Cizre'de neler oluyor?

Cizre ilçesi, PKK terör örgütü ve onun unsurlarının Türkiye'ye başkaldırı ya da "serhildan" dedikleri sürecin sembolik merkezlerinden birisi haline gelmiş durumda. Gerek tarihsel önemi gerekse Suriye ve Irak'ın kuzeyi ile olan stratejik bağlantısı sebebiyle örgütün Cizre'de faaliyetlerini giderek derinleştirdiği görülüyor. Hatırlanacak olursa 2014 yılında % 83 oyla seçilen DBP'li Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret, "Cizre'de Türkiye'ye karşı iç savaş yürütüyoruz" demiş ve ardından başlatılan soruşturma sonucunda görevden alınmıştı. "Özyönetim" adını verdikleri bölücü ve ayrıştırıcı yönetsel anlayışın bir devamı olarak örgüt ile yerel yönetim birimleri olabildiğince entegre edilmeye çalışılıyor. Cizre başta olmak üzere Şırnak ve Hakkâri'deki pek çok belediyenin PKK'ya ve onun alt sistemlerinden birisi olan YDG-H'ye farklı yollarla yardım ettiği görüntülerle ispatlanmış durumda. Örneğin Cizre Belediyesi'nin internet sayfasında dikkatinizi çekecek ilk husus; "Özyönetimle özgür kimliğe" sloganıyla açılıyor olması.

Şu an devletimizin güvenlik birimleri sarsılan otoriteyi olması gereken noktaya taşımak ve alan hâkimiyetini tümüyle eline geçirmek için zor ve çetin bir mücadele veriyor. Bu kapsamda verilen mücadelede moral motivasyon kaybına yol açacak ya da terör örgütünün propagandasına su taşıyacak söz ve davranışlardan uzak durmak gerekiyor. Ancak önümüzdeki süreçte problemi doğru teşhis ederek ona uygun ve akılcı çözümler geliştirebilmek için mevcut durumun analizi büyük önem taşıyor.

1 Kasım seçimleri yaklaşırken örgütün moral gücü açısından öne çıkarılan Cizre'de neler oluyor? Halk ne düşünüyor ne hissediyor? Birkaç gündür güvenilir kaynaklardan bana ulaşan bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

***

* Cizre'de güvenlik sağlanabilmiş değil. Dört mahalledeki fiili durum Darkapı, Alibey, Kale mahallesi gibi farklı yerlere de kaydırılmak isteniyor. Bu konuda önemli ilerlemeler kaydedilmiş gözüküyor. Söz konusu yerlerde genelde Cizre'nin yerlileri var. Bu sebeple örgütün istek ve dayatmaları halkın tepkisiyle karşılaşabiliyor. Daha geçen gün "özyönetim" sistemine destek vermeyen bazı kişiler yaralandılar.

* Yeni eğitim-öğretim sezonu ile okullar açıldı ama çocukların okula gönderilmemesi konusunda aileler tehdit ediliyor. Şu an bazı okullarda öğrenci yok. Bir kısmı mühimmat ve ikmal deposu olarak kullanılıyor. Dolayısıyla bu süreçten en çok çocuklar ve onlara bir gelecek hazırlama hevesindeki vatandaşlar, anne-babalar etkileniyor. Sözde özgürlük ve gelecek vaadiyle propaganda yapan terör örgütünün böyle bir sistem içerisinde Kürtlere ne denli zarar verdiğini eminim öncelikle bu anne-babalar hissediyordur.

* Bazı yerlerde "özyönetim" dedikleri uygulamanın bir neticesi olarak caddelerde 3 kadın 3 erkek görevlendiriliyor. Vatandaşların şikâyetlerini belirlenen bu kişilere, onların mahalle meclislerine ve sonra da bu yolla belediyeye iletmeleri isteniyor. Cizre'deki insanların en çok şikâyet ettiği hususlardan birisi de "özyönetime" destek vermeyenlerin üzerine gidilmesi ve bu mahallelerden göç edenlerin evlerine örgüt mensuplarının yerleşmesi

* Birkaç gündür akşam 8'den sonra sokakları kazmaya ve bomba yerleştirmeye başlıyorlar. Bu saatlerde bazı mahallelerde güvenlik neredeyse onların kontrolüne geçiyor. Dün akşam saatlerinde bazı mahallelerde tencere tavalarla hükümet ve sokağa çıkma yasağı protesto edildi. Özellikle Cudi Mahallesi'nde Cemal Gürsel Caddesi'nde yürüyen insanların arasından mühimmatın yönlendirildiği görülüyor.

* İçlerinde Suriye ve K.Irak'tan geldiği belirtilen deneyimli teröristler bulunuyor. Şehir ve kırsal arasındaki irtibat yüksek. Dağ kadrosundan gelenler yönlendirmeyi yapıyorlar. Halk ise büyük bir çatışmanın başlayacağı endişesiyle marketlere giderek ilk kez bu kadar uzun süreli stok yapıyor.

***

Özet olarak ifade etmeye çalıştığım bu tespitler elbette ki güvenlik güçlerimiz tarafından da yakinen takip ediliyor. İşte asıl mesele de burada başlıyor. Bize kadar ulaşabilen bu hususlar dahilinde gerekli adımlar neden atılmıyor? Yoksa 1 Kasım seçimlerinin tamamlanması mı bekleniyor? Eğer böyleyse daha büyük bir çatışma ortamına sürüklendiğimizi herkesin görmesi lazım. Çünkü şu an oradaki konuşlanma ve yapılan hazırlıklar, giderek daha sert tedbirleri kaçınılmaz kılıyor.

Yazarın Diğer Yazıları