Devlet kuran dünya lideri

Devlet kuran dünya lideri
Türk tarihini konu olan çalışmalarıyla edebiyatımıza katkı veren araştırmacı yazar Yılmaz Gürbüz'ün kaleme aldığı "Mustafa Kemal'in Romanı" dizisi yeni yayımlanan 4'üncü ve 5'inci cildiyle tamamlandı.

Hazırlayan: Ahmet Yabuloğlu

Yılmaz Gürbüz'ün "Acılar Masal Oldu" romanı 1981 yılında Kültür Bakanlığı 100. Yıl Yarıması birincilik ödülünü kazanmıştı. 2010 yılında yayınlanan "Selanik'ten İzmir'e" ve"Acılar Masal Oldu" romanları Yılmaz Gürbüz tarafından gözden geçirilip "Mustafa Kemal'in Romanı" adıyla üç cilt halinde  yeniden yayınlanmıştı. Üç ciltlik bu eserde Mustafa Kemal'in çocukluğu, gençliği, eğitimi, Selanik ve İstanbul hayatı, Trablus'a gidişi, Çanakkale ve İstiklal savaşları anlatılıyor. 3. cilt Mustafa Kemal'in İzmir'de Latife Hanım'la evlendikten sonra Ankara'ya birlikte dönüşleri ile bitiyordu.

Yazar son iki yılda yaptığı araştırma ve hatıralardan yararlanarak "Mustafa Kemal'in Romanı" dizisinin 4. cildini "Gazi Paşa", 5. cildini de "Atatürk" adı ile yayınladı.

Dizinin 4. cildinde hasta olan Fikriye'nin Almaya'ya tedaviye gönderilişi, Çankaya'nın duvaksız gelininden sonra Köşkte Latife Hanım'la birlikte başlayan çok değişik bir dönem işleniyor. Eserde Lozan'a giden İnönü'nün, İtilaf güçleri ve delegeleri ile kıyasıya mücadelesi ve görüşmelerin kesilmesi sırasındaki TBMM'deki görüşmeler anlatılıyor. Lozan'daki haçlılarla çarpışma bütün ayrıntıları ile veriliyor. Atatürk devrimler için düğmeye basar ve ilk olarak bir kadınla (Latife Hanım) Meclis'e gider. Artık Gazi'nin eşi de devrimlerin aktörleri arasındadır. Meclis'teki çekişmeler, Gazi'nin demokrasi denemesi olan ilk partinin kurulup kapanması, iç isyanlar, suikastlar ve yapılan devrimler, Cumhuriyet'in ilanı ve Gazi Paşa'nın Büyük Nutuk ve Türk Gençliği'ne Hitabı gibi konular 4. ciltte etraflıca işleniyor.

Atatürk ikinci başlığını taşıyan 5. ciltte Gazi Paşa, Cumhuriyet'i kurmuştur, devrimleri başbakanı İsmet Paşa ile yapmıştır ama hükümette işler iyi gitmemektedir. Bazı bakanlıklarda yolsuzluklar olur. Denizcilik Bakanı yargılanıp mahkum edilir. Bakan İhsan Bey büyük hizmetler yapmasına rağmen yalnız ve sahipsiz kalır. Gazi Paşa rüşvet alan yolsuzluk yapan kimseyi affetmez. Bazı zamanlar bunaldığı olur. Kendisini devrimlere ve milletin başöğretmenliğine verir. Culhuriyet'in sağlam temellere dayanması için çalışmalarını sürdürür. Ancak, halkın cahilliği, etnik çevrelerin ve dış güçlerin tahrikleri ile isyanlar çıkar ve bastırılır. Gazi, dinin siyasete alet edilmesine izin vermez. Çevresinde Gazi'nin devrimlerine ve ilkelerine inanmış İsmet Paşa, Mahmut Esat, Reşit Galip gibi aydın yöneticiler vardır.  Onlarla halkçılık ilkesini açıklar, hukuk devrimini yapar. Hasta yatağından kalkıp Mersin'e Adana'ya gidip Hatay'ın alınması için gayret sarfeder ve ileride bu ilin anavatana bağlanmasını sağlar.

Eserde Oğuz Kağan'ın oğullarına ad vermesi gibi Atatürk'ün de yakınlarına nasıl ad verdiği anlatılır. Atatürk isminin ilk teklifini başyaveri Salih'in, Mevhibe Hanım'a anlatması ile İsmet Paşa yapar. Eserde, her bölüm ve konu ile Atatürk'ün kendi sözlerine de yer veriliyor.

