Cindoruk, “Menderes, Atatürkçüdür, milliyetçidir; Erdoğan..?”
Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk diyor ki; “Merhum Adnan Menderes, devletine, milletine ve ordusuna bağlıdır. Darbe mağduru olarak yargılandığı halde, bir gün olsun, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine tek kelime söylememiştir.”
Doğru olan budur.. Kanıtı da Cindoruk’tur çünkü; Rahmetli Menderes’i şimdi Cindoruk’tan daha iyi kim tanır ve bilir...(Rahmetlinin oğlu da dahil olmak üzere...)
20. Yüzyılın talihsiz lideri Menderes, arkadaşları ile anıt mezarında huzur bulmuş mudur bilemeyiz.. Her gün, milletimiz yolu düşüp önünden geçerken bir fatiha ile onu, başı önünde anıyor.. Acı bir anıdır..
Peki ya şimdi, samimiyeti tartışılacak biçimde siyasi malzeme yapılmasına, naaşından oy çıkarılmaya çalışılmasına ne demeli?..
Menderes’in adı ardında, onu bunca yıl sonra bir cepheye oturtup, karşısına başka bir kitleyi alma çabaları, Menderes “gömleği” giymekten bahsedip, rahmetliyi bunca yıl sonra cephe savaşında ortaya atmak ne kadar doğrudur.. Meydanlara yığılanların karşısına çıkan “Efendimiz”, lafı mutlaka Menderes’e getirip, kendisi ile özdeşleştirme çabalarına giriveriyor..
Kendisi “Menderes olunca(!)” da, hemen ardından İnönü’ye belden aşağı dalıyor.. Oysa, arşivlerde mevcuttur, siyaseten en sert tartışmaların bu iki tarihi şahsiyeti, birebirde birbirlerini incitmemişlerdir.. İdam meselesi dahil..
Bu, “saptırma” siyasi rantiyeden rahatsızlık duyanlar arasındaki DP lideri Cindoruk, bildiklerinden yola çıkarak bazı açıklamalar yaptı.. Cindoruk’un Menderes ilintisini anlatmaya gerek yok.. Bu nedenle sözleri önemlidir.. Diyor ki Cindoruk; “Adnan Menderes, gerçek bir milliyetçidir. Atatürkçüdür. Atatürk’ün partisinden yetişmiştir. Kurtuluş Savaşı’na katılmış, genç bir yedek subaydır. Bütün konuşmalarında, Cumhuriyetçilik, Devrimcilik ve Atatürkçülük vardır. Hiçbir söylemi, Sayın Başbakan’a uymamaktadır.”
Bu kadar mı?.. Değil.. İşte devamı..
“Tayyip Erdoğan, referandum mitinglerinde hep merhum Menderes’ten örnekler veriyor. O’nun devamı olduklarını söylüyor. Merhum Adnan Menderes’le Başbakan’ın hem dünya görüşünü, hem de siyasi kanaatlerini mukayese etmek mümkün değildir. Bilindiği gibi, 27 Mayıs 1960’ta DP’nin başına bir askerî darbe geldi. Ama bu laikliğe aykırı fiillerin odak noktası olmasından gelmedi. DP’nin liberal ve demokratik niteliği bugünkü AKP ile benzerlik taşımaz. Ayrıca, dinî söylemleri ve laiklik ilkesine bağlılığı konusunda merhum Adnan Menderes’le Tayyip beyi mukayese etmek de mümkün değildir. Adnan Menderes, İstiklal Madalyası hâmilidir. Bütün konuşmalarında, Cumhuriyetçilik, Devrimcilik ve Atatürkçülük vardır. Hiçbir söylemi, Sayın Başbakan’ın söylemlerine uymamaktadır.”
İşte bir tarihi gerçek..
“Demokrat Parti iktidarının birinci yılında, 25 Temmuz 1951’de TBMM’de ‘Atatürk’ü Koruma Yasası’ çıkmıştır. Bu yasaya hem DP, hem de CHP içinden bazı milletvekilleri muhalefet etmiş, ama dönemin Cumhurbaşkanı merhum Celâl Bayar ile Başbakan merhum Adnan Menderes bu muhaliflere karşı tavır koymuşlardır. Menderes, söz konusu yasa tasarısını Meclis kürsüsünden kahramanca savunmuş, Cumhurbaşkanı Bayar da, muhaliflerle yaptığı toplantıda, ‘Bu yasa, TBMM’den çıkmazsa, Cumhurbaşkanlığından istifa ederim’ tehdidinde bulunmuştur. Yasa, büyük çoğunlukla kabul edilmiştir. Merhum Menderes’in, Atatürk’e bağlılığı sözde değil, özdedir.”
Demek ki neymiş?..
“Çakma Menderes” bile zordur yani!..