Cumhuriyet kazanımlarına turizm darbesi (1)

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu’nun içten içe kemirilmesinde ve çöküşünü hızlandıran etkenlerin başlıca nedenlerinden biri olarak gördüğü, Osmanlı Devleti’nin en hassas noktalarına yerleştirilmiş olan gayrimüslimlerin çöküş öncesi ve sonrası faaliyetlerini inceleyerek, Cumhuriyet kurulduktan sonra Cumhuriyet’in de içten içe kemirilmemesi ve zaafa uğratılmaması için aşağıdaki kanunu yürürlüğe koymuşlardı.
“Kanun Numarası: 2007
Kabul Tarihi: 11/06/1932
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 16/06/1932
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 2126
2007 sayılı Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun, Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti dahilinde aşağıda gösterilen sanat ve hizmetler münhasıran Türk vatandaşları tarafından yapılır. Bu sanat ve hizmetlerin Türk vatandaşı olmayanlar tarafından yapılması yasaktır.
A) Ayak satıcılığı; çalgıcılık; fotoğrafçılık; berberlik; mürettiplik; simsarlık; elbise, kasket ve kundura imalciliği; borsalarda mubayaacılık; Devlet inhisarına tabi maddelerin satıcılığı; “seyyahlara tercümanlık ve rehberlik”; inşaat, demir ve ahşap sanayi işçilikleri, umumi nakliye vesaiti ile su ve tenvir ve teshin ve muhabere işlerinde daimi ve muvakkat işçilik; karada tahmil ve tahliye işleri; şoförlük ve muavinliği; alelümum amelelik; her türlü müesseselerle ticarethane, apartman; han, otel ve şirketlerde bekçilik, kapıcılık, odabaşılık; otel, han, hamam, kahvehane, gazino, dansiğ ve barlarda kadın ve erkek hizmetçilik (garson ve servant); bar oyunculuğu ve şarkıcılığı.”
Yukarıda da görüldüğü gibi Cumhuriyet’in ilk yıllarında Cumhuriyeti ve Türk vatandaşını korumaya yönelik olarak çıkarılan bu yasa,
“2007 sayılı Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun, 06/03/2003 tarih ve 25040 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan, 27/02/2003 kabul tarihli ve 4817 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 06/09/2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.”
Yukarıdaki yasanın yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte, ülkemiz Cumhuriyet öncesi yani Osmanlı’nın çöküş sürecindeki uygulamalara benzer uygulamalara yeniden döndürülmüştür. Bunlara ek olarak daha önce 2007 sayılı yasada var olan 
“Kaçak yabancı uyruklu işçi çalıştırdığı tespit edilen iş yerleri ve kaçak çalışan yabancı uyruklular hakkında, 2007 sayılı Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkındaki Kanun’un 6’ıncı ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki Kanun’un ise 15 ve 16’ncı maddelerine muhalefetten yasal işlem yapılmaktadır”  ibaresi kaldırıldı.
“Turizm belgeli işletmelerde çalışacak yabancılar 2634 sayılı  Turizm Teşvik Kanunu’na göre Turizm Bakanlığı’ndan; izin alarak çalışacaklar”.
Daha önceki uygulamalar incelendiğinde; bir yabancının Türkiye’de çalışabilmesi için öncelikle aranan şart, “Yabancı çalışanın yaptığı işi yapacak, Türk vatandaşının olmaması şartı” idi.
Geldiğimiz noktaya bakın, Türkiye sanki  “Sömürge Eyaleti” imiş gibi, İngilizce öğrenme yaşını  “Anaokulu Çağına” indireceksiniz, turizm sektörünü kalkındırmak adına neredeyse her ilçeye bir Turizm Meslek Lisesi açacaksınız, her yıl bu okullardan doksan bine yakın öğrenci mezun edeceksiniz, ardından  “2007 Sayılı Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanunu”  yürürlükten kaldıracaksınız.
Bunu da vatandaşlara  “yabancı sermayenin önünü açmak” olarak anlatacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları