonomik, siyasal ve ideolojik hattaki saldırılarıyla gençleri kendine bağlamaya çalışsa da istediği sonucu elde edememektedir. Üniversite festivallerini yasaklayan, 70 bine yakın öğrenciyi tutuklayan ve "terörist" diyerek yaftalayan, üniversitelerdeki öğrenci topluluklarını dahi engellemeye çalışan AKP iktidarı, gençler arasındaki "protesto kültürü"nün, otoriterleşme ve baskıcı politikalara karşı direnmenin yaygınlaşmasını engelleyememektedir.

Uyuşturucu sorunu: Ülkemizde 2011 yılında TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre esrar dahil herhangi bir uyuşturucu maddeyi en az bir kez deneyenler 15-64 yaş grubunda %2,7, 15-16 yaş grubunda ise %1,5 olarak belirlenmiştir. Araştırmalara göre 13 yaşında bir kişinin de uyuşturucudan öldüğü kayıtlara geçmiş, ölenlerin 26'sı 15-19, 54'ü 25-29, 25'i 30-34, 27'si 35-39, 26'sı 40-44, 8'i 45-49, 6'sı 50-54, 5'i 55-59, 3'ü 60-64 yaş aralığında, 2'si 65'ten büyük, 5 kişinin ise yaşı bilinmemektedir. Ölenlerin yaş ortalaması önceki yıllarda 35 iken, genç ölümlerinin artması nedeniyle bu yaş 31'e düşmüştür.