Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Demokrasi İttifakı'nın mimarları...

Siyaset dijital çağın gereklerini yerine getiriyor. Satranç tahtasında karşı hamleler hesaplanıp uzun uzun düşünme yerine ani hamleler ile rakip köşeye sıkıştırılıyor. Liderler böylesi kriz ortamlarında rüştünü ispatlar. İnandıkları kitleleri harekete geçirmek için uygun zemin ve zamanı kollarlar. Pusuya karşı her an tetikte olurlar. CHP ve İYİ Parti yöneticileri de son 15 günde gereğini yerine anında getirerek siyasi tarihimize geçtiler. İktidar ve küçük ortağının "Cumhur", muhalefetin ise "Çıkar ittifakı" dediği yapının karizmasını dağıtıp, kimyasını bozdular.

AKP-MHP ittifakına karşı oluşturulan "CHP-İYİ Parti, SP ve DP"nin oluşturduğu "Demokrasi İttifakı" sanıldığı gibi kolay oluşmadı. Tıpkı Ekmeleddin İhsanoğlu vakası gibi dayatılan 'Abdullah Gül Operasyonu'nu tek başına Sayın Meral Akşener bozmuştur. Elbette CHP içerisindeki ağır topların katkısı var. Yüksek sesteki bu itirazlar aynı zamanda Kılıçdaroğlu'na vakit kazandırmıştır. CHP'yi HDP'ye ve VP'ye mahkum etme girişimleri de yine CHP'nin kuruluş kodlarından geri dönmüştür.

Kahramanlar...

16 Nisan referandumunda oluşan "Hayır Bloku"nun sonucu olan "Demokrasi İttifakı"nın perde arkasında kalan kahramanlarının hakkını teslim edelim.

Aytun Çıray'dan başlayalım. DP-AP kökenli bir ailenin bireyi. Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı esnasında rüşvetin, kayırmacılığın çanına ot tıkadı. DYP'de görev aldı. Bu parti tarihin karanlığına gömülünce "Demokrasi" adına iki dönem CHP'den milletvekili seçildi. Siyasetin kılcal damarlarına FETÖ sızarken, tehlikenin farkındalığına dikkat çeken Çıray oldu. TBMM'deki 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'nda tek başına, darbenin üstünü örtmeye çalışanlara karşı mücadele verdi. Dürüstçe, açıkça, CHP içindeyken Akşener Hareketi'ni yakından takip edip "Türkiye için son umut" dedi. Siyasi riskleri göze alıp, ikbali elinin tersi ile iterek İYİ Parti kurucuları arasında yerini aldı. AKP'nin dayattığı "ötekileştirme" politikaları yerine "bütünlüğü" savundu. İstifa ettiği CHP'den bir Allah'ın kulu aleyhinde konuşmadığı gibi onunla dostluk ve güven irtibatını devam ettirdiler. Yeni kurulmuş bir partinin "Genel Sekreterliği ve Sözcülüğü" gibi ateşten gömleği giyerek günün 24 saati görev başında...

YSK'nın muhtemel oyunlarını önceden okudu. Bozmanın formüllerini geliştirdi. İnisiyatif alarak anında CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu ile iletişim kurarak karşı hamleleri masaya yatırdı. Vakit geçirmeden oyunu bozdu. İttifakın sadece Cumhurbaşkanlığında değil, milletvekili seçimlerinde de oluşma zorunluluğunu gündeme getirip, uzun yıllardır arzulanan "sıfır baraj formülü"nün hayata geçirilmesinde öncü oldu. Bir taraftan eski partisi CHP, öte yandan seçimlerin kilidi konumuna yükselen SP ve Temel Karamollaoğlu ile "Seçim Şemsiyesi"nin açılmasını sağlayanların başında yer aldı. Peşinen ifade etmeliyim Türkiye, Aytun Çıray'a çok şey borçludur. Gerek yeni kurulan parti içindeki dengeyi sağlamada gerekse 24 Haziran seçimlerine yönelik yüklendiği misyon ile tarihe geçti.

Önümüzdeki günlerde ittifakın gizli mimarlarını tanıtmaya devam edeceğiz...

Siyasi manzara...

Gelelim tarihi günler yaşayan Ankara'nın siyasi manzarasına... Bir kaç günlük yoğun hareketliliğe AKP'nin kurulduğu 2002 yıllarında da tanık olmuştum. 3 Kasım 2002 erken genel seçimlerinde iktidar partileri sinek avlarken en büyük heyecan AKP saflarındaydı. Kimsenin aklının ucundan geçmeyen isimler milletvekili olmak için AKP'de kuyruğa girmişti...

Üç gündür Ankara kulislerinin derin dehlizlerinde yol alıyorum. Her dönem trafiğin kesildiği AKP Genel Merkezi'ne göz attım. Disiplin ve düzende değişiklik yok. Ama ne uzun kuyruklar ne ayrı ayrı kümelenen gruplarda heyecana rastlamadığım gibi endişenin hakimiyetine tanık oldum.

CHP'de Cumhurbaşkanlığı adayının geç açıklanma kararının oluşturduğu belirsizlik zemini henüz dağılmış değil. İhtimal ki Cuma günü (yarın) bu sis dağılır. Seçim takviminin kısalığı yüzünden ön seçim yapılamayacağı için aday adaylarının kafası karışık. Genel Başkana verilen yetkinin ne denli doğru kullanılacağına dair şüpheler seslendiriliyor...

Ve İYİ Parti...

Mustafa Kemal Mahallesi'ndeki mütevazı bina ana-baba günü. İlk gün 400'den fazla aday adayının müracaatı kabul edildi. Dün bu sayının 2-3 katı vardı. Cuma günü bitecek ilanı olsa da sürenin yoğunluk yüzünden uzatılacağını tahmin ediyoruz. Zira Kurucular Kurulu, GİK ve Başkanlık Divanı üyeleri bile fırsat bulup dosyalarını hazırlayamadılar. İYİ Parti, tıpkı AKP'nin 2002'deki havasını yakalamış. Rüzgârı ardına alıp yelkenlerini şişirdiğinde önünde engel bulunmuyor. 1 Nisan'da yapılan kurultay resmini yazarken "Bu salondan iktidar çıkar" demiştim. Sadece Ankara'da değil yurdun dört bir yanında bunun ayak seslerini duyuyoruz...

Yazarın Diğer Yazıları