Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Erdoğan İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor.

"Ülkemizin savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Her saldırının gerisinde sinsi ve alçakça bir niyet vardır." diyen Erdoğan, "Bir insan bu değerlerden nasiplenmemişse yönünü şaşıran ok gibi dönüp kendi halkını vurmaya başlıyor. Bunun en başında da CHP geliyor." diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Salgın tedbirleri kapsamında il kongrelerimize bir kez daha ara vermek mecburiyetinde kaldık. 19 il kongremizi gerçekleştirmiştik. Hızlı bir takvimle il kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz. İl teşkilatlarımızla ilgili yürüttüğümüz değerlendirmeleri sürdürüyoruz.

Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısı inşa etme gayreti içindeyiz. Bu teşkilat sadece AK Parti'nin değil, Türkiye'nin de umutlarını taşıyacaktır. AK Parti'nin milletimizin gönlündeki yerini daha yükseğe çıkarmak için çok çalışacağız. İl başkanlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza çok büyük görevler düşüyor.

Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz, Tarih, 2020’yi her bakımdan ilginç ve zor bir yıl olarak kayıtlara geçirecektir. Dünyada, bölgede ve ülkemizde her bakımdan zor hadiseleri yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bu milletin, ülkesinde ve bölgesinde nereye gittiğini görmek için önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir şekilde bakmak gerekiyor.

Bunun için tarih bilmeye, bayrağa ve ezana aşkla bağlanmaya ihtiyaç vardır. Bunun için bedenimizin ve ruhumuzun her zerresine ülkemize ve milletimize bağlı ve sadık olmaya ihtiyaç var. Şayet bir insan tüm bu değerlerden nasiplenmemişse işte o zaman hedefinden şaşmış bir ok gibi dönüp kendi ülkesini vurmaya başlıyor.

Bu nasipsizlerin en başında CHP yönetimi geliyor. CHP’nin başındaki zat başta olmak üzere CHP yönetiminin mesailerini harcadıkları konulara bakın. Sadece ülkemizin bel kemiğini oluşturan savunma sanayindeki tavırlarına bakın. Silahlı ve silahsız insansız araçlarına, tank ve helikopter projelerine , gemi projelerine, Akdeniz ve Karadeniz’deki hidrokarbon arama projelerine saldırıyorlar. Milletimizden şu gerçeği asla aklından çıkarmamalarını istiyorum.

Ülkemizin savunma sanayine saldırı girişimlerinin arkasında sinsi ve alçakça bir niyet vardır. Daha açık konuşmam gerekirse bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti adeta saplantı haline getiren bir 5. Kol faaliyetidir. Gezi’de sokağı karıştırarak, 17/25 Aralık’ta siyaseti esir alarak, çukur eylemleriyle topraklarımızı esir alarak 15 Temmuz’da darbe yaparak, pek çok defalar ekonomimizi çökertmeye çalışarak ülkemizi dize getiremeyenler CHP’yi kullanarak ulaşmak istiyor.

SİHA’larımıza, tanklarımıza, motorlarımıza saldıranlar Türkiye karşıtı güçlerin ve küresel silah şirketlerinin çıkarlarını savunmaktadır. Bu saldırıların her biri istiklalimizi ve istikbalimizi hedef almaktadır. Milletimiz bu defa ülkemizi bir yarım asır daha geri götürmesine izin vermeyecek. Dedelerimizin verdiği istiklal mücadelesini nasıl devraldıysak evlatlarımız da 2053 vizyonumuzu devralacaktır.

CHP’nin saldırdığı bir konu da ülkemize gelen uluslararası yatırımcılardır. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi yatırımcıların kimliği. ABD’li, Fransız olunca ses çıkarmayıp Katarlı olunca saldırmaları bunların içindeki faşist zihniyetin tezahürüdür. CHP’nin başındaki zat Arifiye’deki tesisi 20 milyar dolarlık Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara peşkeş çektiler diye defalarca gündeme getirdi.

Kılıçdaroğlu, Meclis’te ise 20 milyar doları hiç telaffuz etti mi diye milletin gözünün içine baka baka yine yalanlarını söyledi. Bu anlayış bir kişiyle sınırlı olmaktan çıkıp hastalıklı bir zihniyet olmaya başladı. İnsanları inançlarından ötürü ayrımcılığa tabir tutmayı yaşamlarının gayesi getirenlerden daha ne beklenir ki? 28 Şubat’ta baş ötürü kızları okullara almayan, sokaklara çıkarmayanlar da aynı zihniyetin ürünü.

Bugün, kendine kadın hakları savunusu kesilen, önlerine geleni tacizci, tecavüzcü, hırsız diye suçlayan ama kendi partilerindeki rezilliği örtemeye çalışan bunlar değil mi? Bunlarda haysiyet olsa bunca kamburla insan içine çıkmaktan imtina ederler. Hangi çirkinliklerini yüzlerine vurursak vuralım yarabbi şükür diyerek yollarına devam ediyorlar.

Yatırımcılara yönelik saldırının 2. Sebebi çok daha alçakçadır. Ülkemize yatırıma gelecekleri yatırımdan vazgeçirerek ülkemizin ekonomisini çökertmeyi amaçlıyorlar. Tıpkı 1994’te ve 2001’de olduğu gibi Türkiye’nin felaketi üzerinden iktidar inşa etmeye çalışıyorlar. Ülkemizin taraf olduğu tüm uluslararası tartışmalarda ülkemizin karşısında olarak birlik ve beraberlik fotoğrafını engellmeye çalışıyorlar. Milletimize bunların yaptığı her alçaklığı teker teker anlatmalıyız. Bunun için çalmadık kapı, kazanılmadık gönül bırakmamalıyız.