Dalaman, Ortaca ve Marmaris

Yıllarca ülkemizin turizm bölgelerinde çıkan orman yangınlarının faillerinin Yunanlıların desteklediği terör örgütü mensupları olduğunu dönemin yetkililerinin beyanlarından öğrendik. Yanan ormanlarla beraber yok olan milyonlarca canlının hayatına kastedenlere lanetler okuduk. Terör örgütü tarafından kundaklanan ormanlarımızın daha sonrasında kimler tarafından gasp edildiğini ise hiç mi hiç araştırmadık. Oysa ki; terör mağduru olan ormanlarımızın sonrasındaki durumunun daha da içler acısı olduğunu “yapılaşmaya” açılmaları ile birlikte gördük.
Derken orman yangınlarında (kurulan acil müdahale ekiplerinin de büyük katkısı var) büyük azalmalar gözlendi. Bu konuda etkili kararlar alıp uygulayan tüm yetkililerden Allah razı olsun. Ama sorunlar bitmiyor, dört yıldan bu yana Muğla iline gelen turistlerin büyük bir bölümünün kullandığı Dalaman Havalimanı ile Ortaca ve Marmaris arasında ulaşımın sağlandığı tek anayolda çalışmalar bir türlü bitirilemiyor. Sürekli müteahhit firmaların değişmesinden dolayı çok kısa sürede bitebilecek yollar sürüncemede bırakılıyor.
Başka ülkelerde gelir düzeyleri ne kadar düşük olursa olsun, özellikle havaalanları civarındaki yol güzergahlarına büyük önem veriliyor. Çarpık yapılaşmaya kesinlikle izin verilmez iken, ülkeye gelen turistlerin o ülke ile ilgili ilk intibalarının transfer sırasında olduğunu biliyorlar.
Her yıl turizm faaliyetlerinden ülke ekonomisine 2,5 milyar dolar girdinin sağlandığı Muğla ilimize daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum. Ülkeye girdisi her geçen gün artan bu ilimizde eğer yol yapım çalışmaları dört yıldan bu yana bitirilemiyor ise yönetimsel anlamda büyük zafiyetler var demektir.
Yapımı bitmeyen yollar hem kötü bir reklam aracı olarak ülkemize zarar vermekte hem de trafik kazaları riskini artırmaktadır. Dalaman Havalimanını 2009 yılında yaklaşık 2 milyon turist kullandı, bize düşen görev sektörü yakından takip eden ve bilfiil içinde olan insanlar olarak görevlileri eksiklikler konusunda uyarmak.
İşin ehline verilmediği durumları anlatmak için söylenmiş olan “yarım doktor candan, yarım imam dinden eder” sözünün, iş ve teçhizatı yeterli olmayan müteahhitlere verilen yol yapım ihalelerinin yıllarca bitmemesi de sanıyorum taraflı davranılmasından kaynaklanıyor.
Ülkeye hizmetin esas alınması gereken konularda siyaset üstü davranabilen devlet görevlilerine ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekli. Ulaşım ve gıda gibi konular kesinlikle siyaset üstü bir yaklaşıma ihtiyaç duyarlar, bu iki konuda siyasi davranmanın sonuçları o siyasi kararları alanları da bir şekilde olumsuz etkileyecektir.
Ulaşım konusunda siyasi davranıp, iş tecrübesi olmayanlara yaptırılan yollardan sizin de yakınınız geçebilir ve kazaya maruz kalabilir, bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Vatan ve millet için yapılan işlerde hileye hurdaya kaçmamak gerektiğini, yoksa bunun cezasının ileride kesinlikle çekileceğini büyüklerimizden hep dinledik. Yetkililere de bu inançla hareket etmeleri gerektiğini hatırlatma gereği duyduk.
Bu ülkede yaşayan, turizm yapan, yollarında şoförlük yapan bilcümle ne kadar ekmeğini bu topraklardan kazanan insan varsa, şunu unutmamalı “Hepimiz Gelibolu’da Sakarya’da canlarını bu ülke uğruna veren atalarımızın bize sağladığı krediyi kullanıyoruz. Bu kredinin sonsuz olduğunu sanmayın, sağlanan krediye ihanet ederseniz, size açılacak olan maddi krediler sizin özgürlüğünüzü elinizden alacak maddi krediler olacaktır.”

Yazarın Diğer Yazıları