Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

'Dâvâ... dâvâ...’ dedikleri

Erdoğan’ın dizinin dibindeki üç medya yöneticisi, özel mülâkatlarını verdiği üç yakın gazetecisi, özel mesajlarını köşesinde yazan üç köşe yazarı, özel uçağının üç kombineli yolcusu, Star Medya Grubu’ndan kovuldular... İslâmcı-muhafazakâr medya mahallesinin ortasına bomba gibi düşen bu kovulma, mahalle sâkinlerinin hem psikolojilerini bozdu hem de 12 yıllık iktidarları boyunca unuttukları bâzı kavramları âniden hatırlayıverdiler... Hatırladıkları ilk kavram ‘dâvâ’ kavramıydı...

Bir ‘dâvâ’ları olduğunu hatırlayıverdi İslâmcı-muhafazakâr medya mahallesi sâkinleri... ‘Vefa’ kavramını hatırladılar sonra ve ‘vefa’nın yalnızca İstanbul’da bir semt olduğundan dem vurdular, şekvâ ettiler...
Neydi bu muhafazakâr medya mahallesi sâkinlerinin 12 yıllık iktidarları boyunca unutup âniden fark ettikleri, hatırladıkları ve ‘dâvâ’ dedikleri?
‘İslam dâvâsı’ mıydı, işçinin alnının teri miydi, güvenliği miydi, yoksulluk muydu, adâlet miydi, Fırat’ın kenarındaki koyunun canının selâmeti miydi?
Askerî vesâyeti sonlandırmak adına yüzlerce insanı sahte dijital belgelerle cezâevine göndermek, hayatlarından yıllarını çalmak, tertipli yayınlarla itibarsızlaştırmak, onurlarıyla oynamak ve hatta intiharlara sürüklemek bahsettikleri bu ‘dâvâ’nın hangi cüzüydü?  
Taksim’de yandaşlara peşkeş çekmek için hazırlanan Topçu Kışlası inşaatını ve bu inşaat için kesilen ağaçları günlerce sessizce protesto edenlere bir gece yarısı yapılan polis müdahalesi ile çığırından çıkarılan insanların isyanının bütün ülkeye sosyal muhalefet olarak yayılmasının ardından, iktidârınızı korumak adına aynı muhalefeti MİT marifetiyle marjinal sol grupların ve PKK’nın organize ettiği darbeci bir hareket hüviyetine büründürmek miydi bu ‘dâvâ... dâvâ...’ dedikleri?
Ali İsmail’in sokak ortasında polis-esnaf güç birliği ile dövülerek öldürülmesi mi, yoksa 15 yaşında, polisin gaz mermisiyle öldürülen ve miting meydanlarında annesi yuhalatılan Berkin’in hâtırası üzerine hepinizin bevletmesi miydi yüce ‘dâva’nız?
Yakın dönem tarihimizin gelecek nesiller adına en büyük utanç sahifesi olan ‘Kabataş yalanı’ mıydı ‘dâvâ’nızı kurtaracak?
Bütün islâmcı-muhafazakâr mahalle sâkinlerinin aynı yalan ve iftirâ değirmenine gönüllü su taşıdığı ve kamera görüntüleri ortaya çıktıktan sonra bile hayatınızda bir kez olsun ahlâklıca davranıp, bırakınız ‘mü’mince’ davranmayı bir tarafa hayatınızda bir kez olsun ‘insanca’ davranabilmeyi bile tercih edemediğiniz ‘dâvâ’nız mıydı ‘yeni Türkiye’yi kuracak?  
 “Gazetecilik yaptık”  dediğiniz ve meslek ahlâkı adına bu utanç yıllarında, ‘dâvâ’nız mı sizi çıkardı bulunduğunuz mevkîlere, yoksa yaptığınız provokatif yayınlar, attığınız yalan manşetler, yazdığınız sipâriş yazılar ve yedi/yirmi dört tâlimat aldığınız kralınız mı?
Ve ne yaparsanız yapın, bütün islâmcı-muhafazakâr medya mahallesi sâkinleri olarak içinden asla çıkamayacağınız ‘17-25 Aralık çukuru...’
Mahallenizin irâdesinin üzerine konan ve aslında boynunuzu gönüllü uzattığınız iktidar ve menfaat giyotini altında, tarihin en büyük yolsuzlukları üzerine örttüğünüz o kirli perde miydi kuşandığınız ‘dâvâ’ kostümü?
Mahallenizin irâdesinin üzerine konan ve aslında boynunuzu gönüllü uzattığınız iktidar ve menfaat giyotini altında, tarihin en büyük yolsuzlukları üzerine uydurduğunuz o ‘paralel masalları’ mıydı yazarlığınızı hasrettiğiniz ‘dâvâ’?
Mahallenizin irâdesinin üzerine konan ve aslında boynunuzu gönüllü uzattığınız iktidar ve menfaat giyotini altında, tarihin en büyük yolsuzlukları üzerine tesis etmeye çalıştığınız ‘yeni Türkiye’nin yeni yargı vesâyeti’ miydi ‘dâvâ... dâvâ...’ dediğiniz ve kovulduktan sonra ancak hatırladığınız?
 Geç kaldınız hatırlamakta... Sizin üstün gayretleriniz(!) ile yükselen haram iktidarının yok olup gitmesinden evvel siz atıldınız safra olarak, siz atıldınız arenaya aslanlar parçalasın ve sizle oyalansın diye...

 

Yazarın Diğer Yazıları