İleri Yayınları Tel:(0212) 481 92 57

 

 

 

 

***

Onlar vatanları için canlarından geçtiler

12 Eylül öncesinin ateşten günlerinde Ülkücü Hareket'in içinde tarihe tanıklık eden Ali Kayabal, o dönem yaşadıklarını, hayatını kaybeden arkadaşlarının hatırasını yaşatmak adına, "Kurşunla Noktalanan Sevdalar" ismiyle kitaplaştırdı: Onlar hiç tereddüt etmeden canlarım verdiler. Üstelik karşılığında hiçbir şey beklemeden. Birçoğu hayatın baharında hayatını yaşamamış. Kimisinin yüzünde daha tüy bile çıkmamış, Kimisinin bıyıkları yeni terlemiş, Kimisi geride 40 günlük bebeğini bırakarak yola çıkmış, Kimisi üç günlük eşini gözü yaşlı bırakmış, Zulüm, işkence ve vahşetin sonucunda al bayrağa rengini veren kanları oluk oluk akıtılmıştır. Ağlamak istiyorum. Göz pınarlarım kuruyuncaya kadar. Göz kapaklarında biriken yaşlar  içime aksın istiyorum. İçimde kabaran fırtınaların ancak bu gözyaşlarıyla dineceğine, bu yangının kendi gözyaşlarımla söneceğini düşünüyorum. Kutlu bir dava uğrunda canlarını feda eden bu insanların kıyamete kadar unutulmamaları için bu kitabın yazılmasını kendime bir borç bildim. Bu insanların hayat hikâyeleri hep aynı. Hepsi birbirine benziyor. Savunmasız bir durumda iken arkalarından haince vurularak serilmişler. Çekilen acılar, çekilen dertler, yaşanan sıkıntılar hep aynı. Ama hiçbirisinin dilinde halinden şikâyet eden bir kelime düşmemiştir. Hepsi en zor durumda bile arkadaşını sormuş, onu düşünmüştür. Bu vakar ve asalet üzerine yoluna devam etmiş. Bir an, bir zerre bile Yaradan'a şikâyet etmemiş. Ondan gelene isyan etmemiştir. Allah onlardan razı olsun.

Ülküm Eğitim Kültür Yayınları Tel:(0224) 225 53 35

***

image00395.jpgMilletimizin misyonu

Prof.Dr. Zekeriya Kitapçı, "Türkistan Milli Tarihi ve Medeni Davamızın Temel Meseleleri" adlı geniş kapsamlı çalışmasında bir tarih ve kültür bütünlüğü içinde Müslüman Türk milleti konusunu ele alıyor.Onun; Karahanlılar'la başlayan Gazneliler ve Selçuklular'la devam eden misyonu üzerinde duruyor. Türk kelimesinin belli çevreler tarafından telaffuz etmekten bile çekinildiği, Müslüman Türk'ün tarihî misyonunun unutulduğu, bir kısım karanlık çevreler tarafından tarihi mirasının ret edildiği bir dönemde, Müslüman Türk realitesi bütün canlılığı ile ortaya koyup Türk milliyetçilerine bir hedef olarak gösteriyor.

Yedikubbe Yayınları Tel:(0535) 225 83 28

 

 

 

***

Son yüzyılla yüzleşme

Gazeteci yazar, Lütfü Akdoğan, yarattığı kahramanı Efsane Cengo'yu, engin bilgisiyle, ülkemizin de yaşadığı, son yüz yıl tarihsel olaylarının bizzat içinde gezdiriyor. Demirel, Nasır, Bush gibi liderlerle nefes kesen diyaloglar, okuru da bu tarihsel dönemde serüvenden serüvene koşturuyor. Cengo'nun önderliğindeki grup bu kötü dünyayı kurtaracak formülü KOB Projesi'nde (Kafkaslar-Ortadoğu-Balkanlar) bulmuştur. Geleceğin dünyasını ancak böyle kurabileceğine, insanlığı böyle kurtaracağına inanan kahramanımızın sonu, içinde yaşadığımız dünyanın soğuk gerçekleriyle okuru sarsıcı biçimde yüzleştiriyor.

