04.11.2007 tarihinde Muğla İli Ortaca İlçesi Dalyan Beldesi’ndeki Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Dalyan Kanalı üzerinde ölümle sonuçlanan kaza olayı ile biraz sarsıldım. Çünkü teknenin alabora olması nedeniyle vefat eden  Dalyan Jandarma Karakol Komutanı Kıdemli Astsubay Remzi Avcı idi ve kendisi ile birçok defa değişik vesilelerle karşılaşmıştım. Burada merhuma Allah’tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum.
Merhum Remzi Avcı olaylara yaklaşımı ile benim kafamda farklı bir yer edinmişti. Olayları çözme konusundaki olumlu tavrı her zaman yöre halkı tarafından da takdir görürdü. Kendisiyle karşılaşma nedenimiz genelde benim Dalyan Tekne Kooperatifi’ndeki İşletme Müdürlüğüm nedeniyle oluyordu. Belde’nin asayişinden sorumlu olması nedeniyle de Sayın Avcı’yla sık sık buluşuyorduk.
Olayın gazetelerdeki anlatımına bakıldığında bir garip durum söz konusu, çünkü gazete haberlerinde  “Muğla’nın Dalyan Beldesi’nde 2 balıkçı teknesinin denizde çarpıştığı bilgisini alan”  diye haber verilmiş. Oysa ki deniz üzerinde olan bütün olaylardan  “Sahil Güvenlik”  sorumludur. Bu habere göre denizde meydana geldiği söylenen 2 balıkçı teknesinin çarpışması olayının biraz daha irdelenmesi gerekmektedir.
Merhum Avcı ile birebir yaptığımız konuşmalarda, Dalyan Nehri ve Köyceğiz Gölü üzerindeki olaylara da müdahale etmek zorunda olmanın kendilerini sıkıntıya soktuğunu söylüyordu. Çünkü Jandarma Karakolu’nun kendisine ait bir teknesi olmadığı gibi, nehir veya göl üzerinde meydana gelecek bir olayda müdahale etme yetenekleri de kısıtlıdır. Çünkü Jandarmanın eğitimi daha çok karasal asayişe yöneliktir.
Dalyan Kanalları konum itibari ile bir asayiş karmaşasına neden olmaktadır. Kanalların üzerinde ve Doğu yakasındaki asayişten Dalyan Jandarma Karakolu sorumlu iken, eğer Dalyan Kanallarının Batı yakasında bir olay olursa Köyceğiz Jandarma Komutanlığı sorumluluk almaktadır. Ama bu kanalların iki yakası arasında 60-70 metrelik bir mesafe bulunmakta. Örneğin; Dalyan Kanalı’nın Batı yakasına düşen Kaunos Harabelerinde bir olay olduğunda, 40 kilometre öteden Köyceğiz’den Jandarma çağrılmak durumunda. Ama daha önce de belirttiğim gibi, Dalyan’a Batı yakasının en uzak kısmı 3 kilometre uzaklıkta.
Daha önce de Dalyan ve Köyceğiz Bölgesi ile ilgili Kanallar ve Göl üzerindeki güvenlik ve kontrol yetkisinin yeniden düzenlenmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Ama sanıyorum fazla dikkate alınmamış olmalı ki,  “iç su ve nehirlerin mevcut yasalardaki güvenlik ve kontrol sorumlusu olan Jandarma Kuvveti” hâlâ aynı duruyor.
Merkezi otoriteye tabii ki bir itirazım yok ama, merkezi otoritenin daha saygın ve yaptırım gücünün olabilmesi için, uygulamalarının sorun yaratma değil sorunları daha gerçekçi olarak çözmeye yönelik olması gerekir. Dalyan ve Köyceğiz gerçekleri göz ardı edilerek bir çözüm bulunamayacağı, son kazada kendisini gösterdi.
Dalyan Beldesi Kaunos Antik Şehri, Çamur Banyoları, Kral Kaya Mezarları ve İztuzu (Kaplumbağa) Plajı ile Türkiye’nin en tanınmış turizm bölgelerinden birisi konumundadır. Her yıl yaklaşık elli bin turist, Dalyan’da konaklama yaparken, Dalyan’a günübirlik olarak gelen turist sayısı yaz sezonunda 500 bini geçmektedir. Bu kadar bilinen bir turizm bölgesi ile ilgili yapılması gerekenleri önümüzdeki hafta da önermeye devam edeceğim.