Dalaman’ın adı yalnızca uçuş boardlarında

İnsanlar çoğu zaman baktıkları nesnelerin üzerinde yazan isimleri okurlar, genelde de yalnızca okumakla kalırlar, o isme bir anlam yüklemeye çalışmazlar. Çünkü aslında o isim onların ulaşmak istedikleri hedeflerinde bir aracı konumundadır, asıl varmak istedikleri hedef farklıdır. Hedeflerine ulaşmada bu aracı ismin sürekli ön planda olması onları fazla rahatsız da etmez.
İstanbul’dan Güney Ege tatil bölgelerine geleceklerin daha uçuş biletleri rezervasyonunu yaptırırken duydukları isim Dalaman olacaktır. Çünkü uçuş rotaları İstanbul - Dalaman - İstanbul olarak belirtilmektedir. Bu rotayı biletlerinin üzerinde görenler aslında Marmaris, Fethiye, Datça, Kalkan, Kaş, Sarıgerme veya Dalyan’a gidecek bile olsalar, o isimlerden önce duydukları ilk isim Dalaman’dır.
Havaalanlarının her köşesindeki uçuş bilgisi monitörlerinde de yine tüm uçuşlar Dalaman’a diye görülmektedir. Dalaman’ın uluslar arası uçuş kodu da DLM diye kısaca yazılmaktadır. Dünya’nın neresinden olursa olsun eğer yukarıda adını yazdığım turizm kentlerine ulaşmak istiyorsanız yine Dalaman’a uçmak zorundasınız. Yani bir İngiliz, Alman veya diğer Avrupalı turistlerin hemen hepsi Dalaman’ı uçuş rotaları gereği bilmektedirler.
Hiçbir Avrupalı kendi ülkesinden hareket etmeden önce Fethiye’ye, Marmaris’e gidiyorum demez. Dalaman’a gidiyoruz derler, çünkü uluslar arası havacılık kuralları gereği turizm bölgeleri havaalanlarının bulunduğu şehir isimleri ile destinasyonlara bölünmektedir. 2010 verilerine göre yaklaşık iki milyon turistin ülkemize giriş yaptığı Dalaman Havaalanı bu kadar uluslar arası uçuş noktası ve insanlarca bilinirken, beni biraz da madalyonun diğer yüzü ilgilendiriyor.
Bu köşede sıklıkla dile getirdiğim, “turizm pastasının adil şekilde paylaşımı” konusu Dalaman örneğinde olduğu gibi kesinlikle adil bir şekilde yapılmıyor. Bugün Avrupalı tur operatörlerinin en önemli uçuş noktaları arasında bulunan Dalaman kesinlikle turizmden hak ettiği payı alamıyor. Her gün havası uçaklardan çıkan gazlarla kirletilen, günün her saatinde gerçekleşen uçuşlar sırasında uçaklardan çıkan korkunç ses nedeni ile insanlar uykularından irkilerek uyanırken, Dalaman halkına “verilen bu rahatsızlık nedeni ile ilave bir kaynak aktarımı da yapılmıyor”.
Yani Marmaris ve Fethiye’deki turizm işletme sahipleri turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken, turistlerin hem gelirken hem de giderken Dalaman’a verdikleri rahatsızlık bir bedel ödenmeden yıllardır devam edip gitmekte. Oysaki, turizm yatırımlarının sıfır seviyesinde olduğu bu ilçemize devlet eli ile girdiler sağlanabilir. Mesela her giren yolcudan alınan “vize pulu” parasının bir kısmı Dalaman Belediyesi’ne aktarılabilir.
Bunun kanuni bir engelinin olduğunu da sanmıyorum, şöyle ki büyük ören yerlerinin giriş ücretlerini bölüşen tarafların arasında o ören yerinin bulunduğu şehrin belediyelerinin de olduğunu biliyorum. Burada söz konusu olan ören yeri değil, ama havaalanı olsa bile aynı uygulama burada da yapılabilir. Bu sayede Dalaman’a da turizmden dolaylı bir kaynak aktarımı sağlanmış olur diye düşünüyorum.

Kafamdaki soru
 “Bazı parti liderleri askerlik süresi ile aşırı derecede meşgul durumdalar. Oysa basit bir hesapla, elli milyona yakın seçmenin yalnızca üç beş milyonunun bu konu ile ilgili olduğunu dolayısı ile çok oy getirmeyeceğini neden anlamazlar?”.

Yazarın Diğer Yazıları