Çiçekler solmasın

Klasik bir söz ama her çocuk bir çiçektir. O çiçekler ki zamanla bu ülkenin geleceğinin aromasını verenlerdir. Devletimizin geleceği, olmazsa olmazı ve varlığımızın temel kaynağıdırlar.
Böylesine öneme haiz bu çiçeklerin solmaması, yok olmaması, hatta çoğalarak, gürleşerek var olması gerekmektedir. Bunun için de iyi bakılarak, beslenip kollanarak ihtiyaç duyduğu her konuda yanında olunması gerekmektedir.
Ancak atalarımızın ifadesiyle “bir çiçekle yaz gelmeyeceği” de bilinmelidir.
Ne yazık ki, son zamanlarda bir çiçek üzerinde yoğunlaşan tartışmalarla her alanda olduğu gibi rant elde etme gayretleri tüm toplumu derinden yaralamaktadır.
Dünün hissizleri, duyarsızları, nemelazımcıları, her konuyu keser misali kendine yön atanların duygularımızı da sömürüşleri gözlerden kaçmamaktadır.
Elbette ki Aktütün’deki Çiçek bizim çiçeğimiz. Onun solması, onun boynunu büküp toplumda yok olması hepimizi derinden yaralar.
Çiçeğe sahip çıkılmalı, onun da serpilip gürleşmesi, sağlıklı bir yaşam içerisinde Türk kültüründen ve evrensel bilgilerden nasibini alması sağlanmalıdır.
Nitekim Çiçek’e sahip çıkılmıştır. Umuyoruz ki o pamuk eller kurşun yerine kalem tutar, bu topluma yararlı olur.
Anlaşılmayansa; Çiçek üzerinden kavga ortamı yaratılarak, medya gruplarının birbirine üstünlük sağlamaya çalışarak kamuoyu oluşturmalarıdır.
Ülkenin problemlerini bir konuya endeksleyerek gerçeklerin üstünün örtülmesi niye? Eğer çiçekler solmasın diyorsanız, her çocuğu bir çiçek olarak görüyorsanız; sokaklarda yaşayanları, bali kullanıp kapkaç yapanları, ayakkabı boyacısı ve tamirci çırağı olan çocukları çiçek olarak kabul etmiyor musunuz? Bu çocukların da okuması, okutulması sizi hiç mi ilgilendirmiyor, niçin sesiniz çıkmıyor?
Bu durumda olan çocuklar arasında okula gidenlerin birçoğunun hangi şartlarda eğitimini devam ettirdiği ve aldığı eğitiminin ne durumda bulunduğunu hiç düşündünüz mü?
Okullarda çeteler oluşturularak, çocukların haraca bağlanması, servis ve kıyafette velilerin belli yerlere yönlendirilerek adeta yolunması, öğretmensiz sınıfların yanında, ahırdan bozma yerlerde, elli altmış kişilik dersliklerde eğitim verilmesi sizce çok mu uygun?
Değerlerinden yoksun, kimliksiz, kişiliksiz şekilde yetiştirilmeye çalışılanların yarınlarda neler yapabileceği biliniyor mu?
Bu çocuklar Türk toprağında açmış çiçekler değil midir? Bunların yok olmasına seyirci kalmak ne kadar doğrudur?
Eğer samimiyseniz, Aktütün’lü Çiçek’in nezdinde, tüm çiçeklerin durumunu dile getirerek, onların sorunlarına çözüm bulun ve bu çocukları da çürümüşlükten kurtaralım.
Siyasetçisiyle, medyasıyla, kurum ve kuruluşlarıyla “çiçekler solmasın” kampanyası başlatarak, çiçeklerin sorunlarını masaya yatırıp, çözüm bularak “işte budur” dedirtelim.
Bugünkü gibi davranırsanız inandırıcılığınızı kaybedersiniz. Olacakların üstünü külleyerek, yeşerecek çiçekleri daha açmadan öldüreceksiniz. Çiçek değil, çiçekler bizim... Varlığımız o çiçeklerle vardır. Çiçekler solmasın. Siz ne güzelsiniz ki ürettiğiniz nektarlarınızla Türklüğü beslemeye devam edeceksiniz.

Yazarın Diğer Yazıları