Dalaman Çukurunu kirletmeyin (1)

AB’ye giriyoruz aldatmacası ile yine AB üyesi ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek tüm tarım, orman, arkeolojik alan, sahil şeritleri, koruma bölgelerini  “turizm yatırım alanı”  örtüsü ile peşkeş çekilmeye devam ediliyor.
Bundan birkaç yıl önce de yine yasal değişikliklerle yok olmasının önü açılan Dalaman Ovası’ndan bahsetmiştim. Bu ova ülkemizin en verimli ovalarının başında geliyor, üzerinde kurulmuş olan Dalaman Çiftliği (TİGEM) Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı ve çok harika işler başarıyorlar.
Yaklaşık kırk bin dönümlük alanda etkili ve verimli bir tarım politikası izleyen TİGEM, ülkemizdeki tohum ihtiyacına cevap verebilmek için üretimler gerçekleştiriyor ve yaklaşık on üç ilimizin buğday tohumu ihtiyacı buradan karşılanıyor. Yine damızlık hayvan üretiminin etkin bir şekilde yapıldığı çiftlikte ülkemizin damızlık hayvan ihtiyacına büyük bir katkı sağlanıyor.
Muğla ve Fethiye yönünden geldiğinizde Dalaman Havaalanına doğru ilerler iken sağ tarafınızda gözünüzün alabildiğince uzanan ve verimliliği yapraklarının renginden ve ağaçlarının güçlü gövdelerinden hemen görülen limon, portakal bahçeleri sizi karşılayacak. Bakımlı narenciye bahçeleri etrafındaki doğal katliama inat yemyeşil doğal görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar.


İştah kabartıyor
Oluşumunun iki milyon yıl sürdüğünü daha önce bana gönderilen bilgi notlarından öğrendiğim Dalaman Ovası maalesef küresel politikaların ve küresel canavarların iştahını kabartmaya devam ediyor. Bu ülkede daha önce iktidar olanlarda bir çekince vardı, bir yasayı meclise getirmeden önce halkın tepkisi ne olur diye düşünürlerdi. Ama şimdilerde bu titizliği veya itinalı davranışı pek göremiyoruz, çünkü yasalar hem AB hem de küresel sermayenin işini kolaylaştırmak için hoyratça hazırlanıyor.
Kamu vicdanı diye literatüre geçen ama artık pek kimsenin umurunda da olmayan bir süreç yaşıyoruz. Eğer bir yerde rant varsa ve küresel sermaye orayı ele geçirmeye çalışıyor ise,  “Turizm Yatırım Kanunu”  hiçbir engel tanımıyor. Anayasa’ya sadakat eğer gerçekten var olsa idi bu kanunun bu kadar yıkıcı sonuçları görülüp meclisten geçmemesi gerekirdi ya da uygulamadaki hatalar görülüp içeriği değiştirilmesi gerekirdi.


Ova beton yığını oldu
Dalaman Ovasına bakıldığında sıkıntı sadece turizme açılan yatırım alanlarından kaynaklanmıyor, Dalaman şehrinin kuruluş yerinin yanlış seçilmesi ve yerleşimin nerede ise tüm ovayı tehdit eder hale gelmesi hiçbir yetkilinin umursamadığı bir nokta olmaya devam ediyor. Doğanın meydana getirmek için iki milyon yıl harcadığı ova toprağı, üzerine dikilen beton yığınları ile katlediliyor.
Ülkemizde son günlerde  “Genetiği Değiştirilmiş Ürünler”  konusu oldukça gündemde, ama kimse ülkemizde gerçek anlamda üretimi destekleyen ve üretim yapmayı cesaretlendiren bir siyasetin izlenip izlenmediğini sorgulamıyor.  “İnsanlığın aç kalmaması için bu ürünler gerekli, dünyada kıtlık var”  diyenler sanıyorum Türkiye’nin yüzde birlik bile bir kısmını gezmemişler. Odalarından dışarı çıkmadan ülkemizin olanaklarından bihaber bürokrat ve siyasilerden başkası da beklenemez zaten.
Bu arada 8 Kasım’da güzel bir şey de oldu, ikinci oğlum Konuralp dünyaya gözlerini açtı, daha fazla çalışmak, onlara daha iyi bir Türkiye bırakmak için uğraşacağız. Doğum ve sonrasındaki uzman davranışları ile tüm Ortaca Yücelen Hastanesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. İnşallah Vatanımıza ve Milletimize hayırlı bir evlat olur.

Yazarın Diğer Yazıları