Pazartesi  günü hemen her gazetenin birinci sayfasında “mutlu bir beraberlik” haberi vardı. Haber, bu mutlu beraberliği “ölümsüzleştiren” bir fotoğrafla okuyucuya sunulmuştu. Söğüt’teki Ertuğrul Gazi’yi Anma Şenlikleri’ndeki kortej yürüyüşünde “yol arkadaşlığı” yapan Başbakan Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi aynı karede buluşturan bu “çok samimi” fotoğraf  insana, “Bak hele!..” dedirten cinstendi... Nasıl dedirtmesin ki, çok değil tam bir yıl önce, aynı yerde, Erdoğan ve Bahçeli’nin ayrı ayrı tribünlerde oturdukları Söğüt Şenlikleri AKP ve MHP’li grupların pankart ve slogan savaşıyla başlayan gerilime sahne olmamış mıydı? Başbakan Erdoğan’ı protesto eden Ülkü Ocaklılar, “Kürt sorunu yok, Tayyip sorunu var” pankartı açıp, “İşbirlikçi Tayyip, İsrail seninle gurur duyuyor” sloganları atmaya başlayınca ortalık karışmıştı. Çıkan olaylarda çok sayıda Ülkücü, emniyet mensuplarınca darbedilip adliyeye sevk edilmişti...

* * *

Olanları unutmuş gözüken  Erdoğan ve Bahçeli bu yıl birbirini çok seven iki dost gibi karşılaştı Söğüt’te... Başbakan Erdoğan’ın, alana önceden gelip bekleyen Bahçeli ile sıcak bir tokalaşmasının ardından Ertuğrul Gazi Türbesi’ne ziyaret için yürüyüşe geçildi. Ancak türbeye kadar sürecek 1 kilometrelik yürüyüş için oluşturulan kortejin hareketinden önce Bahçeli ve Erdoğan’ın karşılıklı  nezaketi, görenleri hayrete düşürdü. Geçen yıl bırakın yan yana gelmeyi; ayrı ayrı tribünlerde oturan Bahçeli ve Erdoğan korteje öncülük etmesi için birbirlerine, “Önden buyrun”, “Olur mu efendim siz önden buyrun” jestinde bulunarak  yol arkadaşlıklarını başlattılar. Bahçeli ile yan yana yürüyüşe geçen Erdoğan yol güzergahında kendisine bozkurt işareti yapanlara gülümseyip el sallayarak sempati dağıtmayı sürdürdü. Ertuğrul Gazi’nin türbesine varıldığında Bahçeli’yi de birlikte dua etmek üzere sandukanın başına davet eden Erdoğan daha sonra tören alanına geçti. Konuşmasını bitirip yerine geçen Erdoğan’ı alkışlayan Bahçeli ayağa kalkıp selamlamayı da ihmal etmedi...

* * *


Ne diyelim? Allah muhabbetlerini artırsın... İyi de; 22 Temmuz  öncesinde Dr. Devlet Bahçeli değil miydi, seçimden sonra Erdoğan’ı Okyanus ötesine de kaçsa yakalayıp getirerek “vatana ihanetten” yargılayacağını söyleyen...
Tayip Erdoğan değil miydi, MHP’liler için, “Bunların eli sıkılmaz, bunlara Meclis’te selam bile verilmez” diyen... Bahçeli’ye karşı; “Yanına mafya kopuklarını toplamışsın, onlarla birlikte her tarafta konuşuyorsun” gibi ifadeler kullanan...
Bahçeli değil miydi, bu ifadeleri sebebiyle  “özür dilemeden görüşmem” diyerek Erdoğan’ın telefonlarına çıkmayan... Böyle ilkeli ve kararlı bir “Devlet adamı”ndan Tayyip Erdoğan özür diledi mi?.. Hayır...
Zaten Türkiyemiz dünü bugününe uymayan siyasetçilere alışıktır... Bu anlayışı, siyasetinin temel ilkesi edinmiş kimler gelip geçmedi ki... “Dün dündür, bugün bugündür” sözüyle bu anlayışı taçlandırıp siyasi hayatımızın darb-ı meseli haline getiren Süleyman Demirel’i bile gölgede bırakacak daha çok siyasetçi göreceğiz anlaşılan.

* * *

Böyle dünü bugüne uymayan siyasetçiler varken bu millet kime nasıl güvenecek? Dr. Devlet Bahçeli’nin, “AKP’den hesap soracağım” ifadesine inanıp oy verenlerin büyük bir kısmı şimdi pişmanlık ve öfke içinde... Pek çoğu da kandırılmışlık psikozu yaşıyor... “MHP anamuhalefet olur, etkili muhalefet yapar” diyenler bile yaşanan gelişmelerden sonra büyük şaşkınlık içinde. Nasıl şaşırmasınlar ki? Muhalefet yapar diye ümit bağladıkları MHP, sanki AKP iktidarının gizli ortağı... AKP hükümeti adeta dışarıdan MHP destekli bir hükümet konumunda. Bunun içindir ki; Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminde kendisine güçlük çıkarmayıp Abdullah Gül’e Çankaya yolunu açan MHP üzerinde ince hesaplar yapmayı sürdürüyor. Erdoğan, uzmanlarına hazırlattığı, “sivil anayasa”yı da MHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçirmeyi planlıyor. Bunun alt yapısını oluşturmak için düğmeye basan Erdoğan” ın 30 Ağustos resepsiyonunda,  “Komisyonlarda beraber çalışalım” önerisi Bahçeli tarafından kabul görmüştü. Bu gelişme sonrasında AKP’li Zafer Üskül’ün Başkanı olduğu İnsan  Hakları Komisyonu Başkan Vekilliği’ne AKP oyları ile MHP’li Mehmet Ekici getirildi.

* * *


Evet, Dr. Devlet Bahçeli, “Hesap soracağım” dedikleriyle yol arkadaşı... Ama hiç tahammül göstermediği kendi camiasıyla da hep bir hesaplaşma içinde. Camianın sembol ismi, çağımızın Dede Korkut’u Ozan Arif ile mahkemelik. Millete verdiği “Hesap sorma” sözünü herhalde ona açtığı ceza ve tazminat davalarıyla yerine getirmek istiyor...

* * *

Sonuç olarak toparlarsak, Dr. Devlet Bahçeli, BOP Eşbaşkanı ve Yahudi lobilerinden Cesaret Ödüllü Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşlığının somut adımını Söğüt’te atmıştır. Bu tehlikeli yolculuğun ilk adımında Erdoğan’ın “sivil anayasa”sı, sonrasında ise federasyon hazırlığı vardır. Söğüt’te atılan adımla perçinlenen bu yol arkadaşlığının ilerleyen günlerinde Dr. Devlet Bahçeli’yi, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını Tayyip Erdoğan’la birlikte söylerken görünce kimse şaşırmasın...
İş bu noktaya geldiğinde de Dr. Devlet Bahçeli’ye büyük bir sadakatle destek ve oy veren hiç kimse üzülmesin... Kimbilir; belki  “Liderin bir bildiği vardır...”