Devlet mi, çadır mı kuruyorsun?

Baba Molla Mustafa Barzani'nin başlattığı "Büyük Kürdistan Hayali" yıkıldı, gitti. Bu takım için artık en yakın tarih yarım asır sonrasıdır. Saddam'ın yıkılışından itibaren adım adım işgal ettikleri Kerkük'ten tek mermi bile atamadan çekildiler. İsrail'in gazı, Amerika ve Almanya öncelikli tüm Batı'nın desteği yetmedi. Oğul Barzani'nin "14. yaş rüyaları" gerçeğe dönüşemedi. Son andaki PKK hamlesi dahi yetmedi. Erbil'e sıkışıp kalan Mesut Ağa'nın sonunu merak ediyorum. Belki de bundan sonrasını Barzani 3'e devreder. Ya da Müslim'in kantonunda inzivaya çekilir.

Sıkıştı, kaldı

Mevcutla yetinmeyi bilse başına bu işler gelmezdi. Kendini Atatürk'e -ne haddine- benzetmeye başladığı gün, sonun başlangıcı oldu. Bağdat'ı Ankara'ya, Ankara'yı Bağdat'a kırdırma oyunları geri tepti. Gelinen nokta, aşiret reisinden siyaset uzmanı olamayacağının kanıtı. Riyakarlıklarla buraya kadar.

Devlet kurmanın çadır kurmaya benzemediğini artık anladı sanırım. Ancak biraz geç kaldı. Bu konuda diğer devletçik ise Rakka'nın başkent olduğu "DEAŞ Terör Cumhuriyeti". O da yıkıldı gitti. Ne olursa olsun, bu dünya eşkıya düzenini kabullenmeye hazır değil. Hiçbir zaman birlikte hareket edecekleri düşünülmeyenler bile artık iş birliği yapıyor. Böylesi tehlikeler can düşmanlarını dahi koalisyona zorluyor.

***

Büyük sorun

192 bin kişi daha işsizler ordusuna katıldı. Toplam sayı 3 milyon 433 bine ulaştı. İstatistikle değerlendirirsek eli ayağı tutanların iş bulamayanlarının oranı yüzde 10.7.

Televizyon kanallarından biri haberi pekiştirmek için iş arayan gençle, muhabirinin turunu ekrana taşıdı. Dükkan dükkan, mağaza mağaza dolaştılar nafile. Gazete ilanlarını aradılar. Boşuna. İnternete girdiler. Yine sonuç çıkmadı. Bu tur sırasında bir mağazadaki bayanın şu sözü her şeyin özetiydi; "15 aydır kimseyi işe alamadık".

Mevsim itibariyle daha kötü günler yaşayacağımız kesin. Hem tarımda, hem inşaat sektöründe en durgun aylara giriyoruz.

***

Önemli iş birliği

Liseli Helin Palandöken'in katlinden sonra da kamuoyunun tepkisi  büyüyor. Sivil toplum kuruluşlarının çağrısına en büyük katkı medyadan. Pek az olayda rastlanan birliktelik başlatıldı. Birbirlerinin altını oyan gazete ve televizyonlar, aynı kulvarda. Ekranların tüm bayan spikerleri konu ile ilgili haberleri sunarken kendi yorumlarını mutlaka katıyorlar.

Bu işlerin önünün kesileceğini sanmıyoruz. Ancak, en azından yasa dışı silah satışları azalır. Sünnette, düğünde, askere uğurlamada saçma sapan ateş etmeler asgariye iner. Sonuçta mağdur sayısı en aza indirgenir.

Kardeşimiz Somali

Taliban kökenli örgütlerin musallat olduğu kıta Afrika. Buradaki ülkelerden çoğunda sözde din adına katliamlar yapılıyor. Kenya, Zaire ve Somali ilk hedefteler. Mogadişu'daki son saldırı en ağırı oldu. Patlayıcı yüklü araçlarla aynı gün yapılan iki katliam yine içimizi acıttı. Daha önce de değinmiştim. Yıllar önce bu ülkenin gençleriyle aynı yerde eğitim gördüm. Washington DC'de tanıdıklarımın Türkiye sevgisiyle şaşırmıştım. Sebebini sorduğumda, İtalyan istilasında Somali'ye yardım eden tek ülkenin Osmanlı İmparatorluğu olduğunu anlatmışlardı. Onlara iki gemi dolusu silah ve teçhizat göndermişti. Bu Somali tarihinin en önemli bölümünü teşkil etmekte. Böylece işgalci İtalyanları topraklarından atmışlardı. Bu ülkenin insanları bana her gördükleri yerde sevgiyle davrandılar. Hatta bazılarıyla uzun süre mektuplaştık.

Mogadişu'dan ağır yaralıların getirilmesi görüntülerini izlerken oldukça hüzünlendim. Yanlarında birer refakatçi bulunması bize yakışan karardı. Gösterilen alaka sonuç verecektir. İyileşip, Somali'ye dönecekler Türkiye'yi hep sevgi ve minnetle anacaklardır. Bu ülkenin Azerbaycan ve Pakistan gibi kardeşimiz olduğunu daima hatırlamalıyız.

***

Yüz Yüze Futbol

Trabzon'da Ersun Yanal dönemi üçüncü kez sona erdi. Aslında bu işin geçen yılın ilk yarısında bitirilmesi gerekirdi. Ömer Üründül'ün TRT Spor'da yaptığı yorumda anlattıklarına katılmamak mümkün değil. "Trabzon'da futbolcu var, oyun yok. Yani istikrar denen şeye hiç sahip olunamadı. Kendi sahasında 3-0'dan maç kaybeden daha sonra tam 6 gol yiyen Fırtına'nın esme gücü kalmamıştı. Buna, yerel medya ve 70 yaşında ninelerin futbol uleması kesildiği bir kentte tahammül mümkün değildi. Sadece aklıma takılan Yanal'ın da Terim numarası çekmesi. Gelsin tazminat, gelsin paralar".

Yazarın Diğer Yazıları