Çocuklarımızı bekleyen tehlikeler

Bilindiği üzere 2012-2013 eğitim öğretim yılı bu hafta itibariyle başlıyor. Okulların başlamasıyla birlikte çocuklarımızı bir hayli sorun beklerken, bunları çözme yerine yeni sorunlar da oluşturulmuş bulunmaktadır. 
Eğitimde kaliteyi artırma ve çağdaşlaşma adına atılan adımların, alt yapısı olmadan atılması sonucu eğitimde olan kaliteyi de yok ettiği gibi, sağlıksız ve sorunlu nesiller yetiştirecektir. Bu durum ise ülke ve insanlarımız açısından hızla uçuruma yuvarlanmamıza neden olacaktır.
Çözümlenemeyen ve yeni ilave olan bu sorunları, gelin hep birlikte irdeleyelim. 
66 aylık çocuklarında okullu yapılmasıyla birlikte, ülkede 170 bin derslik sorunu ortaya çıkmıştır. Dersliklerdeki öğrenci sayıları tekraren 70-80 kişilere ulaşmıştır. Tekli öğretime son verilip eskiden olduğu gibi çiftli öğretime geçilmiştir. Okul sıralarında çocuklar üçlü dörtlü oturmaya başlamıştır. 
Okulların haftalık ders saatlerinin artırılmasıyla, sabahçı olan çocukların uykularını alamamaları sonucu sıralarda uyuması, öğlenci olan çocukların çok geç saatlerde okullardan ayrılmaları sonucu her türlü çirkinliğe açık hale gelmelerine neden oluşturmuştur. Buna ilaveten, zaten yetersiz olan öğretmen sayısına yeni ilavelerle derslerin boş geçme ihtimali ortaya çıkmıştır.
Okula yeni başlayan çocuklarımızın ağır çanta taşıması ve uzun süre hareketsiz kalmaları gerekmektedir. Çocukların sıralarda oturan çocuk sayılarının çokluğu nedeniyle yan ve eğik oturma alışkanlıkları kazanmalarına neden olacaktır. Bu durumlar ise çocuklarda kamburluk, bel, sır, boyun ağrıları ve kireçlenmelerin sonucu hasta olmaları demektir.
Okula yeni başlayan çocukların çekingenliği, kendisini hazır hissetmemesi, yemek ve uyku düzeni saatlerinin değişmesi, çocuklarla okula gitmeleri karşılığı pazarlıkların yapılması ve ödüllendirilmeleri ayrı sorunlar oluşturacaktır.
Okul alış verişlerindeki ucuza alıyorum diye yapılan dikkatsizlikler sonucu plastiklerin yumuşatılmasın da kullanılan  “fitalat” lı malzemelerin alımı kanser, böbrek ve karaciğer, hormon yapısı ve metabolizma bozuklarını da beraberinde getirecektir. Yasak olmasına rağmen  “Azo boya”  kullanılan ders araçları alınması ve yetkili mercilerinde bu alanda fırsatçılara meydan boş bırakması beklenmedik sorunlara neden olacaktır.
Kantinde çalışanların okul ortamına uygun olup olmaması, satılan gıda maddelerinin sağlık ve hijyenik kurallara uygunluğu, çocuklara konan beslenmelik yiyeceklerin tek yönlü beslenmeye neden olması sağlık ve diğer yönlerden bir kısım sakıncaları da beraberinde getirecektir.
Her yıl servislerde unutulan çocuklar, yine buralarda tacizlerin yapılması, okul bahçelerinde yaşanan kanlı rekabet kavgaları, araçlarda fazla çocuk taşınması, belirlenen kıstaslara uyulmaması ve denetimlerin yeteri kadar yapılmaması sonucu gelişen olumsuzluklar, ikili eğitimle çocukların servislere mahkûm edilmesiyle getirilen külfetin altında insanlarımız ezilecektir.
Yapılan ders programı değişikliği ile 2. sınıftan itibaren yabancı dil dersi konması ve bazı dillerde seçmeli derslerin getirilmesi çocuğun Türkçeyi öğrenmesini olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca kamu kuruluşu olan okullarımızda Kürtçe konuşulması anlamına gelir ki, bu da bazı sınıfta ve öğretmenler odasında Türkçe konuşulmasına izin verilmeyerek var olan ayrımcılığı daha da körükleyecektir.
Ders kitapları yönetmeliğinde yapılan değişiklikler ile Türk milletinin değerlerini benimseyip, koruyan ve geliştiren, ailesini, milletini ve vatanını seven, insan haklarına saygılı, Türkiye Cumhuriyetine karşı sorumluluklarını bilen ve yerine getiren nesiller yetiştirilmeyecek, ne olduğu belirsiz köksüz otlar yetiştirilerek rüzgârlar da savrulmalarına seyirci kalınacaktır.
Bu ve benzeri nice eksikleri dile getirdiğim için Bakan Bey inşallah beni de PKK’lılıkla suçlamaz. Bense, Bakanın değiştirdiği umdelere sıkı sıkıya bağlı bir Türk milliyetçisiyim. 
Kaliteli bir eğitim demek, milletin değerleriyle bezenmiş kaliteli bir yaşam demektir. Unutulmasın ki bu milletin evlatlarını yıllarca özlerinden koparmaya çalışmışlar ama başaramamışlar, bundan sonra da başaramayacaklardır. Türk milleti zorlukların insanı olup, bu zorlukları da aşarak okuyup makamlara geldiğinde Türk’e has sistemini de kuracaktır.

Yazarın Diğer Yazıları