Danışıklı dövüş

Son zamanlarda ülkemiz üzerinde dolaşan karabulutların yoğunlaşması yeni bir afetin gelişini haber verirken, bu afetle birlikte birçok şeyimizi de kaybedeceğimizin işareti belirmeye başlamıştır. Son zamanlarda ifadesindeki maksat ise yaşanan olaylar ve yetkililerin duyarsızlığıdır.
Bu çirkin olaylara karşı tedbir alıyormuş gibi gözüken bir iktidar. O iktidar ki kendi menfaatine karşı olanlara karşı “suyu bulandırdın” bahanesiyle hesap sorarken, millete ve devlete karşı yapılan olayları adeta görmezlikten gelerek üstlerini örtmeye çalışmaktadır. Dahası bunlar söylemleri, yaptıkları ve davranışlarıyla haklı olduklarını bile iddia etmektedirler. 
30 Mart yerel seçimleri sonuçlanıncaya kadar kayda değer bir olay yaşanmazken, sonrasında olayların yoğunlaşması anlamlı değil mi? Nedenleri düşünüldü mü? Düşünülmesine gerek yok, ilgililer tarafından zaten bilinmektedir.
Bunlarla ilgili önlem alınmaz ve alınmayacak da. Çünkü bu yapılanlar idarenin bilgisi dâhilinde yapılmaktadır. Eğer öyle olmasaydı yapılan bunca terör olayları karşısında Başbakan susar mıydı? Hiç olaylar bugünkü boyutlara gelebilir miydi? Gelmezdi. Çünkü Başbakan bu ülkede ne söylüyorsa onu da yapan birisidir.
Tüm bu olanların nedeni, açılım süreci altında bölücülerle oturulan pazarlık masasında alınan kararların uygulanmasıdır. Bunlar uygulanırken, yapılanları karşı ise “Sizler kanla besleniyorsunuz. Bakın hiç şehit geliyor mu? Analar ağlıyor mu?” denilerek eleştiriciler susturulmuştur.
Bu konuda hükümetin yaptıkları yandaş medya tarafından övülürken, bölücülerin hamisi medya ise daha çoğunun alınması için yapılanları yetersiz göstermektedir. Bölücülerin siyasal uzantısı ise çözüm sürecini bitireceğiz demesine rağmen bitirmediği gibi, Allah bu hükümeti başımızdan eksik etmesin diye dua etmekteler.
Terörle ilgili yapılan uygulamalara bakıldığında da görüleceği üzere, önce KCK tutukluları tek tek bırakılmış. Üniversiteler PKK tarafından ele geçirilmiş ve işgal edilmiş. İşgali PKK’nın siyasi uzantısı olan BDP’liler okula giderek sonlandırmıştır. 
Olanlar yetmedi. Daha da yetmeyecek de. Çünkü karşılıklı varılan mutabakat oldukça geniş kapsamlıydı. Büyük şehirlerde başlatılan sokak eylemleriyle, Alevilerin öne çıkarılarak öldürülmesi ve polisin yıldırılması politikaları sonucu bölücülere yeni güç takviyesi yapılmaya çalışılmıştır. Tüm bunlar yaşanırken sağduyulu vatandaşların duyarlı davranması istenmiştir
Ortada bir mücadele varmış gibi yoğun bir propagandayla halkın beyni yıkanarak, iktidar kamuoyunu yanına almaya çalışmaktadır. Üç beş tane ne idiği belirsiz güruh ise şehirlerde yaptıklarıyla polis müdahalesini zorunlu kılarak iktidarın elini güçlendirmektedir. Her iki tarafın da asıl amacı kendi yerlerini sağlamlaştırmak adına bir yerlerin güçlenmesine hizmet etmektir.
Başbakan ve bakanlar söylemlerle ve yaptıklarıyla Türk halkını ayrıştırmayı başardılar. Ayırıma tabi tuttukları insanlarımızdan Türkleri dışlayarak diğerlerini koruyup kollayarak bölünmeye zemin oluşturdular. Ülkemin bir bölgesinde yapılan asimilasyon politikası sonucu Kürtçü olmayanlar ile Türkleri barınamaz hale getirdiler. 
Anılan bölgede bölücüler kendi güvenlik birimlerini kurarak yol kesip kimlik kontrollerine başladı. Oluşturulan maliye birimleriyle vergi alır oldular. Çıkan petrolün bile kendilerine ait olduğunu iddia ettiler. Açtıkları okullarıyla, değiştirilen yer adlarıyla biz ayrıyız dediler. Bakanlar ise değiştirilen yer isimlerinin tabelalarını takarak yanlarında olduklarının mesajını verdiler.
Kalekolların yapımına karşı yapılan eylemlerde karakol duvarlarına kendi bayrakları olan paçavralarla birlikte 30 bin kişinin katilinin resmini astılar. Kullandıkları elektriğin bile parasını devlet yetkilileri bize ödeterek onlara destek sağladı. Devlet yolları kapatılarak açmayıp valiyi yalvarttılar. Her gün adam kaçırmalara, araç yakmalara ve emniyet güçlerini darp etmelerine seyirci kalındı. Ordu ve polis kışlalarına çektirilerek kendilerini dahi savunamaz hale getirildi.
Son birkaç gündür ise dağa çıkan çocukların anaları eyleme başlayarak yeni taktikler sahneye konuldu. Devlet es geçilip bölücülerden destek istendi. Yapılan ve yapılacak olanlar bilindiği halde iktidar önlem almadığı gibi çocukların dağdan indirilme işini BDP’ye havale etti.  Çükü bu yapılanlar gelecekte olacakların temellerinin atılmasıydı. Bu temel ise ortak iş birliği ile atılmaktadır. Yani yapılanlar danışıklı dövüştür.

Yazarın Diğer Yazıları