Dersim üzerinden PKK aklanıyor

Dersim üzerinden PKK aklanıyor
Davutoğlu’nun MHP için kullandığı ifadelere Semih Yalçın’dan sert tepki geldi: AKP iktidarı, terör örgütüne meşruiyet kazandırıyor

Eşkıyaya kol kanat
BaŞbakan’ın MHP’ye yönelik eleştirilerini “çılgınca” olarak tanımlayan Yalçın, “Dersim eşkıyasının aklanması PKK’nın temize çıkarılması, askerî harekâtın katliam olarak görülmesi PKK’lıların öldürülmesinin de katliam olarak görülmesi demektir” dedi.

Katliam değil, isyan
“Dersİm katliamı yoktur, isyan vardır” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, “İsyan, tek parti zulmüne değil, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına tabi olmamak için tertip edilmiştir. İsyan bastırılırken Kürt katliamı olmamıştır” ifadelerini kullandı.

Tehlikeli yaklaşım
YalçIn, “İktidar, eşkıyaya gösterdiği merhameti askerimizden, polisimizden ve korucudan esirgiyor. Tunceli olayları sırasında devlete başkaldıranları dönemin iktidarı üzerinden aklamaya çalışmak çok sakat ve tehlikeli bir tutumdur” diye konuştu.

Semih Yalçın, Başbakan’ın MHP’ye yönelik eleştirilerini “çılgınlık” olarak tanımladı:  Dersim eşkıyasının aklanması, terör örgütü PKK’nın temize çıkarılması demektir MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MHP’ye yönelik eleştirilerine yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi. Yalçın, ” Dersim’deki eşkıyanın aklanması demek, günümüzde PKK’nın meşruiyet kazanması demektir. Dersim’deki askerî harekâtın katliam olarak görülmesi demek, PKK’lı teröristlerin öldürülmesinin de katliam olarak görülmesi demektir. AKP bugün PKK tarafından kentlerde halkın gözü önünde şehit edilen askerlerimiz için nasıl sessiz kalıyorsa, 1937’deki askerî harekât sırasında ölen askerlerimiz için de sessiz kalmaktadır “ dedi. Başbakan Davutoğlu’nun Dersim isyanı ve Seyit Rıza hakkındaki açıklamaları ve bunun üzerinden MHP’ye yönelik getirdiği eleştirileri “çılgınca” olarak tanımlayan Yalçın,  “Kendisinin akademik unvanına rağmen bir tarih cahili olduğunu su yüzüne çıkarmıştır. Davutoğlu’nun söz konusu açıklamalarında sadece cehalet değil, peşin hükümlülük ve bazı gerçekleri tahrif edip kamuoyunu yanıltma kaygısı da açıkça görülmektedir” diye konuştu. Davutoğlu, İstanbul’da yaptığı açıklamada “Dersim eşkıyalarının çıkardığı isyanları bastırmayı “katliam” olarak nitelemiş, MHP lideri Devlet Bahçeli de Davutoğlu’na “Özür dile” demişti.

Katliam değil, isyan
Davutoğlu’nun saptırdığı tarihi gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılmasında fayda mülahaza ettiklerini belirten Yalçın şöyle dedi:  “1937’de yaşananlarla ilgili ilk doğru tespit şudur: Dersim katliamı yoktur, Dersim isyanı vardır. Mesele 1935 tarihli Tunceli Vilayeti’nin İdaresi Hakkında Kanun’a karşı duruştur. Aşiret reislerinin, silahlı adamlarıyla devlete başkaldırmasıdır. 1937 Dersim İsyanı, feodal yapının ve ağalık sisteminin devam etmesine, bölge insanının Cumhuriyet rejimine entegre olmasını engellemeye yönelik bir başkaldırıdır. Başkaldırı; tek parti rejiminin zulmüne karşı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına tabi olmamak için tertip edilmiştir” dedi.

Yalan edebiyatı
Ayrılıkçı Kürtçülerin iddiasının aksine Dersim isyanı bastırılırken bir “Kürt katliamı”nın kesinlikle yaşanmadığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “Bölge halkını sömüren, derebeylik rejiminin ortadan kaldırılmasına direnen silahlı çeteler tenkil edilmiştir. Mesele bugünkü PKK başkaldırısı için de böyle olmalıdır. Aksi takdirde devletin PKK ile mücadelesi de bir zulüm olarak kabul edilecektir. Dersim isyanını demokratik hak arayışı, Seyit Rıza ve onun gibileri masum olarak göstermek, binlerce vatandaşımızın ve güvenlik görevlilerinin kanına giren PKK ile onun elebaşısını da masum olarak göstermekle aynıdır.” Yalçın, “AKP hükûmeti; eşkıyaya gösterdiği merhameti Türk askerinden, polisimizden ve devlet için canından olan koruculardan esirgemektedir. Çünkü askerle, polisle geçmişteki tek parti iktidarlarını aynı yerde tutmaktadır. Hâlbuki Tunceli olayları sırasında devlete başkaldıranları dönemin iktidarı üzerinden aklamaya çalışmak çok sakat ve tehlikeli bir tutumdur.”