Devlet Bey dikkat etmeli...

Meşhur sözdür, "Bir deli kuyuya taş atar, 40 akıllı çıkarmaya çalışır.."

Son birkaç gündür yaşadıklarımızı en iyi anlatan söz bu..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önünde yaşananların ardından, kaynağını bildiğimiz bir fısıltı dolaştırılmaya başlandı..

Bir siyasi partinin üst düzey yöneticisi ile yüzü gibi aklı da botokslu biri, gazetecileri arayıp, araya fısıltıyı sıkıştırdılar..

Fısıltının ilk adresi, Türk Milliyetçilerine "Faşist" diyen, yandaş ve yalaka 'bağzı' gazeteciler(!) oldu..

Neydi o?

-Efendim, bilemiyorlarmış, Meral Akşener'in evinin önündeki olay, bizzat Akşener'in kurgusu olabilirmiş.. Yoksa hemen nasıl da görüntü çekilip servis edilmiş.. O görüntüyü çeken kim miş? Miş miş de miş miş..

**

Bu suflörlere öncelikle şunu hatırlatayım.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Demokratik tepki" diyerek, hadiseyi sahiplendi.. Üstelik sahiplenmekle kalmadı ve "Evin önüne gittikleri için değil, habersiz gittikleri için görevden aldık" diyerek, manen üstlendi de..

Teslim etmek gerekir ki, o tweetleri yazdıktan sonra bir Genel Başkan'ın yapması gereken de bu..

Devlet Bey üstlendi, kapı arkalarında bu aklı evveller hâlâ fail üretmeye çalışıyor..

Üstelik bu çabayı, bizzat Devlet Bahçeli'nin grup toplantısındaki konuşma metnine de sızdırmışlar..

Dolayısıyla aslında, Genel Başkan'larını ofsayta düşürüyorlar..

**

Hâl bu iken, böyle deli saçması fısıltının sahiplerine bir hatırlatma daha yapmak isterim:

-Beyler, yıl 2018.. Elinizde megafon diye taşımıyorsanız eğer, her birinizde "mobil telefon" var.. Ve bu cihazlar, dünyayı küçülttü..

Bilmem haberiniz var mı ama, insanlar basıyor tuşa, çekiyor görüntüyü.. Sonra bir tuşa daha bastın mı, görüntü o saniye dünyanın her yerinde..

**

Eğer elinizdeki cihazlar kömürle çalışıyorsa diyecek sözüm yok.. Ama dünyanın bugünkü gerçeği bu..

Kaldı ki, bir başka nokta da şu;

-Evin önünde slogan atan gruptakilerin kendi görüntüleri düştü önce internete..

Bizzat kendileri çekip, ilçe başkanlığının sayfasından da yayınladılar.. Tabii kısa süre sonra kaldırdılar, o ayrı..

Onlar daha uzun ve daha ayrıntılı görüntü çektiklerine göre, asıl organize ve hazırlıklı gelenler onlar demek ki..

İşin komik yanı, paylaştıkları görüntüyü kısa süre içinde kaldırmaları..

Bu durumda da ben sormak isterim:

-O görüntüleri internetten, evden çekilen görüntü yalnız kalsın ve "Vaaay, bak, evin içinden görüntü çekmişler.. Bunlar organize işler" demek için mi kaldırdınız?

**

Ücreti mukabili borazanlık eden köşe tutmuşlara bu sayfadan hatırlatmalar yapmıştım..

Ancak dün, merkez medyada da bu saçmalık konuşulur oldu..

Sevdiğim bir kardeşim de Habertürk televizyonunda, bu fısıltıyı, sanki gerçekmiş ve ciddi istihbaratlar varmış gibi duyurdu..

"Hataya düşürüldüğünden eminim.." Ama üzüldüm.. Ben o televizyon için emek vermiş, çalıştığı binanın inşaatına, stüdyosuna, oturduğu odanın mobilyalarına, yerdeki halısına kadar uğraşmış bir büyüğüyüm.. Ve o yayın kuruluşunun sloganı, "Gücü Özgürlüğünde"...

Bu sloganın omuzlarımıza yüklediği sorumluluk, orada çalışırken, bizi, çok dikkatli olmaya iterdi..

Daha dikkatli olmasını beklerdim.. En azından beni arayıp, fısıltıyı kontrol etmesini beklerdim..

Gazetecinin yolu böyle tuzaklarla doludur.. O kardeşimin daha dikkatli olacağına inanıyorum..

Ama canlı yayın işte.. Söz ağızdan çıkınca, dönüşü yok..

**

Dün İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı açıklama yaptı..

Ben de size bir not ileteyim.. Olayın olduğu gün, akşam saatlerinde, yanımda eşim olduğu halde, ben de Meral Hanım'ın aracını takip ederek Ankara'dan İstanbul'a gittim.

Ve o konvoyda bir ağabeyimiz daha vardı.. Kendisi Meral Hanım'ın üniversiteden öğrencisidir.. Ve 30 yıllık da aile dostudur.. Ailesiyle birlikte, Akşener ailesinin bir parçası gibidir.. (Aramızda kalsın, kendisi beni pek sevmez.. Daha doğrusu bazen sever, bazen sevmez.. :)

İstanbul'daki evde, görüntüleri çeken kişi, bizzat kendisidir.. Ve öyle iddia edildiği gibi, MHP ile ilgisi falan da yoktur.. Kaldı ki İYİ Parti'nin üyesi bile değildir..

O an evde misafirdi ve oğlunun gelip kendisini almasını bekliyordu..

**

Bunu niye anlattım..

Yav sosyal medyadan sert mesajlar verilsin..

Sonra, olacağı buydu, durumdan vazife çıkaranlar gelip kapının önünde nümayiş yapsın..

Mesajı veren Genel Başkan çıkıp olayı sahiplensin..

Sonra da bu 'Suflör' komitacıları, "Vay efendim hemen nasıl da görüntü alınmış.. Nasıl da organize işmiş.. Evdeki o üçüncü kişi kimmiş?" diye başlasın üflemeye..

Ben size bir şey söyleyeyim mi;

Genel Başkanı'nın metnine dahi koyarak, onu bile ofsayta düşüren bu akıl var ya, aslında neyin peşinde biliyor musunuz;

İşi ellerine yüzlerine bulaştırdılar, onu temizlemenin peşinde..

Çünkü kimsenin hesabında, Meral Akşener'in kapıya çıkacağı yoktu, emin olun..

Sistem o noktada bozuldu..

Meral Hanım da dışarı ne zaman çıkıyor biliyor musunuz; "Bozkurtlar burada, çakallar nerede" diye slogan atıldığı an.. İşte o söze dayanamıyor..

**

Ayrıca, orası bir ev.. Ve eve gelecek misafir izin mi alacak? Kime ne?

Sosyal ilişkileri sıfır olanlar, misafire de yabancılaşmış..

Misafire yabancı..

Mobil telefonun kendisine ve hızına yabancı..

Kendi Genel Başkan'ının tavrına ve sözlerine yabancı..

Üstüne de çıkıp, komik komik fısıltılar üretiyor..

**

Son olarak size bir sır vereyim mi;

Bu yöntem tam bir 'fetö' yöntemi..

Bu olayda ancak bu kadar komik olanını uydurabildiler..

Ama bence asıl dikkatli olması gereken, Devlet Bey..

Çünkü bu kafa, onu bile taca çıkarmaktan çekinmiyor..

Vallahi büyük cesaret..

Yazarın Diğer Yazıları