Devlet yükümlülüğünü yerine getirmeli!

Birçoğunuz hatırlayacaktır... 22 Temmuz 2004 yılında Sakarya-Pamukova'da 41 insanımızın ölümüne, yüzlerce insanımızın yaralanmasına neden olan hızlı tren kazası olmuştu.

Kazadan önce, uzmanlar defalarca uyarmıştı. Raylar, hızlı trene göre döşenmemişti. Hızlı tren için raylarda herhangi bir güçlendirme de yapılmamıştı. Seferlerin derhal kaldırılması gerekiyordu.

Yani kaza, bağıra bağıra "geliyorum" demişti.

Uzmanların uyarılarını ciddiye alan olmadı. Çünkü bizim memlekette bilgisi olanın değil, gücü olanın sözü geçiyordu.

Sonunda korkulan oldu. 41 insanımız göz göre göre gelen kazada can verdi, 100'den fazla insanımız ise yaralandı.

Kaza sonrası bilirkişi raporu uyarınca, birinci makinist sekizde bir, ikinci makinist sekizde üç suçlu bulundu. Suçun sekizde dördü trenin geçtiği raylarda kaldı. İki makinist tutuklandı. Suçun yarısından sorumlu olan rayları yapan, yaptıran hiçbir ceza almadı...

Ölenler öldükleri ile kaldı... Uzman görüşleri umursanmamaya devam edildi...

14 yıl sonra, Türkiye elim bir kazaya daha sahne oldu. 24 insanımız hayata veda etti, yüzlerce de yaralı var...

Kazada devrilen vagonlardan birinde olan vatandaş kaza anındaki dehşeti şu sözlerle açıklıyor: "Her şey 5-6 saniyede oldu herkes çığlık atmaya başladı. Tren sol tarafa düştü camlar patladı, camdan aşağı düşenler gitti."

Bu açıklama ile zihinlerde canlanan kaza anı, tüyleri ürpertiyor... Yaşanılan korku çok çok büyük...

Peki, yüzlerce insana bu dehşet anlarını yaşatan kaza neden meydana geldi?

Mevcut güzergah üzerinde değişiklik yapmadan yolun dolgu malzemesi ile doldurularak yeni rayın döşendiği, teknik açıdan uygun yapılmayan dolgunun ise bir yıl gibi kısa bir sürede zarar görerek rayın altının bu şekilde boşaldığı iddia ediliyor.

Açıklamalarda toprak kaymasının sebebi, aşırı yağış olarak gösteriliyor. Peki, rayları kontrol etmeden seferleri başlatmak nasıl açıklanacak?

Devletin pozitif yükümlülüğü çerçevesinde Çorlu'da meydana gelen bu elim kaza için her boyutuyla ve derhal şeffaf bir soruşturma başlatılması gerekiyor.

En güvenilir ulaşım aracı olarak geçen tren yolculukları sırasında hayatını kaybeden, yaralanan, yaralanmasa da o dehşet anını yaşayan tüm yolculara ve yakınlarını kaybetmenin korkusunu ya da üzüntüsünü yaşayan herkese karşı devlet sorumluluğunu yerine getirmek zorunda.

Her şeyden önemlisi ise, hangi kademede olursa olsun ihmali bulunanların tespiti çok çok önemli!

Bu açıdan devletin askıya alınamayacak iki yükümlülüğü var:

1- Etkili soruşturma yapmak.

2- Kasıt veya ihmali bulunanları tespit ederek cezasızlığın önüne geçmek.

Yetkililerin keyfi yüzünden görevlerini ihmallerinin faturasını vatandaş canı ile ödeyemez.

14 yılın ardından değişen bir şeyler olmalı. Pamukova'daki 10 yıl süren yargılama sonucu oluşan cezasızlığın önüne geçilmeli. Toplumun yüreğini yakan böyle elim bir olayda yargılama süreci hızlı işlemeli.

Hepimiz, tüm sorumlular tespit edilip cezalandırılana kadar soruşturma ve devamında yargılama sürecinin yakın takipçisi olmalıyız, olmak zorundayız!

***

Günün sözü:

Kaza diye bir şey yoktur. Hayatınızı kontrol edemiyorsunuzdur ya da hiçbir şeyi kontrol edemiyorsunuzdur. Jack London

Yazarın Diğer Yazıları