Cumhuriyet'in 50. Yılı'nda 100. yılını öngören vizyon

Cumhuriyet'in 50. Yılı'nda 100. yılını öngören vizyon

Yakın tarih ve Atatürk konusundaki kitaplarıyla dikkat çeken araştırmacı yazar Hüseyin Hakkı Kahveci bunlara bir yenisini daha ekledi. Kahveci, yeni kitabı "Sır Muhafızı Barış Manço 2023" ile çarpıcı tespitler ortaya koyarken Barış Manço''nun çok özel bir misyonla dünyaya gönderildiğini belirtiyor. Barış Manço''nun daha 50 yıl önce Cumhuriyet''in 100. Yıldönümü için "2023" adlı bir beste yaptığına dikkat çeken Hüseyin Hakkı Kahveci, konu hakkında şu ilginç değerlendirmeyi yapıyor:

Tanrısal mesajların insanda karşılık bulup bulmadığı ya da ne ölçüde karşılık bulduğu veyahut insanın fıtratındaki yatkınlıktan uzaklaşıp uzaklaşmadığı konusu bize Barış Manço formülünü verir.

Barış Manço, müziğini yaparken onun alt metni için de en az müziği kadar uğraştı ve salt bir dinletiden ibaret olmayan, bir hikâyesi ve felsefesi olan eserler üretti.

Kendisini sadece bir müzisyen olarak görmeyen Manço, sahnede meddahlık geleneğini sürdürdüğünü ve yaptığı müzikte Hititlerden Erzurum Baş Barı''na kadar Anadolu müziği evriminin titiz bir araştırmasının bulunduğunu dile getirdi.

Daha kariyerinin başlarında "1973" yılında yayımladığı 2023 albümü ve albüme ismini veren parçanın içinde 2023 yılında çok önemli olaylar olacağının kodları vardır. Aynı albümde yer alan "Kayaların Oğlu" parçası da Cumhuriyet''in 100. yılı ile ilgili pek çok sırrı barındırır.

1982 yılında belki de yıllar sonra anlamını kazanacak bir şarkı yazdı: "Dönence." Ancak şimdi gizemini çözebildiğimiz bir fenomen...

Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan birinci sürecin ikinci dönemi artık başlamıştır. "İkinci 19 Ata Türk Süreci" başlamadan önce Barış Manço gibi bir Sır Muhafızı''nın sırlarını frekans ve müzikle birleştirerek veda etmesi tesadüf değil, tevafuktur.

Manço''nun "Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut, ne de günümüzün Nasreddin Hoca''sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk''üm!" sözü ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün "Bir Türk dünyaya bedel!" sözü birbirini tamamlar.

Ölümünden sonra vasiyetinde yer aldığı gibi mezarına 19 harf içeren "Doğru bildiğini yaptı" cümlesini yazdırması bize Ulu Kam Barış Manço''nun Atatürk sonrası sırları seçilmiş için taşıyan 19''un muhafızı olduğunu gösteriyor.

Destek Yayınları

Tel:(0212) 252 22 42

//////////////////////////////////////////////////

Türk romanının doğuş yılları

Modernleşme ile ilgili bir kavram olan muhafazakârlığın, Batı''da Fransız İhtilali''ne yönelik tepkilerle siyasi boyutta ortaya çıktığını, Batı dışı toplumlarda ise daha çok sosyal ve kültürel alanlarda tartışıldığını belirten araştırmacı akademisyen Erdem Dönmez, "Arzu ve Tereddüt / 19. Yüzyıl Türk Romanında Muhafazakârlık" adlı çalışmasında Türk romanının doğuş ve gelişimini tartışırken çok önemli tespitlerde bulunuyor:

18. yüzyılda başlayan Türk modernleşmesi başlangıçta sınırlı alandaki faaliyetleri içerse de 19. yüzyılda Tanzimat''la birlikte devletin resmî politikasına dönüşür ve hayatın her alanına yayılmaya başlar. Modernleşmenin toplum hayatında daha önce karşılığı olmayan pek çok yeniliği getirmesi tedirginlikle karşılanır; bu çerçevede Batılılaşmaya karşı muhafazakâr tepkiler ortaya çıkar.

Muhafazakârlık değişime radikal düzeyde bir karşı koyuş değildir. Daha ziyade geleneksel değerlerle yenilikleri buluşturma, sentezleme amacında olan muhafazakârlık, hemen her konuda ara bulucu bir yaklaşım sergiler. Dolayısıyla kavramın yaygın kullanımındaki tutuculuğunun aksine müzakereci niteliği öne çıkar.

