İktidarı her geçen gün biraz daha zor duruma düşüren PKK’nın sözde çözüm sürecinde dayattığı
İktidarı her geçen gün biraz daha zor duruma düşüren PKK’nın sözde çözüm sürecinde dayattığı
demokratikleşme paketinin yarın son şeklini alması bekleniyor.
Yuvalandıkları Kandil’den yaptıkları tehdit dolu açıklamalarla pazarlık masasına oturdukları AKP iktidarını her geçen gün biraz daha zor duruma düşüren terör örgütü PKK’nın sözde çözüm sürecinde dayattığı demokratikleşme paketi son şeklini alıyor. PKK’nın geri çekilmeyi durdurmasına gerekçe olarak gösterdiği “meçhul paket”, dünkü “Demokratikleşme Değerlendirme Toplantısı”nda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önüne geldi. BDP’ye göre süreçteki tıkanıklığın çözülmesi için paketin olmazsa olmazları var. Bunlar, AKP iktidarına, “Anadilin önündeki engelin kaldırılacağı deklare edilmeli. Kürt siyasetçiler bir an önce özgürlüklerine kavuşmalı, terörle mücadele yasası, yüzde 10’luk baraj, siyasi partiler ve seçim kanunu gibi konular bir bütün olarak değiştirilmeli. Demokratik siyasetin önündeki engeller bir an önce kaldırılmalı” diye dayatılıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, paketle ilgili ikinci toplantının yarın yapılacağını ve üzerinde mutabık kalınan hususların, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasının beklendiğini söyledi.
Yeni yol haritası
Stratejistler, sözde çözüm sürecinin KCK’nın “çekilmeyi durdurduk” açıklamasıyla fiilen bittiğini, ateşkesin sürmesinin çözüm sürecinin sürdüğü anlamına gelmediğini belirtirken, PKK’nın bundan sonraki yol haritasını şöyle çizdiler: “PKK, hükümeti çift taraflı ateşkesse mecbur edecek. Öcalan’ın örgüt liderleriyle doğrudan konuşmak için yeni bir taviz daha koparmak isteyecek. Terör örgütü Güneydoğu’da isyan başlatıp, ekonomik çarkını döndürecek. Yerel seçimlerde silah gücü ile insanları mobilize edecek ve fırsat bulur bulmaz Türkiye’de de fiili bir özerklikle kendi sistemini kurmak isteyecek.”
Tehditler bitmiyor
Örgütün siyasi kanadı BDP ve KCK’nın başı Cemil Bayık, yaptıkları anlaşma gereği Öcalan’ın acilen serbest bırakılmasını, bebek katili için İmralı’ya heyet gönderilmesini, BDP heyetinin 15 günlük görüşmesinin aksatılmamasını isterken, “Hükümeti son kez uyarıyoruz. Somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz” tehdidini savurmuştu. Bayık, sayısını kendisinin de unuttuğu tehditlerinde, “Kürdistan’da cereyan eden 3. dünya savaşıdır. Kürtlerin, bölgesel ve uluslararası egemen güçlerin kaderi bu savaştan çıkacak sonuca bağlıdır” demişti. Duran Kalkan, “AKP tutumunu devam ettirirse Rojava’daki savaş Türkiye’deki savaş olur”, PKK’nın Avrupa elebaşı Remzi Kartal ise pazarlık masasındaki iktidara, “Oyalama taktiklerini bırakın. Sürecin tıkanması savaş demektir” sözleriyle AKP iktidarına gözdağı vermişlerdi.
