Şer cephesI!
Suruç katliamı Gladyo’nun işi
Gladyo örgütüyle kirli, bir savaş yürütüyorlar. Suruç katliamını yapan bu özel Gladyo örgütü. Daha önceden tezgahı yapılmış askeri siyasi operasyonun tezgahı yapılıyor.
YPG/YPJ Direnecektir
Cerablus başta olmak üzere diğer bölgelerde yaşayan Kürtlere karşı geliştirilecek tutumun karşısında olacağız. YPG ve YPJ daha önce nasıl direndiyse yine direnmesini bilir.
Dağlara çıkıp silahlara sarılın
Şehirlerde çalışamayanlar, deşifre olup yakalanma tehdidi altında olanlar, eğer kalamıyor ve çalışma yürütemiyorlarsa o zaman dağa çıkmalılar, en yakınlarındaki dağlara gitmeli.
Partisinin grup toplantısında çok tartışılacak açıklamalarda bulunan Selahattin Demirtaş 80 milletvekili ile dokunulmazlıklarının kaldırılması için dilekçe vereceklerini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suruç katliamını özel gladyo örgütünün gerçekleştirdiğini iddia etti. Demirtaş partisinin grup toplantısında çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Bölücü terör örgütü PKK’nın silah bırakmasını Tayyip Erdoğan’ın engellediğini öne süren Demirtaş, bugün 80 milletvekili ile dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM’ye dilekçe vereceklerini açıkladı. Tek suçlarının yüzde 13 oy almak olduğunu söyleyen Demirtaş, Dolmabahçe mutabakatı ile barış sözü verildiğini ancak bir hafta sonra bundan dönüldüğünü kaydederek Erdoğan’ın meseleyi “Kürt sorunu yoktur” noktasına getirdiğini belirtti. Demirtaş, “40 yıllık sorunun çözümüne 1 hafta kalmıştı. Neden vazgeçtiniz? Dağdaki örgütün lideri ‘1 hafta sonra kongre toplanması için çağrı yapacağım silahlar bırakılacak artık’ diyor. Biz bundan büyük memnuniyet duyduk. Siz neden bundan paniklediniz. PKK’nın silahsızlanması engellenmiştir. PKK silah bıraksaydı nasıl nefes alırdı Türkiye? IŞİD’e karşı mı savaşılacak? O zaman Türkiye ve PKK, IŞİD’e karşı beraber savaşabilirdi. Cenazeler maalesef geliyor. Tezgah öyle kurulmuş ki, kan akacak, Türk ölecek Kürt ölecek, asker polis ölecek PKK’lılar ölecek. Ve bütün bu kanlar HDP’nin üzerine akacak” dedi.
Siyasi operasyon
Gladyo örgütüyle kirli bir savaşın yürütüldüğünü ileri süren Demirtaş, “Suruç katliamını yapan bu özel gladyo örgütüydü. IŞİD’in içine sokulmuş kendilerine çalışan bir zavallı aracılığı ile Türkiye’nin pırıl pırıl evlatları katledildi. Evladını askere yollamış annelerim evladı polis olan annelerimiz onların babaları. Bunlar bizim evlatlarımız. Bizim kardeşlerimiz. Biz tek birinin ölümünden asla ve asla üzüntü ve kahrolma dışında bir şey hissetmeyiz. Ama bu evlatlarımızı vatan savunması için ölüme göndermiyorlar. Saray savunması için bu çocukların cenazeleri Türk Bayrağına sarılı geliyor. Vatan savunması ise el ele hep birlikte vatanımızı savunalım. Tarihte bunu defalarca yaptık. Bugün yine yapalım birlikte vatan savunmasını. Daha önceden tezgahı yapılmış askeri siyasi operasyonun tezgahı yapılıyor” dedi. MHP’ye de sert eleştirilerde bulunan Demirtaş, “Saraya gideni partiden atarım diyorlardı. Sarayda el pençe divan durdular. Bilal’i istiyordunuz. Bilal’i alamadınız ama hilali verdiniz” diye konuştu. Demirtaş şöyle devam etti: “Dokunulmazlık mı diyorsunuz 80 milletvekili arkadaşımızla beraber dokunulmazlığımızın kaldırılması için TBMM’ye dilekçe vereceğiz. Sizden korkan sizin gibi olsun. Azrailin can dağıttığını bereden gördük.Ne olursa olsun barış dilinden taviz vermeyeceğiz. Saldıracaklar. Aman bu tuzağa düşmeyelim. Tek başlarına iktidar olmalarının yolu HDP’nin tasfiyesinden geçiyor. Partileri halk açar halk kapatır” diye konuştu.
