Dalaman Bölgesi'nde turizmin alternatifi

2007 yılında “1’inci derece turizm yatırım bölgesi” ilan edilen ve yaklaşık olarak 300 bin hektarlık bir alanı kapsayan projenin hareket noktasını Dalaman ve onun civarındaki Ortaca, Göcek, Dalyan ve Köyceğiz oluşturmakta.
Son yıllarda “zengin turist çekme” propagandası ile ülke gündeminden bir türlü düşürülmeyen “golf turizminin” Antalya Belek’te doğal çevre üzerinde ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu gördük. Ormanların korunması için çok önemli yapılar olarak gösterilen golf sahaları için yüz binlerce ağaç katledildi.
Korkarım ki önümüzdeki on yıl içerisinde Dalaman Bölgesi de aynı akıbete uğrayacak ve oluşumu 2 milyon yıl alan Dalaman ve Ortaca Ovaları beton yığınları ile kaplanacak. Bunun da adına “turizm kalkınma projesi” denecek. Bir hayvancağız için yaygarayı koparan, onlar için dernekler ve fonlar kuran zihniyetin, kendilerinin bedenlerini de bir gün saklayacak “toprak” için, bir laf bile etmemelerini anlamak mümkün değil.
Sonuçta canlılar doğar, büyür ve ölür. Ama toprak sürekli bir değişimin merkezini oluşturur. Bir başka canlının ölmesi, toprağın kendisini daha da yenilemesi ve zenginleşmesi anlamına gelir. Bu milyonlarca yıllık doğa kanunu, ne yazık ki 25 yıllık “turizm yatırım kanunları” ile yok edilmekte. Doğanın kendisini zenginleştirmesi ve yenilemesi döngüsüne, onun bağrına zehir gibi akıtılan “betonarme binalarla” müdahale edilmekte.
Dalaman Bölgesinin gelişmesini gerçek anlamda isteyen yetkililerin iyi bir etüt yaptıklarına inanmıyorum. Öyle ki,“turizm yatırımı” deyince hâlâ her tarafın “konaklama tesisleri” ile doldurulması düşüncesine sahipler. Öyle olmasa idi; Dalaman gibi Akdeniz’e 8 km’lik bir cephesi olan ve uluslar arası bir limanın yapılması için hiçbir engeli bulunmayan bu bölgede acilen “liman yapımı” kararı alırlardı.
Dalaman’a yapılacak olan büyükçe bir liman, bölgesel kalkınmanın da ana motorunu oluşturacaktır. Orman, tarım ve madencilik gibi temel üretim kaynaklarına sahip olan bu bölge de liman yapımı, hem bu ürünlerin başka ülkelere ihraç yolunu açacak hem de günübirlik ziyaretler için demirleyen büyük yolcu gemilerinin yanaşacağı uygun bir liman olacaktır.
Günübirlik ziyaret için gelen gemiler, konaklama hizmeti istememektedir, onlar yolcularına 6-7 saat gibi kısa sürelerde görebilecekleri doğal ve kültürel güzellikleri gösterme çabası içerisindeler. Doğal ve kültürel dokunun bozulmamış olması bu tür yolcu gemilerinin mola yerleri arasına girmekte büyük bir önem arz etmekte.
Yani zengin turistler yalnızca “golf oynamazlar”. Zengin turistler gemilerle seyahat ederler. Bu tür yolcu gemilerinin yanaşacağı limanlar inşa etmek “turizm yatırımı” adına olsa bile bir risk taşımamaktadır, çünkü yolcu gemileri gelmese bile ülkede üretilen değerlerin ihraç edilmesi için zaten bu limanlar kullanılacaktır.
Fakat “turizm yatırımı” deyince illa her yere konaklama tesisi yapmak, ülke ekonomisi için en büyük intihardır. Uluslararası bağlamda çıkacak bir kriz anında bu oteller hiçbir işe yaramaz. Bu konaklama tesislerinde ne portakal ne de pamuk yetiştirebilirsiniz. Topraklarınızın beton bina işgaline uğramasına sebep olur, artık o toprağı bir daha ekip biçemezsiniz.
Yetkililere önerim, gelin Dalaman Bölgesini konaklama tesisleri ile doldurup doğal dokusunu bozmayın. Buraya çok yönlü bir liman yapın.

Yazarın Diğer Yazıları