Kim ya da kimler için çıkarılmaya çalışıldığı bilinmeyen "rezil yasa teklifi" engellendi. Doğrusu CHP Genel Başkanı'nın bu konudaki sorusu tüm kamuoyunun merakı. Hatta AK Parti içinde bir ismin -teklifi verenler arasında- akrabasının bu skandala sebep olduğu söylenmekte. Yurt dışına kaçtığı söylentisi dillerden düşmüyor. Öncelikle iktidar partisine düşen görev, konuyu yeterince aydınlatmak olmalı. Diğer mesele, işi sapıkların savunmasına kadar uzanan yaklaşım sürdürenlerin çark edişi. "Asla geri çekmeyiz - Mutlaka bugün Meclis'ten geçecek - Muhalefetin önerisi varsa getirsinler görüşelim" diyenlerin havası bir anda söndü. Erdoğan'ın çıkışıyla yelkenleri indirenleri bilmeyen kalmadı. Bunların tamamı "kaldırın elleri, indirin elleri" grubundan. Oyuncak litaretürüyle "yandan kurmalılar". Arada az da olsa "pille çalışanlar" var.

Selahattin Pınar'ın ölümsüz şarkısını bilirsiniz; "Bir bahar akşamı rasladım size". Şair Fuat Edip Baksı'nın güftesindeki bir cümle son olaya yakıştı:

"Daha önceleri neredeydiniz?"

İlginç olan, bu şarkıdaki benzerlik. Hocası, kız öğrencisine aşık olur. Ancak kız Reşit değildir. O da duygularını dizeleştirir. Bugün olsa büyük direniş sonucu püskürtülen teklife ihtiyaç duyulacaktı.

Gerçek kahramanlar

Erdoğan'ın müdahalesi sonucu biten kaosun önleyicileri arasında bir kaç ismi daha yazmalıyız. Uzun süredir her konuda yanlışlıklar sergileyen Devlet Bahçeli liste başı. MHP Genel Başkanı'nın, "desteği çekeriz" telefonunun katkısı inkar edilemez. Cumhurbaşkanı'nın her konudaki önemli yardımcısı -İngilizce hocalığı dahil- Sümeyye'nin, "Baba engelle" uyarısı önemli faktördü.

Türkiye'nin alışık olmadığı bir işbirliğini sergileyen Sivil Toplum Kuruluşları, ana yemeğin garnitürü oldular. Yanlışlığın baş sorumlusu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ havluyu attı: "Bu konu kapanmıştır"

Dileriz yeni ayak numaralarıyla tekrar işleme konulmaz. Unutmadan bazılarını da kayda geçmek istiyorum. Toplumumuz bunları ezberlemeli. En başta, Vahdettin İnce. Şirin Payzın sayesinde epeyi beddua aldı. O ve onun gibileri Allah ıslah etsin.

STK'ların yerin görev yeri Düzce. 13 yaşındaki kızına musallat olan sabıkalıyı öldürmek zorunda kalan baba savunulmalı. Bir sabıkalı küçük kıza defalarca tacizde bulundu. Sokak ortasında dövüp hastanelik etti. Evini basıp kaçırmaya kalkıştı. Çaresiz kalan Metin C. sayısız sabıkası bulunan Hazar Uyar'ı av tüfeğiyle vurdu. Şimdi katil damgasıyla içeride. Karar hakimlerin. Yargıyı etkilemek görevi STK'ların. Doğru Düzce'ye

Tarihimizi yaşatanlar

Geçmişimize her alanda sahip çıkmanın önemi büyük. "Geleneksel Sporlar" en başta. TRT Spor'daki "Orhan Ayhan'la" belgeselinde tam kafama uygun bir bölüm seyerettim. Okçuluk, cirit, rahvan, kökbörü, kızak, mangala -satrancın atası- gibi oyunlar işlendi. Ülkemizde bu dallarda yıllardır emek verenleri tanıma  imkanı bulduk. 2014'te yapılan ve adına "Göçebe Oyunları" denilen çalışmalarla mutlu olduk. Nisan ayında Türkiye'de gerçekleşecek Çalıştayın amacı Türk Dünyası'nı aynı çatı altında yarıştırmak.

40 dakikalık programda müthiş değerler tanıtıldı. Bu yola baş koymuş isimler teker teker konuşturuldu. "Geleneksel Sporlara Gelişmekte Olan Federasyonlar"ın Onursal Başkanı Prof. Alpaslan Ceylan Tanrı Dağları'ndaki ateşi yakanların torunu. Tarih hocası olması bir başka ayrıcalığı. Yeni Başkan. Dr. Hakan Kazancı genç ve ustasının yanında. Bişkek'te  hayata geçirilen "Etno Sporlar Konfederasyonu"na bizim katkımızı anlattı. Müjdat Bozkır Geleneksel Spor Dalları'nı okul müfredatına aldırmak üzere. Aynı gayreti Mehmet Fatih Kalender'de görüyoruz. Okçuluk Vakfı'nın Başkan Yardımcısı. Başkan ise İstanbul Milletvetkili Haydar Ali Yıldız. Okmeydanı'nda yapılanlar ortada. Küçükçekmece'deki organizasyon daha dün gibi.

Bu iç içe geçmiş çalışmalarda benim için sürpriz isim İbrahin Eren idi. TRT Genel  Müdür Yardımcısı'nın "Etkinliklerin Kurumsal İletişim Sorumlusu" olmasını alkışladım. Eren tuttuğunu koparan yani başaran biri. Genç yaşında kotardığı işler ortada. Sonuncusu TRT World'u hayata geçirmek. Yılın dizisi seçilen Diriliş- Ertuğrul'un onun projelerinden biri olduğunu da söylemeliyiz.