CHP'li Erdoğdu, "İğneden ipliğe her şeye zam gelecek"

CHP'li Erdoğdu, "İğneden ipliğe her şeye zam gelecek"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu, “Eğer bu ülkenin ekonomisini düzeltmek istiyorsak ilk yapacağımız şey OHAL’i kaldırmaktır. Bu kur artışı durdurulamazsa, iğneden ipliğe her şeye zam gelecek" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “Eğer bu ülkenin ekonomisini düzeltmek istiyorsak ilk yapacağımız şey OHAL’i kaldırmaktır. OHAL bu ülkede işsizlik, açlık, döviz kurlarının patlaması, faizin yükselmesi demektir” dedi.

Erdoğdu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında döviz kurundaki yükselmeyi değerlendirdi. Türk Lirası’nda son bir ay içinde yüzde 6.4, OHAL’in ilanından bu yana ise yüzde 27’lik bir kayıp söz konusu olduğunu, dünyadaki diğer para birimlerine göre liranın daha hızlı erdiğini belirten Erdoğdu, “226 milyar dolarlık net döviz açığımız var. Her bir kuruş kur artışı vatandaşa enflasyon, zam olarak yansımaktadır. Bu kur artışı durdurulamazsa, önümüzdeki dönemdeki iğneden ipliğe her şeye zam gelecek ve yurttaşlarımız geçim zorluğu ile karşılaşırken, bazı firmalarımız da ne yazık ki iflas riski ile karşı karşıya kalabilecektir” dedi.

Erdoğdu, enflasyonun da “yapışkan” bir hale geldiğini, çift haneli rakamlardan geri dönülemediğini kaydederek, “Enflasyon harcamalarımızı artırırken gelirlerimizi eritmekte ve bizi daha fazla fakirleştirmektedir” dedi.

“TÜRKİYE CARİ AÇIK ŞAMPİYONLAR LİGİNDE İLK BEŞTE”

Kur yükselmesinin önemli bir sebebinin cari açığın artması olduğunu vurgulayan Erdoğdu, şöyle devam etti:

“Şubat ayı itibariyle 4 milyar 150 milyon dolar cari açık verdik. Yıllık olarak bakıldığında bu rakam, 53.3 milyar dolardır. Türkiye ‘cari açık şampiyonlar liginde’ ilk beştedir. Cari açık, borç demek. 2002 yılında cari açığımız yıllık sadece 7.5 milyardı. Bu bize bir alarm zili çalıyor.

Car açığı finanse etmek için de çok yüksek faizle, ‘tefeci faiziyle’ borçlanıyoruz. 2002 yılında dış borcumuz 130 milyar dolardı, AKP döneminde 323 milyar dolar daha borcumuz artarak bugün 453 milyar dolara geldik. Bu ülkede alın terimizle kazandığımız 150 milyar doları yabancılara bu dönemde faiz olarak ödedik.

Ülkemizde para kalmadığı için, ürettiğimiz artı değerleri yabancılara ve çok küçük bir tekel grubuna transfer ettiğimiz için de piyasada çok ciddi bir durgunluk söz konusu.”

“İSTİKRAR PAKETİ AÇIKLANDI, NE İŞE YARADI”

Erdoğdu, AKP'nin de bu durgunluğu aşmak için de teşvik paketleri açıkladığını belirten Erdoğdu, “Son 10 yılda 7 istikrar, 26 teşvik paketi açıklandı. Ne işe yaradı bunlar? Türkiye’de çift haneli bir işsizlik var, 6 milyon işsizimiz, 16 milyon yoksulumuz var. Tefeci faizi ödüyoruz, faiz, enflasyon, işsizlik çift haneli. ‘Çifte açık’ dediğimiz bir sorunla karşı karşıyayız; hem cari açık hem bütçe açığı veriyoruz. Peki bu 26 teşvik paketinin sonunda ne oldu, ekonomide büyük bir durgunluk” dedi.

Yeni açıklanan teşvik paketinin de sadece seçilmiş, belirli şirketlere kamu kaynaklarının aktarılması mantığına dayandığını ifade eden Erdoğdu, “Kayırmacılığa, kamu kaynaklarının heba edilmesine ve yolsuzluk riskine açık bir teşvik paketidir bu. Bu kadar yüksek miktarlı teşviklerin hangi şirketlere, nasıl verildiği konusunda en ufak bilgimiz yok” diye konuştu.

Söz konusu teşvik kapsamında, şirketlerden yatırımının iki katı kadar kurumlar vergisi alınmayacağını anımsatan Erdoğdu, “Peki almadığımız vergiyi nereden karşılayacağız? Tekrar MTV zammı mı gelecek, akaryakıt vergisine, işçinin, ücretlinin, çalışanın, esnafın vergisine zam mı gelecek, hükümet bunu açıklamıyor” dedi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ SADECE YANDAŞ ŞİRKETLERDEN OLUŞMUYOR

Erdoğdu, yeni paketle teşvik alan 23 şirkete bakıldığında ise “AK Parti’ye koşulsuz siyasal destek veren şirketlerin ağırlıklı olduğunu” belirten Erdoğdu, “Türkiye ekonomisi sadece yandaş şirketlerden oluşmuyor. Şirketlerimiz kan ağlıyor, çok büyük şirketler bankalarla yenide yapılanma görüşmelerinde. Durumlarını düzeltmezlerse Türkiye ekonomisine büyük yaralar açabilecek bir finansal zorluk içindeler” diye konuştu.

Bu şekilde cari açığın düşürülemeyeceğini kaydeden Erdoğdu, “Bu yangından mal kaçırmaktır. Bu savaş halinde soygun demektir. Onun için yapılması gereken, desteklenmesi gereken sadece sermaye çevreleri değil, çalışanlar, emekçiler, bu insanların ücretleri… Bu insanları enflasyonla ezmeye devam ederseniz bu müşteri olarak alışveriş yapamazsa bu şirketler kime satacak? Hükümete uyarım şudur; artık dar gelirli halkın, emeklinin, çalışanın, çiftçinin, esnafın teşvik edilmesi gerekiyor” diye sordu.

“TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ BİR EKONOMİK KRİZE DÖNEBİLİR”

Bugün Türkiye’nin ekonomik sorunlarının sebebinin ağırlıklı olarak siyasal nedenlere dayandığını ifade eden Erdoğdu, “Bugün Türkiye’de yaşadığımız bu türbülans, tarihte görülmemiş bir ekonomik krize dönebilir” diyerek şöyle devam etti:

“Bugün bu ülkede OHAL sürdüğü sürece hiçbir yabancı yatırımcı yatırım yapmaz, yerli yatırımcılar bile kaçıyor, şirket merkezlerini Londra’ya taşıyorlar. Beyaz yakalılar, önemli beyinler yurt dışına gidiyorlar.

FETÖ ile başlayan süreç bütün muhalifleri tehdit eder bir boyuta geldi. Eğer bu ülkenin ekonomisini düzeltmek istiyorsak ilk yapacağımız şey OHAL’i kaldırmaktır. OHAL bu ülkede işsizlik, açlık, döviz kurlarının patlaması, faizin yükselmesi demektir. Eğer ekonomide bir düzelme isteniyorsa derhal OHAL kaldırılmalıdır. Bugün OHAL kaldırılsın, bir aylık bir süre içerisinde faizler 5 puan kadar, kur 3.5 lira seviyesine inecektir. Bugün bu paniğin önemli sebeplerinden birisi OHAL’dir. Bir ekonomik paket açıklanacaksa birinci maddesi ‘OHAL’in kaldırılacak’ olmalıdır.

Diğer bir sorun da tek adama dayalı başkanlık sistemi; bu bütün sermaye, emek çevrelerini, ekonomik karar alma birimlerini ürkütmektedir. Eğer Türkiye’de ekonomide bir normalleşme bekliyorsak kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sisteme geçmek zorundayız. Başka yolumuz yok. Demokrasi, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik yoksa fakirlik, geçim sıkıntısı, icra ve iflas vardır.” 

İlgili Haberler