Ceşitli illerimizde 5 yeni oyunla turneler yapan Devlet Tiyatroları sanatçıları seyircisiyle buluştu. Devlet Tiyatroları’nda hareketli dönem devam ediyor. Şubat turneleri, misafir oyunlar derken 5 yeni oyununu daha sahne ışıklarına çıkaran Devlet Tiyatrosu oyunlarıyla büyük ilgi gördü.
Programa göre Bursa Devlet Tiyatrosu AVP Sahnesi’nde 16 Şubat Perşembe günü Ray Cooney’den Haldun Dormen - Kemal Uzun’un dilimize çevirdiği, Kerem Atabeyoğlu’nun yönettiği “Karmakarışık” a prömiyer yaptı. Antalya Devlet Tiyatrosu Haşim İşcen Kültür Merkezi Küçük Salon’da 22 Şubat Çarşamba günü Aziz Nesin’in yazdığı, Ali Meriç’in yönettiği “Toros Canavarı” na prömiyer yaptı. İstanbul Devlet Tiyatrosu ise, S. Dündar Müftüoğlu’nun yazıp yönettiği çocuk oyunu “Zalim Mahmut” a 18 Şubat Cumartesi günü Cevahir Salon 2’de Nazım Hikmet Ran’ın yazdığı, Metin Belge’nin yönettiği “Ne Güzel Şey Seni Hatırlamak” a 21 Şubat Salı günü Küçük Salon’da, Irmak Bahçeci’nin yazdığı, Saydam Yeniay’ın yönettiği “Michelangelo” ya 22 Şubat Çarşamba günü Üsküdar Tekel Sahnesi’nde prömiyer yaptı.
DT’nin turneleri birçok ilimizde tüm zorlu hava şartlarına rağmen devam ediyor.
“Açık Aile” Ankara’da
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “Açık Aile” ile Ankara Devlet Tiyatroları Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak. “Açık Aile” seyirciye eğlenceli bir şekilde sahnelenirken, kadın, erkek, evlilik, aile kavramları tartışılıyor. Dario Fo, France Rame’den Füsun Demirel’in dilimize çevirdiği, H. Tolga Tümer’in yönettiği “Açık Aile” adlı oyun 6- 10 Mart tarihleri arasında Küçük Tiyatro Sahnesi’nde 6 temsil verecek. Bilge Cezayirli ile Serhat Onbul’un yönetmen yardımcılıklarına üstlendiği oyunun dekor-kostüm tasarımı Zeynep Turpçu, Işık Tasarımı Soner Erdoğmuş, Müzik Tasarımı ve uygulaması Ali Eyidoğan’a ait.
Adem ile Havva’dan bu yana tartışma konusu olan kadın-erken ilişkisi ve bu ilişkinin icatlarından biri olan evlilik kurumunun bir sistem eleştirisi olarak değerlendirildiği oyunda, Özlem Boyacı ve Korel Cezayirli rol alıyor. Sadece 6 temsil ile izleyicisiyle buluşacak olan oyun için tiyatro izleyicisinin şimdiden biletlerini ayırtması gerek bence. İyi seyirler diliyorum.
Eurovision’a giderken
Bu yılki Eurovision temsilcimiz Can Bonomo, bir çoklarına göre farklı ve genç bir müzisyen, hatta henüz tecrübesiz olarak adlandırılırken, bana göre gençlere imkan tanınması ve yeteneklerini sergileyebilmeleri açısından doğru bir seçim. Birkaç gündür televizyonlarda hem iyi hem de acımasız eleştirileri izliyorum. İsmi önemli olmayan bazı sanatçı dostlar kendisine şans vermedikleri gibi, hatta o birinci olursa ben geri zekalıyım diyecek kadar ileri gittiler diye düşünüyorum. Her şeyden önce birincilik değil, ülkemizi temsil ediyor olmak önemlidir. Bu kadar insan onu seçtiğine göre genç arkadaşımız o kadar da başarısız değil demektir. Belki dans koreografilerinde biraz daha özen gösterilmesi gereken kontrolsüz hareketleri olsa dahi sanıyorum ekibindeki onu hazırlayan uzmanların gözünden kaçmayacaktır. Üstelik daha süremiz var. Kendi gibi olması, rahatlığı ve özgüveni, özellikle de müziklerindeki melodik armonik yapılar ve enstrümanların zenginliği demokrasideki çok seslilik gibi geldi bana. Bence eleştirmek ve yıkıcı olmak yerine daha iyi ne yapılabiliri sorgulama ve genç arkadaşımızın moralini şimdiden bozmayarak başarılar dilemek en doğru diye düşünüyorum. Yolun açık olsun Bonomo.
