CHP'li Gürsel Tekin: Arkadaşlarımızı tuzağa düşürdüler

CHP'li Gürsel Tekin: Arkadaşlarımızı tuzağa düşürdüler
CHP'li Gürsel Tekin, parti içindeki çatlağı değerlendirdi. Parti içinde herhangi bir tartışma olmayacağını savunan Tekin, "arkadaşlarımızı tuzağa düşürdüler" dedi.

CHP'de milletvekilleri Deniz Baykal, Fikri Sağlar ve Muharrem İnce'nin açıklamalarıyla giderek büyüyen "tek adam" ve "olağanüstü kurultay" tartışmaları, Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke'nin istifası ve Sağlar hakkındaki ihraç istemiyle yeni bir boyut kazandı.

Ancak DW Türkçe'ye konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "Dün partinin en üst kurulu olan Parti Meclisi bu konuda kararını verdi. Bu saatten sonra CHP'de herhangi bir iç tartışma olacağını zannetmiyorum" dedi.

CHP'de yeni istifalar yaşanabileceği yönündeki iddiaları da yorumlayan Tekin, "Ne arkası, ne de önü gelir. Bu kadar büyütülecek bir durum yok. Bu arkadaşlarımız görevlerini bırakırlar, başka bir arkadaşımız gelir görevini yapar. Partide sanki bir kavga, kırılganlık varmış gibi gösterilmesine katılmıyorum" ifadesini kullandı.

"Bunlar tamamen haram medyanın operasyonel haberleriyle yapılan tartışmalar" diyen Tekin, 2019'daki başkanlık seçimlerinde "Hayır" cephesinin adayının kim olacağına dair haberlerle ilgili de "Son günlerde kişi tartışması oluyor. Bu çok yanlış. Önce nasıl bir sistem, nasıl bir anayasa... Onu oturtmamız lazım. Ondan sonra tabii ki buna uygun çok sayıda cumhurbaşkanı adayı bulunabilir" açıklamasında bulundu.

"Tek adam olsa, Sağlar konuşamazdı"

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nda (MYK) da değişiklikler olabileceğinin sinyalini veren Tekin, "Mutlaka olmalı... Bilmiyorum Sayın Genel Başkanımız bu konuda nasıl bir takdirini kullanacak. Önümüzdeki günlerde belli olur" diye konuştu.

CHP'de Parti Meclisi'nin (PM), açıklamaları nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan Mersin Milletvekili Sağlar'ı "tedbirli olarak kesin ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk etmesiyle ilgili de konuşan Tekin, "Dün partinin en üst kurulu olan Parti Meclisi bu konuda kararını verdi ve bu saatten sonra CHP'de herhangi bir iç tartışma da olacağını zannetmiyorum" dedi.

Tekin, "Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili Sayın Sağlar'ın 'Tek adamdır. Bütün kararları tek başına alıyor' diye bir eleştirisi vardı. Ben Sayın Kılıcdaroglu ile altı yıl çalıştım. Son derece demokratik bir kişiliği olan bir insandır. Herhalde tek kişi karar alsaydı, Sayın Sağlar da konuşamazdı, bir başkası da konuşamazdı. Yani eleştiri ve özeleştiri mekanizmasının en çok işlediği CHP için 'tek adam' denilirse, bu haksızlık olur" ifadesini kullandı. Tekin, buna karşın Sağlar'a parti içinde gösterilen tepkinin "çok ağır" olduğunu kabul etti.

"Arkadaşlarımız tuzağa düştü"

AKP'nin "hem kendi içindeki kavgayı hem de Türkiye'de ekonomide ve dış politikada yaşanan sorunları bertaraf etmek" için iktidara yakın medya organları aracılığıyla bu tartışmaları körüklediğini savunan Tekin, "Arkadaşlarımızın bir kısmı da bu tuzağa düştüler. Bu üzücü bir tuzaktı. Bugünden sonra CHP'de herhangi bir tartışmanın da olmayacağını göreceksiniz" dedi.

"CHP'de reform şart"

CHP üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre ise partide yaşanan son gelişmelerle ilgili DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, muhalefet için "acil bir reform" ihtiyacının olduğunu söyledi.

CHP'de bölünme beklemediğini belirten Emre, "Ayrılan ve parti kuran olursa da bence ayrıldığıyla kalır" dedi.

Buna karşın partide referandum kaynaklı tartışmaların bir süre daha gündemde kalmaya devam edeceğini düşünen Emre, "Ama toz bulutu dağılınca muhalefet tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu görecek. Bu sorumluluk öyle ya da böyle iki turlu bir seçimde Erdoğan'ı yenecek bir siyasi blok oluşturma sorumluluğu. Muhalefetin bu görevi mevcut şartlarda ve mevcut yapılanmasıyla başarma şansı yok. Bu durum muhalefet için acil bir reform ihtiyacını gündeme getiriyor" dedi.

"Reformun kapsamı daha çok ilkeler, ideoloji ve örgütlenmeyle ilgili. Tabii ki CHP'nin bilinen ilkeleri, ideoloji ve bir örgütü var. Ancak bu üçlü CHP için değerli olsa da yüzde 51'i sağlamak için yeterli değil" diyen Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP'nin ilkeleri, ideolojisi ve örgütlenmesi değersiz demek istemiyorum. Mesele bu üçlemenin erişemediği alanda kalan seçmenlere erişmek. CHP'nin yanıt araması gereken soru bununla ilgili. Hangi alanlarda vazgeçemeyeceği, değiştiremeyeceği konular var? Hangi alanda değişime, yenilenmeye gitmek durumunda? Yönetime talip olanlar da hali hazırda yönetimde bulunanlar da bu açıklamaları topluma yapmakla mükellef."

CHP'deki tartışma süreci nasıl gelişti?

CHP'de tartışmalar, referandumda 'Hayır' oyu veren yüzde 49'luk kesimin 2019'daki başkanlık seçimlerinde adayının Abdullah Gül olabileceğini söyleyen eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın açıklamalarıyla başladı. Baykal, 1 Mayıs'ta CNNTürk'te yaptığı açıklamada ayrıca, "Yüzde 49'u tutmak için aday hemen belirlenmeli. Eğer Kılıçdaroğlu aday değilim derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı" ifadesini kullandı.

İktidara yakın Akşam gazetesine verdiği röportajda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'tek adam olduğunu' savunan ve Baykal'ın olağanüstü kurultay önerisini de destekleyen Sağlar hakkında parti içi disiplin soruşturması kararı verilirken Böke'nin sürpriz istifası Ankara kulislerinde büyük yankı uyandırdı.

"16 Nisan sonrası gerekli adımların atılmadığını" ve "parti içi demokrasi ve kurumsal yapıyı tartıştıran tutumlar sergilendiğini" belirten Böke, milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olarak CHP'deki siyasi yaşamına devam edeceğini sözlerine ekledi.

Olağanüstü kurultay düzenlenmesi için çağrıda bulunan bir diğer CHP'li vekil ise Muharrem İnce oldu. Sağlar'a "Parti içinde kavga edeni kapının önüne koyarım" diye tepki gösteren Kılıçdaroğlu'nu eleştiren İnce, "Türkiye için demokrasi istiyorsak önce partimizde bunu sağlamalıyız" dedi.

CHP'de Parti Meclisi (PM) Pazar günü gerçekleştirdiği olağanüstü toplantıdaki oylama sonucunca, açıklamaları nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan Sağlar'ı "tedbirli olarak kesin ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk etti.

İlgili Haberler