Çin bu yıl ABD’nin tahtına oturacak

Çin bu yıl ABD’nin tahtına oturacak
Dünya Bankası’nın yapmış olduğu araştırmaya göre Çin, ABD ekonomisini 2019’da değil, kısa sürede 2014’te geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacak

Dünya Bankası’na göre Çin, ABD ekonomisini beklenenden kısa sürede geçerek 2014’te dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Satın alma gücü göz önüne alınarak yapılan araştırmaya göre Hindistan ise Japonya’nın önüne geçerek 3’üncü sıraya yerleşti.

Dünya Bankası’nın yapmış olduğu Uluslararası Karşılaştırma Programı’na göre Çin, ABD ekonomisini, 2019’da değil, beklenenden çok daha kısa sürede, 2014’te geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Rapora göre satın alma paritesine endeksli harcamalar gözönüne alındığında Çin ekonomisi ABD’nin hemen arkasından geliyor ve 2014 sonunda öne geçeceği öngörülüyor. ABD 1872 yılında İngiltere’den bu liderliği almış, o günden bu yana hep zirvede kalmıştı. IMF ve Birleşmiş Milletler verilerinden de faydalanılarak yapılan raporda, volatil döviz kurlarıyla ifade edilen toplam GSYH rakamlarının ekonomilerin gerçek büyüklüğünü doğru yansıtmadığı ifade ediliyor. Dünya Bankası’nın hazırlamış olduğu raporun verileri dünya ekonomik görünümünü tamamen değiştiriyor. Hesaplamalarda Hindistan, Japonya’yı geçerek 3’üncü sıraya yerleşiyor.

2005’de yüzde 43’dü
ABD ekonomisi dünyanın en büyük ekonomisi olma unvanını kaybetmenin eşiğinde. Dünyanın en büyük istatistik kurumlarınca ABD ekonomisinin büyüklüğünün bu yıl içerisinde Asya’nın yükselen devi Çin’in gerisinde kalacağı düşünülüyor. Sadece toplam GSYH’nin değil ülkelerin fiyat endekslerinin, satın alma gücüne ve ulusal para birimlerine endekslenmiş kişi başı GSYH’- lerin göz önünde bulundurulduğu çalışma verilerine göre Çin’in 2011 yılında ABD ekonomisinin yüzde 87’si büyüklüğünde olduğu belirtiliyor. Financial Times’ta yer alan bir habere göre 2005 yılı verilerine göre ise bu rakam sadece yüzde 43’tü. 
Gerçek geçim maliyeti anlamına da gelen satın alma gücü paritesinin ülkelerin ekonomik büyüklüğünü daha doğru yansıttığını ifade eden rapora göre, sadece volatil döviz kurlarıyla ifade edilen toplam GSYH’nin ülke ekonomilerini doğru yansıtmadığı ifade ediliyor. IMF verilerine göre ABD ekonomisi 2012 yılında 16.2 trilyon dolarken Çin ise 8.2 trilyon dolar büyüklükteydi. Çin’in son yıllarda büyümesinin yavaşlamasına rağmen ABD gibi gelişmiş ekonomilere göre çok daha hızlı büyüyor olması ise ekonomistlere Çin’in bu yıl ABD ekonomisini geçeceğini düşündürtüyor. Uluslararası Karşılaştırma Programı’nın ürün ve hizmet fiyatlarını çok detaylı araştırarak derlediği verilere göre daha fakir ülkelerde para, gelişmiş ülkelere göre çok daha fazla ürün ve hizmet almaya yetebiliyor. Bu da gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinin rapor çerçevesindeki asıl büyüklüğünün artmasını sağlıyor. IMF’nin büyüme beklentileri göz önüne alındığında Çin 2011 ve 2014 yılları arasında yüzde 24 büyüme yaşarken, ABD ise aynı dönem içerisinde sadece yüzde 7.6 büyüdü. Bu da Çin’in öne geçeceğinin öngörülmesinin en sağlam dayanağı. 
Dünya Bankası’nın rapor verileri dünya ekonomik görünümünü tamamen değiştiriyor çünkü büyük nüfuslu ve orta gelirli ülkelerin önemini artırıyor. Hindistan 2005 yılındaki rapora göre dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisiyken, 2011 raporuna göre 3’üncü büyük ekonomi koltuğuna oturuyor. Hindistan ekonomisinin büyüklüğünün bu süre içinde neredeyse iki katına yükselerek ABD ekonomisinin yüzde 19’una denk gelirken yüzde 37’ye yükseldiği belirtiliyor. Rusya, Brezilya, Endonezya ve Meksika’nın en büyük 12 ekonomi içinde yer aldığı belirtilirken, yüksek maliyet ve yavaş büyümenin İngiltere ve Japonya’yı liderden uzaklaştırdığı ifade ediliyor.


Pekin yüzde 7.5 ile beklentinin üzerinde büyüme gerçekleştirdi
Çin’de açıklanan resmi verilere göre ilk çeyrekte yüzde 7.4 büyüyen gayrı safi yurt içi hasıla ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.5 büyüdü. Bu artış The Wall Street Journal tarafından yapılan ve 21 ekonomistin katıldığı ankette ortaya çıkan yüzde 7.4’lük ortalamadan hafif yukarıda gerçekleşti. Çin ekonomisi resmi verilere göre mevsimsel bazda bakıldığında bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.0 büyüdü.Ekonomik büyümede yaşanan hafif toparlanma dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde büyümenin bir yıl öncesine göre sabitlendiği sinyalini verirken, bunda hükümetin genişlemeci politikalarının yardımı olduğu söyleniyor.