Boyalıkuş Yayınları Tel:(0212) 252 21 56

 

 

 

***

HAFTANIN KİTABI

Tartışılan bir devir

Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir etki yaratan İttihat ve Terakki Fırkası üzerine yapılan tartışmalar günümüzde hâlâ devam ediyor. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen liderlerinin siyasi ve sosyal ilişkilerinin yer aldığı "İttihat ve Terakki Düşerken" adlı bu eserde, İttihatçılığa yönelik birçok ayrıntı bir İttihatçının gözünden aktarılıyor. İttihat ve Terakki Fırkası'na yakınlığı sebebiyle anılarından yola çıkarak İttihatçı liderlerin aldığı siyasi kararları ve sosyal bağlantılarını bütün ayrıntıları ile gözler önüne seren Amil Bey, İttihatçılık üzerindeki tartışmalara ışık tutuyor. Amil Bey'in yıllar önce kaleme aldığı bu kitap, yıllarca süregelen soru işaretlerinin ve çelişkilerin giderilmesinde yardımcı olacak nitelikte bir kaynak. Mehmet Mert Çam'ın yayına hazırladığı hatırat, Osmanlı tarihinin en önemli dönemlerine tanıklık eden isimlerin aldıkları kararları en ince detaylarıyla aktarıyor. Kitap, İttihatçılığın yarattığı heyecan ve tutkuyu yaşanmış hatıralardan süzerek okurlarıyla paylaşıyor.  

İlgi Kültür Sanat Yayıncılık Tel:(0212) 526 39 75

 

***

KÜTÜPHANEMDEN

sakarya.jpgKurtuluş'un belgelerle duyulmamış öyküsü

30 Ağustos Zaferi'nin 50 yıldönümü dolayısıyla Bilal N. Şimşir tarafından kaleme alınmış olan "İngiliz Belgeleri ile Sakarya'dan İzmir'e" adlı kitabın ilk baskısı 1972 yılında yapılmış. Elimdeki ikinci baskı  Mayıs 1989'da Bilgi Yayınları / Bilgi Dizisi'nin 38'inci kitabı olarak çıkmış. 1921-1922 dönemi eksen alınarak yazılan kitabın önsözünde yazar çok mutevazı davranarak çalışmasını şu sözlerle okura takdim ediyor:

Büyük Zafer'in üzerinden 50 yıl geçti. Ellinci yılında Büyük Zafer'i, küçük bir kitapla da olsa anmak yerinde bir davranıştır. Bu dönüm yılından, karınca kararınca, ufacık bir iz kalsın istendi. Zaferi yaratanların aziz anısına bir 'çam sakızı çoban armağanı sunmaya özenildi. Bu kitap, yalnızca bu istekle yazıldı. İddiasızdır. Kitap Kurtuluş Savaşı'nın son yılını kapsar. Ama kesinlikle bu pek yoğun olaylarla geçen yılı tümüyle aydınlatmak iddiasında değildir

Her ne kadar yazarı Bilal N. Şimşir alçak gönüllü davranmış olsa da, eser dönemine İngiliz belgeleriyle ışık tutan önemli bir kaynak niteliğinde. Askeri ve diplomatik gelişmelere azar azar yer verilmiş. Yunanistan ile İngiltere'nin tutumları ise biraz daha öne çıkarılmış. Bunların, Türkiye'nin bağımsızlığı yolunda başlıca iki engel olduğuna da vurgu yapılmış. Belgelerin elverdiği ölçüde Büyük Taaruz günü gününe izlenmeye çalışılmış. Kurtuluş tarihimizle ilgilenenlerin bulup okumasında fayda olan bir eser.

Bilal N. Şimşir'in bu değerli çalışmasını bulamama gibi bir sorunla karşılaşmayacağınız kesin. Çünkü, Kurtuluş tarihimize belgelerle ışık tutan bu önemli eserin genişletilmiş 3. baskısı da Kasım 2016'da yine Bilgi Yayınevi tarafından yapıldı. Üstelik 3. basıma eklenen İzmir'den Lozan'a başlıklı VII. bölümde çarpıcı ve düşündürücü belgelere de yer verilmekte. Belgeler, İngiltere'nin 1922'de Misak-ı Milli'ye açtığı savaşın bugün de değişik biçimde sürüp sürmediği sorusunu akıllara getiriyor.

(A.Y.)