Cümlesi damgalı

       Bu iktidar yandaşlarının, tarikatların ve cemaatlerin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile alıp veremedikleri ne...

       Dinciler, bilumum düşünce yobazları, ideolojilere esir olanlar, hafızası dumura uğramış haldekiler, özünden kopuk yaşayanlar Ulu Önder'e düşmanlık beslemekten neden kendilerini alamıyorlar.

       Nedenini biliyoruz...

       Çünkü bu yollara saptıklarında kişilik kazandıklarını düşünüyorlar...

       Bu karşıtlığın arkasında hangi hainlerin olduğuna gelince, onları da iyi tanıyoruz...

       Zira cümlesinin damgalı eşekten farkı yok...

       * * *

       Öğretmenler Günü için hazırlanan ve televizyon kanallarına dağıtılan kamu spotunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Atatürk'e yer verilmemiş...

       Ulu Önder yok sayılmış...

       Büyük terbiyesizlik ve hainlik...

       Harf devrimi yapmış, eğitime ve öğretime önem vermiş, okullar açtırmış, çağdaş ve bilgi toplumu olmamız için önümüze geçerek baş öğretmen sıfatına hak kazanmış bir insanı anmamak, onun aziz varlığını inkâr etmek, meslektaşımız Barış Yarkadaş'ın da dediği gibi seviyesiz NATO'nun tavrından hiç de farklı değil...

        Ha NATO, ha MEB, ikisi de münkir; ikisi de, önünde dünyanın ihtiram gösterdiği bir dehayı görmezden gelerek ne mal olduklarını gösterdiler...

       ***

        MEB'de konuşlanmış Atatürk karşıtlarını toplumun necaseti kabul ediniz ve lütfen sifonu çekiniz; yerleri ya kanalizasyondur ya fosseptik!

        Bırakınız gitsinler!

Toplamakla bitmiyorlar

       Antalya'da 77 kişinin fetö ile bağlantısı ortaya çıkarıldı. Daha önce de birkaç kez operasyon yapılmış, fetöcüler toplanmıştı. Hain sayısı maalesef bitmiyor....

       Bu defa aralarında doktorlar var, avukatlar var, öğretmenler var, esnaf var... Hepsinin telefonlarında çetenin ByLock denilen sisteminin kurulu olduğu belirlendi. Çoğu gözaltında, firar halinde olanlar da aranıyor...

       İyice deşilse belediyeden, yargıdan, öğretmenler arasından, sağlık sektöründen daha yığınla hain çıkar...

       ***

       Belediye çok önemli; başkanın etrafı fetöcü dolu diyorlar...

       Etrafı öyle olursa başkan ne olur, işte size bir soru...

       Bu çetenin imam ve abi sayısı bir amatör futbol takımının seyircisinden de çok ki, toplamakla bitirilemiyor.

FİSKELER

      ALMANYA yine hinliğini yaptı. Suudi Arabistan'a Fırtına adını verdiğimiz obüsleri satmamıza engel oldu. Fırtına etkili bir silah, yerli ürün, sadece motorları Alman MTU marka. Alman Hükûmeti hemen devreye girdi ve "Verdiğim motorları başka bir ülke kullanamaz" diyerek müdahale etti... Suudilerle yaptığımız anlaşmayı bozmak zorunda kaldık...

      * *

      DEMEK Kİ bir an önce, silah sanayimizde kullanılan motor ve mekanizmaları üreten fabrika kurmak zorundayız. Bu konuda dışa bağımlı kalırsak, ensemizde boza pişirmeye kalkan çok olacak. Türkiye'nin sanayide geri kalmışlığı, bu tür ilişkiler gündeme geldiğinde daha belirgin olarak ortaya çıkıyor. İktidar 2019 seçimini planlamaktan önce motor üreten sanayi planlaması yapmalı.

      * * *

      PKK uzantısı PYD ve YPG örgütlerine ABD'nin ağır silahlar vermesi bitmiş değil. Zırhlı araçlarla vurucu gücü yüksek silahlar TIR'larla taşınarak çetelere teslim ediliyor. DEAŞ çökertildiğine göre bu çeteler, aldıkları yeni silahları kime karşı kullanacak sorusuna cevap aramayın.. Ele geçirdiğimiz PKK'lı teröristlerde bu silahlar çıktığına göre, bu sorunun cevabı belli değil mi...

      * **

      MİLLÎ Savunma Bakanı Canikli de Ankara'dan bu konuyu değerlendirirken ABD yönetimine çıkışıyor ve yaptıklarının dostlukla kabil-i telif olmadığını söylüyor. "ABD ikaz edildi" diyen Savunma Bakanı, daha sonra şunu ekliyor; kendilerine böyle devam ederseniz ikazla da yetinmeyiz dedik. İyi de ikazla yetinmeyip ne yapacağız onu söyleyemiyor. Kuru laf!

Davalar yeniden ele alınsın

     FETO adındaki iblisin iadesi için 7 talepname göndermişiz. Beyhude... Herifler, hele de Zarrab'ı itirafçı yaptıktan sonra iblisi iadeye yanaşmaz. Bu arada yargıdan dışlanan yargıç ve savcı sayısı da 3 bin 500 olarak açıklandı. Bunların baktıkları davaların tamamı şaibelidir, gölgelenmiştir, yeniden ele alınmalıdır. Bu konuda Barolar Birliği Başkanımız Prof. Dr. Metin Feyzioğlu hocamız ne düşünüyor merak ediyorum. 

Yazarın Diğer Yazıları