Devletin “göz yumduğu” İmralı ve cemaate “oyun”

Apo’nun avukatları Ertuğrul Özkök’e gitmiş.. (Özkök, avukat olmadığına yanıyordur!.. Şimdiye kadar çoktan, Tuğluk misali Apo ile görüşmüştü!.. Ertuğrul Bey’in en büyük hedefi Apo ile röportaj, kim bilir belki de “görev” yaklaşıyordur!!)
Sayın Özkök, aynen şöyle yazıyor..
“Avukatları ile görüşmeleri bir salonda masa etrafında yapılıyormuş. Masanın etrafında bir de devlet yetkilisi bulunuyormuş.
Konuşma sesli olarak kayda alınıyormuş. Avukatların önüne de not almaları için kağıt konuyormuş. Ancak tuttukları notları dışarı çıkaramıyorlarmış.
Bu notlar bir ay sonra kendilerine iade ediliyormuş.
Görüşmelere katılan resmi görevli her defasında 8-10 sayfa not tutuyormuş.”
Çok önemli bilgiler...
Apo ile avukatlarının uzun görüşmeleri kayda alınıyor.. Not tutuluyor.. Görüşmeden sonra avukatlar, Ada’dan eli boş gönderiliyor.. Görüşme tutanakları, onlara bir ay sonra veriliyor..
Peki ama!.!
Biz, “görüşme tutanaklarını”, Apo’nun “avukatları kanalı(!)”  ile çetesine ulaştırdığı talimatları, bir gün sonra PKK’nın yayın organlarında nasıl kelime kelime okuyabiliyoruz!!?
Nasıl oluyor bu?!.
Teknolojinin sınırlarına akıl sır ermiyor, PKK’da para çok.. En son teknolojiyi (..henüz bilmediğimiz!..) almış, avukatı donatmış, Apo’yu kaydedip konuşmasını dışarı çıkarmış olabilir desek de, bu durum iki-üç kere olur.. Ama biz yıllardır, Apo İmralı’da ne söylediyse, ertesi gün örgütüne ayrıntılı talimat olarak gittiğini biliyoruz!..
İzahını yapan mantık şunu işaret ediyor..  “Demek ki, bu talimatların anında hedefine ulaşmasını isteyen bir güç var!..”
Bu işlere biz garibanlar akıl sır erdirip hikmetine varamayız.. Ulaştığımız nokta, durumun bir acayip olduğudur.. Ötesi  “derin”  iş..!Kurcalarsak,  “Yahu bu Apo, yakalandığında (Beni tepe tepe kullanın) demişti, zaten kendisi CIA devşirmesidir” kehanetleri de yapabiliriz ama.. Zorlarsak  “motoru”  patlatabiliriz, rektifiyeyi Silivri’de yapıyorlar, neme lazım!..
Ama “zorlamadan” ortaya çıkan sonuçlar var..
Apo’nun “yol haritası” diye cemaatine (dolayısı ile boynu bükülmüş ikna olduğuna inanılmış milletimize!!) gösterdiği hedef, ABD-AB’nin Orta Doğu şekillendirmesindeki dayatmanın yansımasıdır..
Yani, “Batı ne isterse Apo onu söylüyorsa..”  Onun söylediklerinin anında hedefine ulaşmasında şaşılacak nokta yoktur aslında...
Bu nedenle, “İmralı hamlelerinde” son dönemin en şaşırtıcı konusu şudur..
Apo üzerinden, son yıllarda Türkiye’nin en dinamik hareketi aniden taklaya getiriliverdi!..
Cemaate, Apo üzerinden bu oyunu kim neden kurdu da  “Hareket” büyük bir türbülansa düşüverdi!..
Cemaat, bütün komplo teorilerine karşı şerbetli.. Muazzam bir haber alma gücü var..Her türlü olayı inanılmaz komplo teorileri ile izah ediyor...
Gelgelelim, inanılmaz bir gol yediler!..
Cemaatin en önemli vitrin adamı, Apo’nun avukatları ile görüşmenin sonuçlarını bilmez mi!?. Hareketin liderinden habersiz bir görüşme?!.  “Lider”  bu kadar tepki gösterdiğine göre, izahı kafaları karıştıran bir durum..
Yandaş polis müdürünün ardından, en önemli vitrin kimlikten, kendi kalesine art arda iki gol!..
İşin daha da ilginci, bu görüşmenin  “yansımayan” bölümlerini vatandaşın gözünün içine sokmaya çalışan gazete, “Apo-cemaat seçim işbirliği” haberleri yayıyor!..
Üzerinde malum “patent” olan gazete!..
Soru şu..
“Apo, hangi talimat-yol haritası”  gereği cemaati taklaya getirdi!!?Neler oluyor..?
Edelman projesi bu işin neresinde!!?

Yazarın Diğer Yazıları