Çöz de al PKK

Değişik adlarla söylenen ve sonunda “çözüm süreci” adında karar kılınarak yürütülen faaliyetlerin yeni bir yaklaşımı sergilenmek suretiyle çalışmalara hız verilmiştir. Bunları yaparken de o meşhur sloganları olan  “Analar ağlamasın. Şehitler gelmesin” söylemleri adı altında terörü bitireceklerini ve teröristlere silah bıraktıracaklarını iddia etmişlerdi. İşte tüm bunları yapıyoruz diye taşları bağlayıp köpekleri sokağa saldılar.
Bugüne kadar yapılan ve halen yapılmaya çalışanlar, yurt içi ve yurt dışındaki terörün elebaşlarıyla yapılan pazarlıklar sonucunda alınan kararların uygulamaya konmasından başka bir şey değildir. Devlet teröristlerle masaya oturup görüşme yapar mı dendiğinde ise, bunlarla görüşenler “şerefsiz” denmişti. Bir yerde her yaptıklarını kendi inisiyatifleri doğrultusunda yaptıklarını söylerken, bölücü başından aldıkları emirleri halktan gizlemeye çalıştılar.
Zaman zaman yaptıkları bu hukuksuz ve mesnetsiz şeyleri o kadar ileriye götürüyorlardı ki, yaptıklarının yanlışlıklarını kendileri dahi itiraf etmek zorunda kalıyorlardı. Teröristlerin ayağına hâkimleri götürmek, aynı teröristlere şehir turları yaptırmak, askeri kışlasına kapatmak, sınırlarımızı yolgeçen hanına çevirmek, dağa çıkışları, adam kaçırmaları ve araç yakmalarını görmezcilikten geldiler.
Bunları bile yetersiz bularak, bölücülerin ileride kurmayı düşündüğü devlet için maliye birimleri ve güvenlik güçlerini oluşturarak para toplayıp, kimlik kontrolleri yapmalarına bile göz yumdular. Kışlalar basılarak bayrağımızın indirilip yerine bez parçaları ve terörist başının posterlerinin asılmasına izin verdiler. O peygamber ocağında PKK marşları söyleyip, sloganlarla halay çekilmesini izlemekle yetindiler. Çocukları dağa kaldırıp, korucuların öldürülmeleri görmezlikten gelindi.
Bunlar olurken anaların ağlama feryatları Meclis duvarlarında yankılanırken, silah bırakacaklar dedikleri, daha çok silah ve daha çok militana sahip oldular. Artık İmralı’yla görüşmeleri gizli olmaktan çıkarıp aleni görüşmeler yapılarak kimlerin şerefsiz olduğunu da ispatlanmış oldular. 
Şu günlerde gündemin en önemli maddelerinden biri olan Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle acil oya ihtiyaç duyulmasından dolayı PKK ve tabanına daha önemli tavizler verilmesi gerektiği düşünülerek daha büyük adımlar atmaya başladılar. Amaç Kürtçülük yapanlar tatmin edilmeliydi. Nasıl olsa Türkler rehin de olsa, katliama da uğrasa, milliyetleri ayaklar altına alınıp çiğnense de salatalığı gösterince tuzu alıp koşuyorlar diye düşündüler.
Hele de çatı adayını öğrenince bir telaştır kapladı. Sanki IŞİD’in elindeki rehineler Suriye ve Irak’ta şehit edilen Türkmenler bizden değil, varsa da yoksa da Başbakanın Cumhurbaşkanı olması ve gelecekte sorulacak hesaptan kurtulmak için oy uğruna devletin bölünmesine gidecek yollarındaki engellerin kaldırmaya başladılar. Bunun içinde Meclis tatilini de iptal ederek hazırladıkları “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi” adı altındaki kanun tasarısını sundular. 
Bu kanunla bugüne kadar yapılmış tüm yasa dışı olaylara yasallık kazandırmak. Yapanların ve yapılacaklardan ilgililerin sorumlu sayılmasının önüne geçmek istediler. Ancak Kenan Evren ve arkadaşları da kendilerinin korunmasıyla ilgili Anayasaya geçici ek madde koydurmalarına rağmen bugün müebbet hapis cezası almaktan kurtulamadılar.
Siyasi, hukuki, sosyal-ekonomik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma adına bir dizi adımlar atılacak demekle bölücülere siyasi haklar tanınarak, onların terör örgütü olmaktan çıkarıp Meclis’in yolunu açacakları vaadinde bulundular. Yıllarca halkımıza kurşun sıkan, ülke ekonomisine yüz milyarlarca liralık zarar verenleri bugün, devlet tarafından bakıma alınarak besiye çekmeyi düşündüler. 
Kültür hakları derken, ana dilde eğitimden alın da, kendi bayraklarını kullanmalarına varıncaya kadar geniş bir yelpaze sağlanacak. Irak ve Suriye’deki gibi oluşumlara gidilmek suretiyle ilk önce özerklik hakkı verilerek, oradaki Türk güvenlik güçlerini silahsızlaştırmayı planladılar.
 Bölücü başının alkışladığı bu süreç için, geleceğin yasal zemini oluşuyor demesi ve PKK’nın siyasi uzantısının yasayı desteklemesi de gösteriyor ki bu yasa ortak bir çalışmanın ürünüdür. Hani rahmetli sanatçımız Özay Gönlüm’ün “Çöz de Al Mustafa Ali” türküsü ve türkünün bir de hikâyesi var ya, bu yapılanlar da türkünün farklı versiyonunu anlatmaktadır. Şimdiki çıkarılacak olan yasa da hükümetin bölücüler için ‘PKK çöz de al’ yasasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları