Devlet Bahçeli, 12 yıldan beri MHP Genel Başkanlığı yapıyor. Bahçeli, bu süre içinde MHP’yi değiştirdi, dönüştürdü, ideolojik bir parti olmaktan çıkardı tanınmayacak bir hale getirdi.
40 yıllık gelenekleri olan, 1980 öncesinde katledilmiş, şehit edilmiş
binlerce, gazi olmuş, hapishanelerde çile çekmiş onbinlerce, fikrinden dolayı mağdur edilmiş, yüzbinlerce, milyonlarca mensubu bulunan bir hareketi bu duruma getirmek ciddi bir projenin sonucu olsa gerek.
Şehitler ne için şehit olmuş, gaziler ne için gazi olmuş; çile çekenler ne için çile çekmiş?
Türk Milliyetçiliği ideolojisini neden benimsemişler? Bu ülkeye en iyi hizmetin ancak bu şekilde verilebileceğini inandıkları için değil mi?
Şimdi bu ideolojiden geriye ne kaldı?
MHP yönetiminde bu kadrolardan geriye ne kaldı?
MHP, sadece milliyetçiliğin lafzını elinde tutan ve ucuz siyaset yapılan bir parti haline geldi.
* * *
Böyle bir durumda, çoğunluk bizim bu tespitlerimize katılmakla birlikte susuyor. “MHP’ye zarar vermeyelim” diye bir slogan var, bunu bahane
ediyorlar. Bir kısmını tenzih ederiz ama milliyetçi aydınlar susuyor, ülkücü tabanda büyük bir sessizlik hakim!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütünün Meclis’teki uzantısı olduğunu her fırsatta gündeme getiren partinin temsilcilerine ilgi ve şefkati göstermiş, genel başkanlarının elini sıkarak, toplumsal alanda da meşruiyet kazanmalarına yardımcı olmuş, Hasip Kaplan’a “Gel, Kurucu Meclis’in
renklerini tamamlayalım” diyerek, devletin temellerinin tartışıldığı bir ortamda, etnik mozaik edebiyatına katkıda bulunmuştur.
* * *
Bahçeli’nin bu tavrı bölücü internet sitelerinde “Bahçeli’nin ‘renkleri tamamlayalım’ söylemi, geleneksel çizginin iflasının, onun tarafından da kabulü ve olası bireysel haklar temelinde yer açma yönelimi olarak görülebilir” cümlesi ile yorumlanmıştır. Bilindiği gibi, Bahçeli, Türk halkını da çiçek bahçesi diye tanımlayarak, mozaik söylemine ayrı bir destek vermişti.
Aynı Devlet Bahçeli, çeşitli parti toplantılarında görüş veya tavırlarını ortaya koyan ülkücüleri ise azarlamış veya kovmuştur.
* * *
Sadece bu tür yanlışlara değil MHP’yi kendi çizgisinden koparan bütün uygulamalara karşı, partililerin susması, yapılan yanlışları ifade etmemesi, MHP’ye büyük zarar
vermektedir. Zaten haksızlık karşısında susmak, gaflet ve sorumsuzluktur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP’yi tasfiye etmektedir. MHP’yi pasifize ederek de Türkiye’ye zarar vermektedir. Bu hareket Devlet Bahçeli’ye mecbur değildir. 29 Mart seçimlerinin sonucu ne olursa olsun, Bahçeli istifa etmeli, ülkücü hareketin önünü açmalıdır.
