Dikbaş’ın “Gelin Yüzleşelim” bombardımanı...

Orhan Pamuk’u sevmem, dış bağlantıları sebebiyle sevmem... Ama bazı romanlarını severek okumuşumdur. Yeni Hayat romanının o başlangıç cümlesi ise birçok kimse gibi benim de belleğime çakılmıştır: “Bir gün bir kitap okudum, bütün hayatım değişti.”

Yılmaz Dikbaş’ın Nergiz Yayınları arasından çıkan “Gelin Yüzleşelim” adlı yeni kitabı belki hayatınızı değiştirmeyecektir ama hayata, tarihimize, tarihi şöhretlerimize ve dinimize bakışınızı kesinlikle değiştirecektir. Sarsılacaksınız, doğru bildiklerinizin ipliğinin bir anda pazara çıkarılmasından dolayı.
E yani kitaplar, araştırma türü kitaplar böyle olmalı değil mi? Nazım Hikmet güzel der bu bağlamda:
“Davası olan kitap, kavgası olan kitap demektir. Kavgasız kitap hareketsiz kitaptır, hareketsiz kitap ise ölüdür.”
“Kitap rüzgâr olmalı, perdeyi kaldırmalıdır/Kitap kamber tayı olmalı Şah İsmail’in/Seni sırtına alıp/Devlerin üstüne saldırtmalıdır.”
Fakat Dikbaş’ın kitabını niteleme ve betimlemede Nazım yetersiz kalır, Kafka’nın dediklerine bakmak gerek:
“Üzerinize bir felaket gibi çöken kitaplar gerek. Bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayacak bir balta olmalıdır. İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız. Okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar.”
İşte tam böyle yapıyor bu kitap adamı...
Örnekler sunayım yerimin yettiğince, merakınızı kışkırtayım da yukarıdaki söz ve savlarımın içi dolsun.
Evet, hadi bakalım:
-Moğol iş birlikçisi Mevlana’nın adalet anlayışı: “Allah gücü ve kudreti kime vermişse adaleti belirleme yetkisi onundur”. Aklı düşman ilan eden, Mevlana’ya göre cennetliklerin çoğu aptallardır. Necip Fazıl da onun izinde “Akıl bir çürük diş, at kurtulursun” diyor. İbn Sina’yı “beceriksiz eşek”gibi görüyor Mevlana. Ama kendisi uçuyor, bir gecede 70 kez cinsel ilişkide bulunuyor. Ağzı oldukça bozuk, Mesnevi’de müstehcenlik diz boyu, eşek ile cinsel ilişkiye giren kadınlar ve oğlancılık öyküleri anlatılıyor.
-Osmanlı’da hoşgörü yalan... Hurufileri yaktı Osmanlı, şairleri öldürttü, Kızılbaş katliamı yaptı defalarca. Ve kardeş katli yapıldı taht uğruna, çoğu tüyler ürpertici. Öyle ki III. Ahmet 19 erkek kardeşini boğdurttu. Osmanlı şeriatı, Kur’an şeriatı değildi. Osmanlı hareminde nikâh kıymadan cinsel ilişki vardı, bu haremde Türk kadınlar yoktu. Eyüp Sultan mezarı uydurmadır. Fatih, Nevruz Bayramını yasakladı.
-Kanuni Yahudileri neden çok seviyordu? Çünkü annesi Yahudi’ydi, Hürrem Sultan da Yahudi’ydi. Kanuni hangi kanunları yapmış, hangi özgürlükleri ve insan haklarını getirmiş, Magna Carta’dan haberi var mıydı?
-Tam bir rüşvet iktisadı uygulanıyordu Osmanlı’da...
-Osmanlı’da eşcinsellik, Yeniçeriler, civelek hamamları ve fetvalar...
-İslam’da hadis çıkmazı... Hadislerin belgesi yok, çoğu uydurma, dinsizlikten idam edilen birisi bile 4000 hadis uydurduğunu söylemiş, Muaviye için bile hadis uydurulmuş. 2 milyon hadis var, peygamberlik süresi dikkate alındığında Hazreti Peygamber’in günde 10 saat ve gün başına 249 hadis söylemesi gerekiyor. Bu hadisler, Kur’an’la, bilimle ve birbirleriyle çelişiyorlar.
-Peygamber sünneti diye anlatılanların tümü uydurma.
-Said Nursi’nin içyüzü ve Risale-i Nur palavraları...

Yazarın Diğer Yazıları