Kalkan, küstahça isyan çağrısı yaptı
Terör örgütü PKK’nın Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, saldırılar karşısında halkın PKK’dan ’intikam’alınmasını istediğini söyleyerek, “Eğer AKP çatışmayı sürdürecekse bilsin ki, Kürdistan’da memurluk yapan herkes AKP’nin saldırısına ortaktır, tutuklamaya karşı tutuklanır, vurmaya karşı vurulur. Polis silahını kullanırsa misliyle karşılığını bulur” dedi. Halkın demokratik öz yönetimini kurmasını isteyen Kalkan, “Halk yönetimlerini ve karar organlarını oluştursun, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak örgütlemelere gitsinler ve karar alsınlar: ‘biz bu temelde kendimizi yönetiyoruz’ desinler. Ankara’daki meclis ve hükümet de bizi böyle kabul etmeli, tanımalıdır” diye konuştu. Kalkan şöyle devam etti: “Türk ordusuna soruyorum, bu kadar zalimce saldırıyor, bünyesinde ne kadar Kürt genci var? O gençleri bünyesinde nasıl tutacak? Tutuklamalara karşı direnme olmalıdır. Öyle polis hiç kimseyi yanında, yöresinde kolaylıkla yakalamasına fırsat verilmemelidir. Direnilmelidir. Herkes öz savunma bilinci ve örgütlülüğüyle hareket etmelidir. Bu bakımdan da polis öyle avlar gibi ortalıkta insanları kolaylıkla tutuklayamamalıdır. Artık şehirlerde çalışamayanlar, deşifre olup yakalanma tehdidi altında olanlar, eğer kalamıyor ve çalışma yürütemiyorlarsa o zaman dağa çıkmalılar, en yakınlarındaki dağlara gitmelidirler. Her tutuklamaya karşı Kürt halkının, gerillanın tutuklama hakkı, görevi vardır. Kürdistan’da memurluk yapan herkes AKP’nin saldırısına ortaktır, tutuklamaya karşı tutuklanır, vurmaya karşı vurulur, bu bilinmelidir. Polis silahını kullanırsa misliyle karşılığını bulur. Devlet memuru tutuklayıp yargılamaya kalkıyorsa Kürt halkının da adaleti var, kendisi de tutuklanır, yargılanır.” Kalkan, sözlerini “Demokratik Özerklik Devrimi’ni gerçekleştirmek üzere Kürt toplumunu seferberlik düzeyinde mücadeleye davet ediyorum” diye tamamladı.
Müslim tehdit etti: YPG direnecek
ERÖR örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan PYD’nin Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’nin IŞİD’e karşı olduğu görünümü vererek asıl savaşı Kürtlere karşı yürüttüğünü iddia etti. Müslim, Türkiye’nin IŞİD’e yönelik aldığı kararla Kürtlere karşı şantaj olarak kullanmak istediğini iddia etti. Müslim, “Türkiye Kürtlere ya silah bırakırsınız ya da IŞİD’i sizin üzerinize saldırtırım demek istiyor. Bu politikasını Suruç’ta yaptığı katliamla ortaya koydu” şuçlamasında bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kandil operasyonlarına da öfkelenen Müslim, PKK’lı teröristlerin Şengal’de, Kerkük’te ve birçok yerde IŞİD’e karşı savaştığını savundu. Müslim, hem NATO’nun hem de bütün dünyanın YPG ve YPJ’nin IŞİD’e karşı savaşan tek güç olduğunun çok iyi farkında olduklarını da sözlerine ekledi. ABD’nin Türkiye ile yaptığı anlaşmanın içeriğinin hala kimse tarafından iyi bilinmediğini belirten Müslim, Kürtlere karşı oluşabilecek her türlü tehlikeye karşı YPG ve YPJ’nin direniş içerisinde olacağını söyledi. Türkiye’nin ABD ile yaptığı antlaşmaya göre Cerablus bölgesinde bulunan 40 km alanı IŞİD’den temizleyip denetimin ÖSO’ya bırakılacağı iddiaları sorusunu cevaplayan Müslim, o bölgede YPG veya YPJ’nin olmadığını açıklayarak, “Orada yaşayan yerli halklar, Kürtler, Araplar var bunların IŞİD’e karşı yürüttüğü bir savaşta var. Türkiye bunların yanına mı gidecek yoksa bunları vurmak için mi oraya gidecek bu belli değil” dedi. Türkiye’nin IŞİD’le mücadele adı altında Cerablus başta olmak üzere diğer bölgelerdeki Kürtlere karşı geliştireceği tutumun karşısında olacakları tehdidini savuran Müslim “Herkes iyi bilsin YPG ve YPJ halkı korumak için vardır. Belli bölgelerin IŞİD veya IŞİD kardeşi örgütlere bırakılmasına ve orada yaşayan Kürtlere karşı gelişecek her türlü politika karşısında direniriz. Bugüne kadar YPG ve YPJ nasıl rejime ve IŞİD’e direndiyse bundan sonra da kim olursa olsun ona karşıda direnmesini bilir” dedi.
