Darbeye darbe...

“Darbeye darbe” veya 1980’de yani 32 yıl önce o zaman meri olan yasalara göre, emir-komuta zinciri eşliğinde “12 Eylül” müdahalesini yapan komutanlardan sağ kalan eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya bugün Ankara’da 12. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanıyorlar.
Müdahaleden sonra,yere göğe konulmayan bu komutanlar şimdi suçlu! O müdahaleye sebep olanlar, ülkeyi eylemleriyle kan gölüne çevirenler kahraman!

***


Evren 95, Şahinkaya 87 yaşında. Önce bu kadar geç kalmış bir “adalete” ne denir! Aslında bu “intikam” almaktır. Evren ve Şahinkaya’nın anayasa bakımından artık yargılanamayacaklarını söyleyen eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’e göre “rövanş” tır!..
Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk “Keşke yargılanabilselerdi. Ama olanaksız. Çünkü Anayasa’nın geçici 15. maddesi kapsayıcı bir af hükmüdür. Halk affetmiştir Evren’i” diyor. Eski Adalet Bakanlarından Hikmet Sami Türk de aynı kanıda, “Anayasa hukuku açısından Evren ve Şahinkaya yargılanamaz” diyor.
Davacıların ve kurbanlık yere yatırılınca, bıçaklarını bileyenlerin kimliklerine bakılırsa “intikam-rövanş” demek doğru. Neredeyse askeri sıkıyönetim döneminde hafif bir suçtan, trafik suçundan ceza almış olan bile bu davaya müdahil olacak!
Başbakan Erdoğan açıkladı; o zamanlar ortada bile olmayan AKP bile müdahil olacakmış. Sebebi “mâlumdan” malum. Fırsat bu fırsat.12 Eylül üzerinden orduya bir darbe daha ve böylelikle yeni müdahalelerin önünü kesmek!
Ben de bu müdahalenin ve Konsey yönetiminin mağdurlarındanım; O sırada büyükelçi olarak tayinim çıkmak üzere idi. Konsey sakalın var diye tayinimi durdurdu. Şimdi benim de “müdahil” olmaya hakkım var! Şaka bir tarafa; halk bilmeli ki ileride böyle müdahalelerin olmaması için asıl çare, darbelere gerekçe yaratmamaktır...

***


Bir siyaset bilimci der ki “Darbe başarılı olunca meşru olur, başarılı olmazsa yapanlar idam edilir”. 12 Mart müdahalesi de başarılı oldu ve Türkiye yeni anayasa kabul edilene ve seçimler yapılana kadar askerler tarafından yönetildi. Nihayet bir anayasa tescil edilmiş bir dönemi şimdi bunca yıl sonra yargılamak mümkün olamaz. Aynı mantıkla tarihimizdeki bütün askeri müdahaleleri yapanları da gıyaplarında veya mezarlarından çıkararak yargılamak gerekir! Önce 27 Mayıs gerçek “cunta darbesi”nin faillerinden ve sözde hukukçularından kim hayatta kaldı bilmiyorum ama mağdurlarından ben dahil bir çoğumuz hayatta.

***


Bazı aklı evveller 12 Eylül’ün önde gelen mağduru olan Süleyman Demirel’in bu konuda ne yapacağını merak ediyorlar. Süleyman Demirel de ’müdahil’ olacak mı diye? “Yoksa 28 Şubat’taki çizgisine uygun bir şekilde araziye mi” uyacak diye soruyorlar. Demirel ve Ecevit çok çektiler ama eminim vatan sevgisi onlar için, kendi çektiklerinden de önemlidir; Demirel, Evren’in ve Şahinkaya’nın yargılanmalarından dolayı sevinmez. Türk Ordusu’na vurulan “darbeden” dolayı kahroluyordur. Eminim; rahmetli Ecevit de hayatta olsaydı, intikam almak istemez üzülürdü. Bağışlardı! 

***


 “Iskatçı” bir toplum olduk; tarihin çöplüklerini eşeliyoruz. Tarihin dolaplarından iskeletler çıkarıyoruz. Tarihten ders almak iyide bu derece “ıskatçılık”, mezar soygunculuğu doğru mu?
Demir Leydi Margaret Thatcher’in dediği gibi, “Eğer tarihe saplanıp kalırsak, geleceği göremeyiz.”

Yazarın Diğer Yazıları