Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Cumhuriyetin ilk saray ressamı Yaşar Çallı

Resim’e adanan bir ömür ve “Çallı” adının ağırlığına layık büyük aşkla tanışan sanat yükü. Ustanın tabiriyle “sanatın seve seve hamalı olmak” ve sonraki kuşaklara taşımak aktarmak bu kutsal yükü. Esin gücünü Anadolu insanından alan, yaratıcı gücünü insan, doğa sevgisi ile buluşturan ve bunu renk renk tuvaline taşıyan bir büyük usta Yaşar Çallı ressam B’nın ilk kızı Sare Hanım’ın oğludur
Çocuk yaşlarda resme duyduğu ilgi ne tesadüftür ki yıllar sonra sanatçının dededen aldığı sanat genleri sayesinde kendisine, fırçalar tuvaller ve tablolardan oluşan rengarenk bir dünyanın kapılarını açacak ve torun Çallı da üstad İbrahim Çallı gibi bu kutsal emaneti bir ömür taşıyıp Türk resim sanatına hizmet edecektir.
Keyifli bir röportajı sizlerle paylaşmak için torun Yaşar Çallı’nın atelyesine gittim. Her zamanki gibi içten ve nazikti. Çallı hocayla kahvelerimizi yudumlarken kendisine resimle ilk buluşmasını sordum. “İlkokula henüz başladığım günlerden biriydi. Sınıf öğretmenim benim İbrahim Çallı’nın torunu olduğumu biliyormuş, beni tahtaya kaldırdı ve duvarda asılı olan Atatürk portresini tebeşirle tahtaya çizmemi istedi. İlk kez tebeşiri elime aldım. İlk çizgilerim ve ilk resim. Tüm hocalar çok beğenmiş ve beni alkışlamışlardı. Söyledikleri ise ’sen de bir gün deden gibi ” ressam “ olacaksın’. Bu kelimelerin anlamını, derinliğini bilmiyordum ama beynimde ilk ışık yanmıştı. Çok etkilenmiştim. Sokaklarda bağırarak gidiyordum ” ressam, ressam “ diye ve yazmayı öğrendiğimde ilk yazdığım kelime ressamdı.”
Denizli Lisesi’nde öğrenci iken resim öğretmeni Besim Yazıcı ile tanışır. Besim hoca aynı zamanda İbrahim dedenin de öğrencisidir. Hocasına aralıklarla mektuplar yazarak torunu Yaşar’ın kendisinin öğrencisi olduğunu ve resme olan yeteneğini bildirir. Bunun üzerine Çallı dede heyecanlanır ve torununa mektuplar yazarak bir an önce kendi yanına İstanbul’a gelip Akademi’de öğrenci olmasını ister. Bu durumu Yaşar Çallı büyük bir şans olarak yorumluyor.
“Çocukluğum Denizli’de Çal’ın Boğaziçi kasabasında geçti. Şehirden ziyade orayı çok seviyordum. Doğayla iç içe, insanlarla olmak beni çok mutlu ediyordu. Şimdi sergilerimde izlediğiniz o resimlerin çoğu çocukluğumda edindiğim birikimlerimin yansımasıdır” diyor. Çallı şu anısını anlatıyor:
“Dedem İbrahim Çallı ve benimle ilgili birçok detay bilgiyi yazar Şükran Kozalı’nın hazırladığı, Nisan ayında okuyucusu ile buluşacak ’Vuslat’isimli kitapta bulacaksınız. Ama çok önemli bir anımı okuyucularınızla paylaşmak isterim. Rahmetli dedem bana gönderdiği bir kitabın ilk sayfasına şöyle yazmış; ’Oğlum Yaşar, derslerini ihmal etmemek şartıyla istikbalde dedenden daha büyük bir ressam olacağını şimdiden bildiririm’ demişti. Bu da beni resme motive etmişti.” 
Torun Çallı resimdeki tarzını empresyonist, figüratif ağırlıklı ve portre ressamlığı olarak belirler. Hatta Milli Saraylar Müdürü İlhan Akşit’i Dolmabahçe Sarayı’nda ilk ziyaretinden sonra ki, bu ziyarete Veysel Dombaz ile birlikte gider. Kendisine o dönemki Meclis Başkanı Cahit Karakaş’ın teklifi iletilir. TBMM’de Atatürk’ten günümüze Meclis Başkanları ve devlet büyüklerinin portelerini yapması için bir atölye tahsis edilir. Ayrıca Yaşar Çallı, Ayvazovski ve Zonaro’dan sonra Cumhuriyet döneminin ilk saray ressamı unvanını alan kişidir. Portesini çalıştığı kişiler arasında; Ulu Önderimiz Atatürk’ten sonra muhtelif Meclis Başkanları, Başbakanlar, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Türkiye’yi ziyaret eden devlet adamları, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Le Ciyen Yan, Irak Devlet Başkanları Hasan el-Bekir ve Saddam Hüseyin vs. var. Bu çalışmalarından sonra resmi davetlerle Çin ve Irak’a gider Çallı. Türk resim sanatı adına sanat elçiliğini de üstlenir. Sanatın uluslararası ilişkilerde ve tanıtımında, sanatçının duruşunun siyasetler üstü olduğuna ve bu ilişkilerin ülkelerin kültür politikaları ve tanıtımı açısından çok önemli olduğuna değinen Çallı, sanatçıların toplumun neferleri olduğunu söyledi.
Bu keyifli söyleşimize haftaya Çallı’nın sergileri, eskizleri, çalışmaları ve genç ressamlara önerileri ile devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları