"Çılgınlık"!..

Kaç yerde savaşıyoruz?.. Kaç cephede mücadele veriyoruz?..

İçeriden ve dışarıdan yönelen ağır kolektif bir saldırı ile karşı karşıyayız. Biri yapılırken diğeri hazırlanıyor. Kafamızı çevirdiğimiz yerle uğraşırken ardından başka bir yerde canımız çok yanıyor. İç ve dış politikadaki hatalar, körlükler; ağır bedeller ödettiriyor. Ve maalesef bu fatura daha da ağırlaşacak gibi gözüküyor. İstanbul, Haymana ve bu satırların yazıldığı saat itibarıyla en son Şemdinli... Bundan sonra yumuşayacak diyebileceğimiz bir süreçte değiliz. Sadece benim bildiğim, istihbarat birimlerinin elindeki raporlarda aylar öncesinden yazıyordu; motosikletli  bomba, polis ve jandarma kontrol noktalarına canlı bomba eylemlerinin beklendiğini. Yani yeni eylem türleri ile de karşı karşıya değiliz. Daha ileri gitmek isteyecekleri de açık!..

Başbakan Binali Yıldırım, dün terör örgütlerinin eylemlerini değerlendirirken şu sözleri güvenlik zirvesinde masaya yatırılan raporların üstü kapalı tezahürüydü;

"Her türlü çılgınlığı, intihar eylemini yapabilirler, canımız da acıyabilir, şehitlerimiz de olabilir."

Çılgınlık!..

Kilis'e hâlâ roketler düşmeye devam ediyor. Musul'da denklem hâlâ bilinmezliğini koruyor. Başika'daki üssümüze saldırıyorlar. Terör bölgesinden gelen şehit haberleri bitmiyor ,artıyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin raporlarına yansıyan "çılgınlık" değerlendirmelerinden kısa bir not;

"Suriye'de operasyon bölgesinden topraklarımıza atılan füzelerin başına kimyasal takılması..."

El Bab, Musul derken... Ortada, Antep, Kilis ve Hakkari gerçeği var!..

Uzmanların değerlendirmeleriyle başlık başlık gidelim;

Suriye

"Türkiye ,Suriye'de El Bab'a yöneldi ama El Bab'a doğru ÖSO ile gittiği için bir türlü sonuç alamıyor. Çünkü ÖSO diye bir şey yok. Bu nedenle sonuç alamıyor. Bundan sonra atacağı adımlar çok önemli. Halep'i Suriye rejimi Rusya ile birlikte mahalle mahalle alıyor. Bundan sonraki hedefleri El Bab'a doğru harekete geçtiler. Eğer Türkiye'de El Bab'a doğru harekete geçerse işte o zaman kıyamet kopacak. Suriye-Rusya ve Türkiye karşı karşıya gelecek. Türkiye'nin Suudi Arabistan dışında ortağı yok. Çok yalnız kaldı. O nedenle bir o tarafa savruluyor, bir bu tarafa savruluyor.

Türkiye El Bab'a girse burayı kime teslim edecek?.. Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için orada. Şu anda fiilen güvenli bölge oluştu. Rakka'ya gitmek en az  150 şehit demektir. Rusya-ABD-İran gitsin kim giderse gitsin. Rakka'nın bize bir faydası yok. Tehdit unsuru yok. Bizimle ilgisi yok. Şu yapılan iş büyük operasyondur. Kimliği belirsiz bir orduya karşı savaşıyorsunuz."

Irak

"Irak hükümetinin Türkiye'ye tepkisinin nedeni Nuceyfi'nin sözü ile hareket etmesinden dolayı. Türkiye'nin kendileri ile iletişime geçmesini istediler bu olmayınca parlamentodan böyle bir karar çıkardılar. Önümüzdeki günlerde Nuceyfi yargılanabilir.

Burada en pis oyunu ABD oynuyor. ABD, Türkiye'ye 'sen hazırlan oraya girelim' diyor, arkasından dönüyor Irak hükümetine 'sakın izin verme bunların buraya girmesine' diyor. Irak ile Türkiye'yi orada birbirine düşürüyor, kim kazanırsa yaptığı açıklamalar ortada olduğu için 'ben sizi desteklemiştim' demek istiyor. Burada her iki ülkede kazanamayacak. Sadece ABD kazanacak.

Zaten daha önce İran'a Barzani ABD'nin tavsiyesiyle gitti. Barzani de burada çok pis bir oyun oynuyor. 15 Temmuz'da eğer Türkiye'de Batı'nın istedikleri olsaydı o zaman Barzani topraklarını genişletip Kürdistan'ı ilan edecekti. O kirli oyunun içinde başından bu yana var. Şu anda 'istemiyorum' diyor ama bu oyun tutsaydı Kürdistan'ı kuracaktı. 15 Temmuz'da oyun tutmayınca tekrar Türkiye'ye yaklaştı. Musul'da ise Türkiye'de konuşulanlarla sahada olanlar birbirinden çok farklı. AKP maalesef taban inanıyor diye yalan söylüyor. Türkiye, Musul operasyonunda da yalnız kaldı. Barzani ile de tek başına  yapamaz. Bunu bir türlü kamuoyuna söylemiyorlar. Hamaset yapıyorlar nasıl olsa inanıyorlar diye."

Ne ruhu?

Bundan sonrasını yakın coğrafyayı çok yakından takip eden CHP eski Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker'den dinleyelim;

"Türkiye'deki siyasetçiler Yenikapı ruhu yerine 1923'teki anti-emperyalist ruhu yakalasalar, ABD bu oyunları oynasa da bunlar olmaz. PKK'ya ve IŞİD'e silahı ABD'nin verdiğini biliyorlar. Irak hükümeti ile yakın ilişkilerinden dolayı petrol üzerindeki etkinliğini biliyorlar. Bunların amacı kazan-kazan. 'Bizi deliğe süpürmeyin' dedikçe ABD bunları yapar. Petrolü kullanıp Müslüman'ı Müslüman'a öldürtürler. Her şehrinizde bomba patlatırlar.

Barzani Kürt devletini kurar. Barzani zemini hazırlıyor. Irak ordusundan çekiniyordu ancak IŞİD militanları karşısında kaçtıklarını görünce elini güçlendirdi. PKK'dan çekinmiyor. PKK'nın şu anda Barzani'nin hastanesine, oteline, alış veriş merkezlerine ihtiyacı var. Gıdayı nereden buluyor? Oradan buluyor. Dahok ve Zaho'dan geliyor. Türkiye'dekiler ihracat yapıyor onlar da alıyor. Dolaylı olarak böyle bir ilişki de var.

Şu anda Güneydoğu'da kıtlık var. Gaziantep'te kimse bölgeye mal satmıyor. Satsa da parasını alamıyor. Bunun için kimse yanaşmıyor. Kaçak yoldan da bulamıyor, halk bunaldı."

***

Çok mu karıştırdım?.. Hayır!.. Kafası ve de yapısı çok karışık bir iktidarın Türkiye'yi bugün getirdiği noktayı yerim yettiğince yansıtmaya çalıştım. Dua edelim!..

Yazarın Diğer Yazıları