Türk romanı, Batılılaşma çabalarının sürdüğü dönemde edebiyata dâhil olmuştur. Öncelikle çeviriler yoluyla tanınan roman türünün ilk telif örnekleri yüzyılın son çeyreğinde görünürlük kazanır. Roman her ne kadar Batı menşeli bir tür olsa da Türk edebiyatında mevcut geleneksel birikimin üzerinde devamlılık düşüncesi ve yerlilik endişesiyle şekillenir. Buna göre Türk romanının ilk örneklerinin dönemin hâkim paradigmasıyla uyumlu şekilde klasik metinlerin bazı unsurlarını sürdürdüğü de söylenebilir. Türk romancıları, Batı''yı romana götüren tecrübeyi yaşamadan roman yazmaya başladıkları için bu yeni biçimin içini gelenekten tamamen bağımsız bir içerikle dolduramaz. Bu bağlamda Türk edebiyatında 19. yüzyıl romanlarının daha çok karakter yerine tiplerle kurgulandığı, olay örgüsünün mantıksal bir zemine dayanmaktan ziyade coşkuyla şekillendiği, kurgunun temelindeki zaman, mekân gibi ögelerin acemice kullanıldığı ve anlatıcıların daha çok toplum desteğini arkalarına alarak tarafsızlıktan ziyade yargılayıcı ve yönlendirici pozisyonda olduğu görülebilir. Roman, yeni bir insan ve tabiat algısı getirse de dönemin muhafazakâr düşünme biçiminden dolayı bu türün imkânlarının yeterince uygulanamadığı düşünülebilir. Ancak yüzyılın sonuna yaklaşıldığında Batılılaşmanın yerleşik bir değere dönüşmesiyle Türk romanının bu türden aksaklıklardan sıyrıldığı, türün Batılı örneklerine uygun olarak daha çok roman kişisi bağlamında bireyi merkeze aldığı söylenebilir.

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212)) 251 03 50

//////////////////////////////////////////////////

HAFTANIN KİTABI

Kurtuluşun son tanığı

Gazi Yakup Satar, Kırım Tatar Türklerindendi. Beş yaşında göçmen olarak geldiği Aktopraklar''da 110 yaşına kadar ömür sürdü. Bir dünya savaşı ve bir millî kurtuluş savaşı yaşadı. 9 sene askerlik yaptı. Onlarca arkadaşının şehitliğini gördü, karşılığında yüzlerce düşman canı aldı. Afyon''a ilk giren 8''inci Tümen''in bir neferi ve İzmir''e ilk ayak basan piyade askeri olmanın onurunu ve gururunu ömrünün sonuna kadar yaşadı.

Öldüğünde artık Türk Kurtuluş Savaşı''na fiilen katılmış başka bir tanık kalmamıştı. Onun için "Son Gazi"ydi.

İlyas Aktaran''ın kaleme aldığı "Son Gazi", Kurtuluş Savaşı''nın son canlı tanığı Yakup Satar''ın hatıralarının resmî belgelerden de yararlanarak derlenmiş bir özeti, Türk milletinin askeriyle siviliyle Anadolu''da yazmış olduğu "yeniden varoluş destanı"nın özgün ve şerefli bir hikâyesidir.

Galeati Yayıncılık

Tel:(0539) 669 60 69

//////////////////////////////////////////////////

Dünya alarm verirken

Cemil Kavukçu, "Siyah Rüya Taşı" adlı yeni romanında doğanın ihtiyaç duyduğu acil yardımı okurlarına hatırlatıyor. Kendi yok ediciliğini görmeyen, görmekten kaçınan insana ilişkin umudu ise çocuklarda, onların farkındalığında ve duyarlılığında buluyor: Her şey Emre''nin sıradan bir okul günü, gizemli bir adama yardım etmesiyle başladı. Bu yardımına karşılık bir taşla ödüllendirilen Emre, rüyalarında istediği yere seyahat edebiliyordu artık. Ancak taş, Emre''yi götürdüğü rüyalarda bambaşka bir gerçeği gözler önüne seriyordu.

Can Çocuk Yayınları

Tel:(0212) 252 56 75

//////////////////////////////////////////////////

KÜTÜPHANEMDEN

Şehir efsanelerini tarihe gömen kitap

Özellikle Batı dünyasında kamuoyu tarafından yaygın şekilde bilinen ama zamanla efsane haline gelmiş pek çok kişi ve olay vardır. Bu kişi ve olaylarla ilgili yaygın efsaneler zamanla gerçeklerin önüne geçince ortaya çıkan sapmadan rahatsız olan iki radyocu yaptıkları programlarla ilginç gerçeklere ışık tutmak istemiş. Neler yok ki bu olaylar arasında...

Sicilya ve Mafya''nın Doğuşu, Rosenbergler Davası, İngiliz Casusu ''Arap'' Lawrence, Rasputin, Mao''nun Uzun Yürüyüşü, Hiroşima, Adolf Eichmann''ın Yakalanışı, Karın Deşen Jack, Kennedy''nin Öldürülmesi, Eva Braun ve Hitler, Potemkin Zırhlısı, Titanic Faciası, Ku Klux Klan, Uzun Bıçaklar Gecesi, En Büyük Demiryolu Kazası, Kanlı Kontes, Şehit Köy, Bounty İsyancıları, Sacco ile Vanzetti, Odessa Şebekesi, Büyük Baskın...

Tarihi ilgi çekici kişileri, ilgi çekici olayları... "Gerçeğin Arkası" bu kişileri, bu olayları anlatıyor... Ama bir tarih kitabı gibi değil... Monte Carlo Radyosu''nun en beğenilen programlarından birini, "Toute la Verite"yi hazırlayan Pilhes-Imbrohoris ikilisi, mikrofonda anlattıklarını yazıya döktüler ve bu ilginç kitabı ortaya çıkardılar... Bu sayfalarda, bugüne kadar size verilen bilgileri değil, "Gerçeğin Arkası"nı bulacaksınız.

Vivet Kanetti tarafından Türkçeye çevrilmiş olan kitabın ilk baskısı 1978 yılında Milliyet Yayınları''ndan çıkmış. İlginizi çektiyse sahaf veya eski kitap satan dükkanlarda biraz araştırma yaparak bulabileceğinizi düşünüyorum. (Ahmet Yabuloğlu)